Hrant Dink İzmir’de anıldı: Duvarları yıkmaya kararlıyız
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i anarak, cinayetin gerçek suçluları ortaya çıkana kadar adalet arayışını sürdüreceklerini vurguladı.
İZMİR - İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i katledilişinin 16'ncı yıl dönümünde andı. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen anmada, üzerinde Dink'in fotoğrafı bulunan "Unutulmadın aramızdasın Ahparig" yazılı pankart taşınarak, "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz", "Hrant için adalet herkes için adalet" ve "Faşizme inat kardeşimsin hrant" sloganları atıldı. Anmaya çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de katıldı. Anmanın yapılacağı alana Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden sloganlarla gelen SOL Parti üyeleri ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
'ÖLÜM EMRİNİ VERENLERLE HESAPLAŞILMADI’
Anmada konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, halen cinayetin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmadığını belirterek, "Hrantımız’ın katlini planlayanlarla, ölüm emrini verenlerle hesaplaşılmadı" dedi. Yılmaz, cinayetin ardından yaşanan sürece ilişkin şunları söyledi:
"22 Şubat 2004 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından Hrant Dink’e yönelik oldukça ağır ifadeler içeren bir basın açıklaması yapılmıştır. 24 Şubat 2004 tarihinde, İstanbul Valiliğinde, vali yardımcısı ve MİT mensupları, Hrant Dink ile ‘had bildirme’ olarak tarif ettiği bir görüşme gerçekleşmiştir. 16 Nisan 2004 tarihinde Hrant Dink hakkında “Türklüğü Aşağılama” suçlaması ile iddianame düzenlenmiştir. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 7 Ekim 2005 tarihinde Hrant Dink hakkında ‘mahkumiyet’ kararı verilmiş, bu karar 1 Mayıs 2006 tarihinde Yargıtay tarafından onanmıştır. Yaşanan tüm bu süreçlerde, basında ve görsel medyada yayınlanan haberlerle, yapılan yorumlarla, toplumda nefret duygusu yaratılmış, açıktan ölüm tehditleri yöneltilmiş, sevgili Hrant Dink adliye binası içinde fiziki saldırıya uğramıştır. Cinayet sonrası ortaya çıkan belgelerden, emniyet ve istihbarat görevlilerinin bir cinayet hazırlığından haberdar oldukları, bu bilgileri ilgili makamlara iletmedikleri, Hrant’ın korunmadığı anlaşılmıştır."
‘KARANLIĞI AYDINLIĞA KAVUŞTURMAYA KARARLIYIZ’
Hrant’ın ailesinin avukatlarının yaptığı başvuru üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Dink-Türkiye kararında; resmi makamların Hrant Dink’in ölümcül bir saldırıya maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu bildiklerini ya da bilebilecek durumda olduklarını belirttiğini hatırlatan Yılmaz, “Malatyalı devrimci, hakikat arayıcısı, bu topraklarda barış içinde bir arada yaşama idealinin simgesi olan kardeşimiz Hrant’ın öldürülmesi, Cavit Orhan Tütengil’den Abdi İpekçi’ye, Bahriye Üçok’dan Muammer Aksoy’a, Musa Anter’den Uğur Mumcu’ya dek uzanan, karanlıkta kalmış siyasi cinayetler zincirinin bir halkasıdır. Tüm bu cinayetlere baktığımızda gördüğümüz şey, bizi karanlığa mahkum etmek isteyen güç odaklarının hoyratlığı, acımasızlığı ve kendilerine duydukları sınırsız özgüvendir. Bizler, Hrant’ın şahsında biçimlenen düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlüğünü talep edenler, hakikat ve adalet arayışında olanlar; barış, demokrasi ve özgürlükler önüne örülen o duvarları yıkmaya, karanlığı aydınlığa kavuşturmaya kararlıyız" diye konuştu. Yılmaz, son olarak cinayetin gerçek suçluları ortaya çıkana kadar adalet arayışını sürdüreceklerini vurguladı.
Anma, "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Katil devlet hesap verecek" sloganları ile sona erdi.