İcra ile çocuk teslimi bitiyor, yeni düzenleme ne getiriyor?

Boşanmış ebeveynler arasında 'icrayla çocuk teslimi'ni bitirecek düzenlemede sona gelindi. Görev icra müdürlüklerinden alınacak, harç ücreti kalkacak. Uzmanlara göre yeni düzenleme sorunu büyütecek.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- 'İcra ile çocuk teslimi' uygulaması değiştiriliyor. Düzenleme ile çocukların icra ile görüşmesi uygulaması İcra İflas Kanunu’ndan çıkarılacak. Çocuk tesliminde adres Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi birimleri olacak, harç uygulaması da kalkacak. Ancak düzenleme şimdiden tartışma konusu oldu.

Mevcut sistemde boşanma davası sürerken ya da boşanma sonrasında çocuğu gösterilmeyen ebeveyn icra dairesine başvuruyor, her başvuruda ise harç parası yatırarak çocuğunu icra yoluyla alabiliyordu.  

AK Parti, uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni düzenlemeyi kapsamlı bir yargı paketi içinde getirmeyi planlıyordu. Ancak bu düzenlemenin önümüzdeki günlerde Meclis Başkanlığı'na sunulması beklenen İcra İflas Kanunu değişiklik teklifi içinde yer alması bekleniyor.

ÇOCUK TESLİMİ DÜZENLEMESİ NE İÇERİYOR?  

Taslak çalışma kapsamında yapılan yeni düzenlemeye göre çocuk teslimi görevi icra müdürlüklerinden alınarak Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ‘Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na’ verilecek. Böylece, çocuk teslimi işlemleri, adalet sistemi uzmanlarının da içerisinde yer aldığı psikolog ve pedagog eliyle yapılacak. Çocuk teslimi ise belirlenen ‘çocuk teslim merkezleri’ üzerinden yürütülecek. Ayrıca yeni düzenlemeyle icra müdürlüklerine ödenen harç ücretinin kaldırılması, teslim işlemlerinin yürütülmesi için yapılacak tüm masrafların Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanması planlanıyor.  

YAPTIRIM: DİSİPLİN HAPSİ VEYA VELAYET DEĞİŞİMİ 

Ayrıca düzenlemede taraflarca tedbir kararının yerine getirilmemesi durumunda ‘disiplin hapsi’ veya ‘velayet değişimi’ yaptırımlarının uygulanması öngörülüyor. Buna göre velayet sahibi tarafından verilen kararın yerine getirilmemesi durumunda mahkeme tarafından velayet hakkı değiştirilebilecek.  

ASUD Başkanı Sadık Gürbüz Buldurucu

‘ÇOCUK TESLİMİNİ AİLE BAKANLIĞI YAPMALI’ 

AK Parti’nin öngördüğü yeni düzenlemenin hayata geçmesi durumunda en büyük rolü Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan adalet sistemi uzmanları üstlenecek. 

Türkiye çapında uygulanacak ‘çocuk teslimi’ sistemi için Adalet Bakanlığı’nın fiziki koşulları ve personel sayısının yetersiz olduğunu söyleyen Adalet Sistemi Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Sadık Gürbüz Buldurucu’ya göre; bu işi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yapmalı. Karar alınırken ‘çocuğun yüksek yararının’ göz önüne alınması gerektiğine dikkat çeken Buldurucu şunları söyledi:
“Çocuk teslimi tartışmalarının ilk ortaya çıktığı günlerde bu işin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılması yönünde telkinler oluştu; ancak Bakanlık 16 bin personeliyle bu işi yapamayacağını ifade etti, top Adalet Bakanlığı’nda kaldı. Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan adalet sistemi uzmanı sayısı Türkiye genelinde yaklaşık bin civarında ve biz bu sayı ile bu düzenlemenin altından kalkamayız. Bu işlemin hassasiyeti, çocuğun yüksek yararı göz önüne alındığında çocuk teslimlerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılması gerekir. Bakanlığın şartları, ellerindeki imkânlar, koşulları Adalet Bakanlığı’nda ve bünyesindeki adalet sistemi merkezlerinde yok.”  

‘ÜCRETSİZ OLMASI İŞLEM SAYISINDA PATLAMAYA YOL AÇACAK’ 

Söz konusu düzenlemeyle çocuk tesliminde getirilmek istenen harç muafiyetine de dikkat çeken Buldurucu’ya göre; düzenlemenin yasalaşması halinde yapılan işlem sayısında patlama yaşanacak. “Çocuk teslimi öncesi icra dairelerine ücret ödenirken işlem sayısı 7- 10 bindi. Ücret kaldırıldığında bu sayı 50-60 binlere çıkacak” diyen Buldurucu, şöyle devam etti: “Bu işlemin problemli bir diğer boyutu da çocuk tesliminin ücretsiz hale getirilmek istenmesi. Çocuk teslimi sırasında icra dairelerine ödenen ücret kaldırıldığında öncelikle bu yönde yapılan işlem sayısı artacak, bu işlemi yapan bizler artan iş yükü karşısında işimizi verimli yapamayacağız. Sosyal devletin görevi; var olan sorunu ortadan kaldırmak, yok etmektir; sorunu büyütmek olmamalıdır. Adalet sistemi uzmanları, bir polis memuru veya icra görevlisi değildir; burada bütün yetkiyi bizlere vererek aslında yetki ve etki sınırlarımız da zorlanıyor.” 

