İHD Diyarbakır’dan ‘İdare ve Gözlem Kurulları’ açıklaması: Hukuki değil
İHD Diyarbakır Şubesi’nden mahkumların tahliyesini erteleyen İdare ve Gözlem Kurullarına dair yapılan açıklamada, "Paralel bir mahkeme gibi hareket eden bu kurullar hukuki değildir” denildi.
DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, mahpusların tahliyesini erteleyen İdare ve Gözlem Kurullarına dair şube binasında açıklama yaptı. İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Erdoğan'ın okuduğu açıklamada, “Mahpusların tahliyelerini engelleyen idare ve gözlem kurulları iptal edilsin” denildi.
2021 yılı başında uygulanmaya başlanan yönetmelikle oluşturulan kurulların, hem Anayasa’ya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu belirtilen açıklamada, 2020 yılında Danıştay’a yürütmenin durdurulması talebiyle iptal davası açıldığına ancak henüz bir karar verilmediğine dikkat çekildi.
‘EN AZ 313 MAHPUSUN TAHLİYESİ BİRDEN FAZLA KEZ ENGELLENDİ’
İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyeleri engellenen mahpusların, avukatlarının ve ailelerinin çok yoğun bir şekilde İHD’ye başvuruda bulunduğunu belirten Erdoğan, “İlgili yönetmeliğin uygulanmaya başlandığı 2021 yılının başından bu yana en az 313 mahpusun tahliyesi birden fazla kez 6’şar ay ve 3’er aylık periyotlarla engellenmiş hatta bu mahpus grubunu içerisinde bulunan bazı mahpusların tahliyeleri engellenmeye devam edilmektedir. Yine tespit edebildiğimiz kadarıyla bu mahpuslardan 48’i bir veya birkaç kez infaz uzatma kararı akabinde tahliye edilmiştir. Yine tahliyesi engellenen mahpusların 88’inin hasta mahpus listemizde olduğunu 42’sinin ise ağır hasta mahpus statüsünde olduğunu vurgulamak isteriz” dedi.
‘PARALEL BİR MAHKEME GİBİ HAREKET EDEN BU KURULLAR HUKUKİ DEĞİLDİR’
Yönetmeliğin uygulanmaya başladığı yıl şartlı tahliyesi engellenen ilk ağır hasta mahpus Hayrettin Yılmaz’ın hastalıklarından kaynaklı olarak hapishanede yaşamını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
“Bu yönetmelik doğrultusunda kurulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunmakta, mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar vermektedirler. İçlerinde yalnızca hapishane savcısı dışında hukukçu kimsenin olmadığı, mahpusların tahliye edilip edilmeyeceğine karar veren ve paralel bir mahkeme gibi hareket eden bu kurullar hukuki değildir. Çoğu mahpus hakkında tahliye tarihlerine kadar iyi halli iken tahliye tarihinden hemen önce yapılan değerlendirmede 'iyi halli değildir' şeklinde karar verilerek, kişi 2 özgürlüğü ve güvenliğini doğrudan etkileyen 'iyi halli' kavramı bu haliyle hapishane yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmış durumdadır. Mahpusların kendileri ve avukatları tarafından bu kararlara yapılan itirazlar da sonuç vermemekte, mahpusların tahliyeleri uzun zamana yayılmaktadır. İdare ve Gözlem Kurullarında görev alanlara yönetmelik gereği her toplantıda 'huzur hakkı' ödendiği için, yönetmelik değişikliğiyle beraber özellikle siyasi mahpusların tahliyelerinin aylarca hatta yıllarca önlenmesinin nedenlerinden birinin de “ekonomik fayda” olduğu şüphesi uyandırmaktadır.”
Kurulların hukuk dışına çıkarak mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarını engelleyerek ikinci bir cezalandırma yoluna gittiğini belirten Erdoğan, “Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” diye konuştu. (DUVAR)