DUVAR - İklim krizi ile ekonomi arasındaki kritik ilişkiyi medyanın bakış açısıyla değerlendirmek amacıyla düzenlenen İklim ve Ekonomi Konferansı 2023’te, Türkiye ve dünyadan iklim, enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji alanlarında uzman isimler gazeteciler bir araya geldi.

İklim değişikliği ve ekonominin birbirinden ayrı düşünülemeyecek konular olduğu gerçeğine dikkat çekmek, bu konuda medyada farkındalık yaratmak amacıyla Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) ev sahipliğinde İklim ve Ekonomi Konferansı düzenlendi. Columbia Global Centers İstanbul, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA), KONDA Araştırma ve Danışmanlık, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Solar3GW ile ATENA İletişim’in katkılarıyla 16 ve 17 Aralık’ta, Sakarya’da gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye’den ve dünyadan uzmanlar, basın mensuplarını iklim, enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji konularında bilgilendirdi.

KİMİN EKONOMİSİ ZARAR GÖRECEK?

Ağırlıklı olarak Türkiye ile dünyada iklim krizinin etkilerinin ve medyadaki yansımalarının masaya yatırıldığı ilk günün keynote konuşmasını, The New York Times gazetesinin iklim ve çevre politikaları editörü Lisa Friedman yaptı. Yayımlanan haberler üzerinden, ABD medyasında iklim değişikliğini nasıl ele aldıklarını anlatan Friedman, “İklim değişikliğiyle nasıl başa çıkacağımız konusundaki mücadele, temelde ekonomik bir mücadele. Kimin ekonomisi zarar görecek, kiminki kazanacak?” dedi.

Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Erinç Yeldan ise “İklim neden ekonomistlerin işi?” sorusunun yanıtını verdi. Prof. Dr. Yeldan, “Hayali kapitalizm modelleri, hayali ormanlaştırma tasarımları, teknolojik beklentiler ve gerçek dışı algılar ile gerçeküstü beklentilerin oluşturulmasından vazgeçilmeli. İklim değişikliği ile mücadelenin bir finansal spekülasyon ve rant alanına dönüştürülmesine engel olunmalı. Gezegenimizin doğal kaynaklarının mevcut kullanım düzeyi ve tüketim deseninin, çok yalın ifadeyle, sürdürülmesi mümkün değildir. Karşı karşıya kaldığımız çarpık sanayileşme ve yönetişim sorunlarının bir çoğunun ana nedeni kuralsızlaştırılmış piyasaların mevcut kısa dönemci, miyopik kararlarına ve spekülatif finansal sermaye akımlarının aşırı oynaklığına dayanmaktadır” diye konuştu.

'MEDYA NEGATİFE DEĞİL FIRSATLARA ODAKLANMALI'

Etkinliğe katılan bir başka isim de KONDA Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır idi. ‘Türkiye iklim değişikliği konusunda ne düşünüyor? Gerçekler, fırsatlar’ başlıklı konuşmasında Ağırdır, Türkiye’deki medyanın daha farklı, negatife değil fırsatlara odaklanan bir dil kullanması durumunda, toplumda halıhazırda var olan iklim kriziyle ilgili farkındalığın sadece farkındalık olmaktan çıkıp eylemselliğe dönüşebileceğinin altını çizdi.  

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş ise ‘İklim değişikliği nedir? Bilimsel olarak kanıtlanmış mıdır?  İklim değişikliğinin sebebi nedir? İklim değişikliğine yol açan kaynaklar nelerdir ve bilimsel olarak her bir kaynağın/sektörün etkisi ne kadardır? Bu bilgiler hangi kaynaklardan güvenilir olarak takip edilebilir? İklim değişikliğinin sebep olduğu sorunlar nelerdir? Direk sebep olduğu sorunlar (Kuraklık, yangınlar, aşırı hava olayları, biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisi vb.) ve dolaylı olarak sebep olduğu sorunlar (göç, gıda krizi, toplumsal eşitsizlik, adaptasyon maliyetleri vb.) hangileridir? Türkiye’de şu an yaşanan iklim krizinin etkileri ve beklenen etkiler neler? Bu bilgiler hangi kaynaklardan güvenilir olarak takip edilebilir?” sorularını cevapladı.

'AVRUPA YEŞİL DÜZENİ, TÜRKİYE İÇİN FIRSAT OLABİLİR'

Enerji konusunu merkezine alan etkinliğin ikinci gününde SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, yenilenebilir enerji kaynaklarında büyük potansiyele sahip Türkiye'nin, yeşil dönüşümü kalkınma hamlesine çevirebileceğini ve enerji dönüşümünün iklim kriziyle mücadelede ana unsur olduğunu belirtirken, ‘Yeşil Ekonomik Düzen’ oturumunun konuşmacısı Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevil Acar, “Avrupa Yeşil Düzeni, Türkiye için bir risk olduğu kadar, sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir dönüşümün aracı olarak yepyeni bir fırsat olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Acar sözlerini “Yeşil ekonomik dönüşüm stratejisi emisyon azaltım hedeflerinin ulusal ekonomide üretim ve istihdamın artırılarak sağlanabileceğini göstermekte, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma stratejisi arayışlarına önemli bir alternatif sunmaktadır” diye sürdürdü.

'KALKINMA POLİTİKALARINI BELİRLERKEN İKLİM KRİZİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ'

İklim ve Enerji Konferansı’nda ayrıca Nasıl Bir Ekonomi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Columbia Üniversitesi’nden Steve Cohen, WWF Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, SHURA Araştırma Koordinatörü Hasan Aksoy, SEFİA Direktörü Bengisu Özenç, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yatırımcılardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erinç Kısa ve Sabancı Üniversitesi İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, konuşma ve sunumlar gerçekleştirdi. EGD Yönetim Kurulu Başkanı Recep Erçin de etkinliğe ilişkin olarak "Bugün kalkınma politikalarını belirlerken iklim krizi meselesi göz ardı edilmemeli. Biz ekonomi gazetecileri de iktisadi gelişmeleri bu çerçeveden bakarak haberleştirmeliyiz. Bu kapsamda meslektaşlarımızın temel bilgilerden ve son gelişmelerden haberdar olması için konferansı düzenledik" dedi.