İddia: ‘Beyin ölümü gerçekleşti’ denildi, organları nakledilirken uyandı

ABD’de bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiği söylenerek organ bağışı için ameliyata alındığı, operasyon sırasında uyandığı ileri sürüldü.

Fotoğraf: Anna Shvets/ Pexels
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ABD’nin Kentucky eyaletinde bir kişinin, ani kalp durması yaşamasının ardından beyin ölümünün gerçekleştiği belirtilerek ailesine bilgilendirme yapıldı. Fakat Anthony Thomas ‘TJ’ Hoover II isimli kişinin organlarının nakil için alındığı sırada uyandığı iddia edildi. Hoover'ın olay sonrası hayatını kaybetmediği ifade edilirken, eyalet yetkilileri ve federal yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, ABD’deki organ nakli sisteminden yetkililer bu tür olayların yaşanmasını engelleyen önlemlerin olduğunu söylerken, aile ABD basınına yaptığı açıklamada, en azından bazı reformlar yapılmasına olan ihtiyaca dikkat çekti.

‘GÖZLERİYLE BİZİ TAKİP EDİYORDU, REFLEKS OLDUĞU SÖYLENDİ’

Hoover’ın kardeşi Donna Rhorer’in aktardığına göre, kardeşi Ekim 2021’de aşırı dozda uyuşturucu şikayetiyle Richmond’daki Baptist hastanesine kaldırıldı. Doktorlar, kısa bir süre sonra aileye Hoover’ın hiçbir refleks göstermediğini, beyin faaliyetinin olmadığını bildirdi. Sonunda Hoover’ın yaşam destek ünitesinden ayrılmasına karar verildi. İddiaya göre, doktorlar ardından Rhorer ve ailenin diğer üyelerine Hoover’ın ölümü durumunda organlarının bağışlanmasına onay verdiği bilgisini verdi.

Hoover, hangi organlarının bağışlanacak durumda olduğunu anlamak için muayene edildi; söz konusu sağlık merkezinde kendisi onuruna bir tören de düzenlendi.

Rhorer ise ABD basınına verdiği demeçte, kardeşinin gözlerini açarak sevdiklerinin hareketlerini takip ettiğini gördüğünü, ancak kendilerine bunların ‘sadece bir refleks ve normal bir durum’ olduğunun söylendiğini anlattı. Hoover organ nakli için ameliyathaneye alındıktan yaklaşık bir saat sonra doktoru dışarı çıkarak adamın ‘hazır olmadığını’ söyledi. Rhorer, “Uyanmıştı” dedi. Rhorer’in anlattığına göre, kardeşini evlerine götürüp rahat etmesini sağlamaları, ancak çok yaşama ihtimalinin olmadığı söylendi.

‘AMELİYAT MASASINDA KIVRANMAYA BAŞLADI’

Rhorer, o gün ameliyathanede ne yaşandığını ocak ayında bir kişinin kendisiyle iletişime geçmesi ile tam anlamıyla öğrenebildi. Buna göre, Kentucky Organ Bağışçısı İştirakleri’nden (Koda) eski bir çalışan, önce kendisiyle iletişime geçmiş, ardından eylül ayında organ bağışı kurumlarını mercek altına alan bir oturum düzenleyen Kongre komitesine bir mektup yazmıştı. Mektupta, nakil için ameliyata alınan Hoover’ın ameliyat masasında nasıl ‘kıvrandığı’ ve ‘gözle görülür bir şekilde ağladığı’ anlatılıyordu.

Bu iddialar üzerine Hoover'ın kaldırıldığı ve ameliyata alındığı hastaneden yapılan açıklamada, hasta güvenliğinin kurumun ‘birinci önceliği’ olduğu savunuldu, “Hastalarımızın organ bağışı dileklerinin yerine getirilmesini sağlamak için hastalarımız ve aileleriyle yakın çalışma içindeyiz” denildi. Koda da yaptığı açıklamada, Hoover vakasının ‘doğru bir şekilde temsil edilmediğini’ belirterek kurumun hayattaki hastalardan hiçbir zaman organ almadığını, kimsenin de bu konuda baskıyla karşı karşıya kalmadığını anlattı. 

‘O GÜNDEN BU YANA HAFIZA, YÜRÜME VE KONUŞMA SORUNU YAŞIYOR’

Öte yandan, haberi kamuoyuna duyuran ABD'nin WKYT ve NPR yayın organları, hem eyalet başsavcılığının hem de organ bağışından sorumlu federal yetkililerin olayı soruşturduğunu aktardı. NPR, Hoover'ın durumuna ilişkin haberinde, 100 binden fazla insanın organ bağışı için bekleme listesinde yer aldığı ülkede yaşanan bu olayın organ bağış sisteminin altını oyabileceği konusunda endişeler olduğuna dikkat çekti.

Rhorer ise kardeşinin “Ben buradayım” demeye çalıştığını ancak bu çabasının görmezden gelindiğini, bir noktada çok fazla yaşam emaresi göstermesi üzerine operasyonun sonlandırıldığını savundu. Hoover’ın yaşanan olayda hayatını kaybetmediği belirtildi; NPR haber sitesi, olaydan bir yıl sonra Hoover’ın kardeşinin düğününe katıldığı anların görüntülerini paylaştı. Fakat Rhorer’in anlattığına göre, kardeşi yaşanan olaydan bu yana hatırlama, yürüme ve konuşma konusunda sorunlar yaşıyor.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)