İklim değişikliğinde genç kuşakların önemi

Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aslıhan Esringü, iklim değişikliği ile mücadelede genç kuşakların büyük önem taşıdığını söyledi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aslıhan Esringü, Paris Anlaşması'nı onaylayan Türkiye'nin 2053 yılına kadar sıfır emisyon hedefi ilan ettiğini belirterek, "Ülkemizde genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,2'sini oluşturmaktadır. Bu nedenle, iklim değişikliği ile küresel ve ulusal ölçekte mücadele edilmesinde genç kuşakların rolü önem arz etmektedir" dedi.

'TÜRKİYE DE ETKİLENMEYE BAŞLADI'

DHA'nın haberine göre Esringü, küresel bir problem olan iklim değişikliği sorunlarından Türkiye'nin de etkilenmeye başladığını ifade etti. Prof. Dr. Esringü, açıklamasında, "Sanayi Devrimi'nin başlamasıyla sera gazı emisyonları hızlı bir şekilde artış göstermiş ve artmaya da devam etmektedir. Bu nedenle artan sera gazı emisyonlarının azaltılarak iklim krizine neden olan etkenlerin bir an önce azaltılması ve uyum faaliyetlerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16'ncı sırada yer alırken kişi başı emisyonlarda her gün artmaktadır" diye konuştu.

İKLİM POLİTİKASI

Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla ülkelerin ortak hareket etmelerini hedefleyen 191 ülkenin taraf olduğu Paris Anlaşması'nı 7 Ekim 2021 tarihinde TBMM'ye sunarak onayladığını hatırlatan Prof. Dr. Esringü, şunları söyledi:

"İklim politikasında yeni bir dönem başlamıştır. Böylece Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ülkemizin 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi ilan edilmiştir. Net sıfır hedefi için ise küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak ve sera gazı salınımını 2030'a kadar yüzde 45 azaltmamız, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmamız gerekiyor. Daha yaşanabilir bir dünya için net sıfır hedefine ulaşmaya ihtiyacımız var. Bu da bireylerin, sivil toplumun, özel sektörün, devletlerin bu amaç için bir arada çalışmasını gerektirmektedir. Bu grup içerisinde gençler sorunlara çözüm getirme konusunda önemli bir grubu oluşturmaktadırlar. Bu nedenle iklim krizinin etkilerine karşı gençler bilinçlendirilerek azaltım ve uyum konusunda beceriler kazandırılmalı ve süreçlere katılmaları sağlanmalıdır. Dünyada 2018 itibarıyla 10-24 yaş aralığında 1,8 milyar genç yaşamaktadır. Türkiye'de ise 2022 yılı sonu itibarıyla 15-24 yaş grubundaki genç nüfusun 12 milyon 949 bin 817 kişi olduğu belirtilmiştir. Ülkemizde genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,2'sini oluşturmaktadır. Bu nedenle, iklim değişikliği ile küresel ve ulusal ölçekte mücadele edilmesinde genç kuşakların rolü, önem arz etmektedir. Türkiye'nin genç kuşaklarının iklim değişikliğinin nedenleri, ortaya çıkaracağı problemler, bu sorunlara geliştirilecek çözüm önerileri konusunda bilgi sahibi olması sağlanarak gelecekte karar verici pozisyonunda olacak gençlerin bugünden iklim politikasına katılmalarını sağlamak, gerekli temsiliyet mekanizmalarını ortaya çıkarmak önemli ve acildir. Gençlerin karar alma mekanizmalarında temsil edilmemesi iklim politikalarının planlanması, geliştirilmesi ve uygulanmasında etkinliği azaltmaktadır. Bu kapsamda iklim değişikliğine dirençli toplumlar oluşturmak için insan kapasitesinin artırılmasında 'eğitim' büyük önem taşımaktadır."

(HABER MERKEZİ)