‘BU SORUMLULUĞUN ALTINA YA HEP BERABER GİRİLMELİ YA DA BAŞKA ÇÖZÜM BULUNMALI’ 

ASUD Başkanı Buldurucu, yeni düzenlemeyle ‘çocuk teslimi’ işleminin hangi şartlarda olacağına ilişkin de net bir bilgi olmadığına vurgu yaptı: “Bu işlem hafta sonları, bayram tatillerinde, yılbaşlarında da uygulanacak bir işlem ve bizler 657 sayılı kanuna tabi devlet memurlarıyız. Bu işleminin hafta sonu düzenlemesi nasıl yapılacak, bizlerin güvenlikleri nasıl sağlanacak gibi birçok aydınlatılmamış nokta var. Mevcut yasaya göre; çocuk teslimi uygulamasında görev alan uzmanlar aslında tüm Türkiye’de bilirkişi listesinden (Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) seçiliyor. Bu uygulama madem bir amme hizmeti haline getirilecek; bu işi adliyelerdeki uzmanların üzerine yıkmak yerine tüm Türkiye’de il bazında pedagog, psikolog, rehber öğretmenlerden oluşan bir liste oluşturularak uygulamaya konulur. Bu sorumluluğun altına ya hep beraber girilmeli ya da devlet durumu başka şekilde çözmenin yolunu bulmalı.”

VELAYET DEĞİŞİMİ: UYGULANABİLİRLİĞİ YOK

Yeni düzenlemeyle öngörülen taraflarca tedbir kararının yerine getirilmemesi durumunda ‘disiplin hapsi’ veya ‘velayet değişimi’ yaptırımlarının da olumsuz sonuçlar doğuracağını söyleyen Buldurucu bunları şöyle örnekledi:
“Velayetin değiştirilmesinden bahsediliyor. Diyelim ki çocuk bir yaşında, velayeti annede ve göstermeyen taraf da anne. Şimdi bir yaşındaki bebeği alıp babaya verirsek ve sonrasında yeniden velayet davası açılırsa bütün hâkim ve uzmanlar görüşlerini çocuğun annede kalması yönünde kullanır. Bir başka örneklendirmede diyelim ki çocuk sekiz yaşından büyük ve velayeti babada. Baba çocuğu anneye göstermiyor diye çocuğu aldık, velayet değişimi ile anneye verdik. Yine bir velayet davası açılsa uluslararası çocuk hakları sözleşmelerine de dikkat çekerek çocuk, babada kalmak istedi. Şimdi çocuğun tercihine itibar edilmesi ilkesi mi uygulanacak, yoksa çocuğu farklı sebeplerle diğer ebeveyne göstermeyen anne mi yargılanacak? Disiplin hapsi de aynı şekilde; burada da bizim güvenliğimiz nasıl sağlanacak? Bu düzenlemeler ceza mantığıyla yapılamaz, uygulanabilirliği yok.”

‘AİLE ARABULUCULUĞUNA ‘ÇOCUK TESLİMİ MUTABAKATI’ KONULSUN’ 

ASUD olarak çocuk teslimine ilişkin önerilerini de paylaşan Sadır Gürbüz Buldurucu, şunları söyledi:
“Yargılamanın yapısal sisteminin değiştirilip, esasen ‘aile arabuluculuğu’ denetiminin hukukçularda değil de psikolog, pedagog, sosyal hizmet uzmanlarında olması yönünde bir önerimiz var. Yani; boşanma davası öncesinde taraflar karşılıklı anlaştırılıp bir mutabakat metni hazırlatılması ve sonrasında yargılamanın diğer aşamalarının da Aile Mahkemeleri tarafından yapılmasını istiyoruz. Eğer taraflar sonrasında bu mutabakat metnine uymazsa bunun hukuki ve ekonomik bir yaptırımı olsun. Yani bu yaptırım çocuğun velayeti üzerine olmasın. Aslında başından önlem alamadığımız, problem haline gelmiş bir olayı çözmeye çalışırken problemi daha da artıracağımızın farkında değiliz.”  

‘MEVCUT SİSTEM EBEVEYNLERDEN BİRİNİN DURUMU KÖTÜYE KULLANMASINI ÖNLEMEK İÇİN GERÇEKLEŞTİRİLDİ’ 

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Berrin Sönmez’e göre ise mevcut sistem bu haliyle Avrupa Çocuğun Kişisel Görüşme Hakkı Sözleşmesi’ne çok uyumlu. Çocuk teslimi sisteminin Meclis’teki boşanma komisyonunun 2016 yılında yayınlanan raporuyla gündeme geldiğini kaydeden Sönmez, şöyle konuştu: “Mevcut sistemde çocuğun üstün yararının gözetilmesi, bir uzman pedagog eşliğinde teslimin gerçekleşmesi ve icra memurlarının yanı sıra polisin de olması, kişisel görüşme aşamasında ebeveynlerden birinin bu durumu kötüye kullanmasını önlemek için gerçekleştirildi. Ama son dönemde kamuoyuna, medya eşliğinde teslim sırasında ‘ağlayan çocuklar’ izletildi. Vaktiyle yapılan yasada çocuğun üstün yararı gözetilmiş. Sadece çocuk teslimi sırasında görevlilerin sivil olması sağlanmalı. ‘Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nda asla konu çocuğun kişisel görüşme hakkı olarak geçmiyor; ebeveynin kişisel görüşme hakkı olarak geçiyor. Bu baştan sorunun çarpıtılması demek.”