İddia: Türkiye, NATO bünyesinde İsrail'le işbirliğini engelleyebilir

İsviçre'nin NZZ gazetesi, Türkiye'nin İsrail ve Hamas'la ilişkilerini ele aldığı analizinde, Ankara'nın NATO bünyesinde İsrail'le bazı işbirliklerine engel olabileceğini yazdı.

Haniye'nin ölümü sonrası İstanbul'da eylem. (Fotoğraf: Reuters)
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları Ekim 2023'ten bu yana devam ederken, bu süreçte Türkiye ve İsrail arasında yaşanan gerilim de dünya basınına yansımayı sürdürüyor. İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung (NZZ) gazetesinde "Türkiye-İsrail: Tırmanan gerilim ve Erdoğan'ın hesaplı güzergahı" başlığıyla yayınlanan makalede, "Ankara, İsrail'e yönelik tutumunu daha da sertleştirecek. Ankara'nın NATO bünyesinde Kudüs'le bazı işbirliklerini engelleyebileceği de düşünülebilir" değerlendirmesi yapıldı. 

Hüseyin Çiçek imzasıyla bugün yayınlanan makalede, "Kişisel ilişkiler de siyasette önemli bir rol oynayabilir" denilerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İran'ın başkenti Tahran'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas'ın eski siyasi büro başkanı İsmail Haniye arasında neredeyse yaklaşık 20 yıldır devam eden dostluğa işaret edildi. Makalede ayrıca "Haniye, sık sık Türkiye'yi ziyarete geliyordu ve yakın zamanda Gazze'deki durum hakkında Türk meclisinde bir konuşma yapacaktı" denildi. 

'ANKARA'NIN YAKLAŞIMI BULUNDUĞU GÜZAERGAHTA DEVAM EDECEK'

İsmail Haniye'nin TBMM'ye gelmesinin aynı zamanda Erdoğan'ın 'popülerliğini artırmak için de' sahnelenebileceği yorumu yapılan yazıda, bunun büyük olasılıkla işe yarayacağı çünkü AK Parti'ye oy versin ya da vermesin Türk toplumun büyük bir kısmının ve siyaset dışındaki elitlerin 'mevcut siyasi olaylardan İsrail'i tek sorumlu olarak gördüğü' belirtildi. Türkiye'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana attığı siyasi adımlara işaret edilen makalede, Ankara'nın politikasının Haniye suikastı sonrası güzergahını değiştirmeyeceği, aksine halihazırda bulunduğu güzergahta devam edeceği öngörüsünde bulunuldu. 

Türkiye'nin İsrail devletini 1949 yılında tanıdığına ve ekonomik ve askeri işbirliklerinin yanı sıra güçlü turizmin iki ülke arasındaki ilişkilerin 2000'li yıllarda iyi olmasının bir sebebi olduğuna dikkat çekilen analizde, Türkiye'nin Filistin devletini tanıması da hatırlatılarak, "Genel olarak Erdoğan, kendisinden önce Ankara'da halihazırda ortaya konulan bir politikayı izliyor. AKP açısından yeni olan ise diğer tüm Filistinli siyasi gruplardan önce Hamas'ı diyalog ve işbirliği ortağı olarak seçilmiş olması" denildi. 

'İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KRİZ, 7 EKİM'DEN ÖNCE BAŞLADI'

Hamas'ın Ankara için meşru bir siyasi aktör ve politik bir kurum olduğunu ifade eden gazete, İsrail ve Türkiye arasında 2020'li yıllarda ABD'nin aracılığında yaşanan normalleşmenin yine de gerçek bir yakınlaşma olmadığını belirtti. Analizde, Türkiye ve İsrail arasındaki krizin 7 Ekim'in çok öncesinde başladığı ve Ankara'nın Hamas'a olan desteğinin bunda bir rol oynadığı belirtildi. Analizde ayrıca şu ifadelere yer verildi: 

"Ankara, İsrail'e olan tutumunu daha da sertleştirecek. İsmail Haniye'nin ölümü, bu tavırda bir değişime yol açmaz. Bu, hem diplomatik hem de ekonomik düzeyde olacaktır. Kararların oy birliğiyle alınması dolayısıyla Ankara'nın Kudüs'le NATO bünyesinde bazı işbirliklerini engelleyebileceği de göz ardı edilemez. 2010'da olduğu gibi Türkiye'den gelecek yeni gemilerin Gazze Şeridi'ndeki ablukayı kırmak istemesi de durumu daha da kötüleşebilir, bu da yeniden silahlı çatışmalara ve ölümlere yol açarak siyasi uçurumu dipsiz hale getirebilir."

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)