İlya Yaşin: Bu tutuklu takası değil, Rusya'dan iradem dışında gönderildim
Tutuklu takası kapsamında Rusya'dan Almanya'ya gelen Rus muhalif Yaşin, "Hapishanedeki ilk günümden itibaren herhangi bir takasın bir parçası olmaya istekli olmadığımı söylüyordum" dedi.
DUVAR - Türkiye'nin arabuluculuğunda yedi ülke arasında 26 tutuklunun takası kapsamında serbest bırakılan isimlerden Rus muhalifler İlya Yaşin, Vladimir Kara-Murza ve Andrey Pivovarov, Almanya'da düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 1 Ağustos Perşembe günü serbest bırakılan isimlerden İlya Yaşin Yaşin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı mücadelesini yurtdışından sürdüreceğini söyledi, ancak iradesine aykırı bir şekilde sınır dışı edilmesine olan tepkisini de dile getirdi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Rusya-Ukrayna savaşını eleştirmesinin ardından savaşın başladığı 2022 yılında Rusya'da tutuklanan İlya Yaşin, sınır dışı edilmeye rızasının olmadığını, daha acil tıbbi bakıma ihtiyacı olanların kendisinin yerine gitmesi gerektiğini anlattı. Yaşin, "Hapishanedeki ilk günümden itibaren herhangi bir takasın bir parçası olmaya istekli olmadığımı söylüyordum" ifadelerini kullandı.
'BEN BUNU BİR TUTUKLU TAKASI OLARAK GÖRMÜYORUM'
Almanya'nın başkenti Berlin'de 2 Ağustos Cuma günü düzenlenen basın toplantısında konuşan Yaşin, "1 Ağustos'ta olan şeyi ben bir tutuklu takası olarak görmüyorum; ben bunu Rusya'da iradem dışında yasadışı bir şekilde sınır dışı edilmem olarak görüyorum. Ve içten bir şekilde şunu söylüyorum ki şimdi eve dönmeyi hiçbir şeyi istemediğim kadar çok istiyorum" dedi. 'Rusya için' yurtdışından çalışmaya devam edeceğini anlatan Yaşin, "Ancak şu anda henüz bunun nasıl olacağını bilmiyorum" diye konuştu.
Basın toplantısında konuşan Pivovarov, "Ülkemizi özgür ve demokratik bir ülke yapmak için, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını sağlamak için her şeyi yapacağız" derken, Kara-Murza da hapishane yetkililerinin kendisinden bir 'merhamet talebini' imzalamasını istediğini, kendisinin ise Putin'i 'meşru bir devlet başkanı olarak görmediğini, bir diktatör, gaspçı ve katil olarak gördüğünü yazdığını' anlattı. Kara-Murza, tutuklu Rus muhalif Aleksey Navalni'nin şüpheli biçimde hayatını kaybetmesinden ve Rus siyasetçi Boris Nemtsov'un 2015 yılında başkent Moskova'da öldürülmesinden ve aynı zamanda Ukrayna'daki savaşta binlerce kişinin ölümünden Rusya Devlet Başkanı'nı sorumlu tuttu.
'SCHOLZ, DAHA AZ DİRENİŞLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞ OLSAYDI...'
Rusya'da 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Kara-Murza da serbest bırakılma şekliyle ilgili çekincelerini dile getirdi. Almanya Federal Başbakanı Olaf Scholz'un Almanya'da cinayetten hüküm giyen Vadim Krasikov'un da anlaşma kapsamında serbest kalması konusunda bir ikilemle karşı karşıya kaldığını kaydeden Kara-Murza, bu operasyonun 'hayat kurtarmakla ilgili olduğunu, tutukluları takas etmekle ilgili olmadığını' söyledi.
Scholz'un Krasikov'un serbest bırakılması ile ilgili zor bir karar ile karşı karşıya kalması dolayısıyla bazı çevrelerce eleştirildiğini anlatan Kara-Murza, "Ama kolay kararlar sadece diktatörlüklerde verilir" dedi. Navalni ölmemiş olsa bazı şeylerin daha kolay olacağını belirten Kara-Murza, "Şunu düşünmemem zor: Bu süreçler bir şekilde daha hızlı işlemiş olsaydı, Scholz hükümeti Krasikov'un serbest bırakılması ile ilgili üstesinden gelmesi gereken daha az direnişle karşılaşsaydı, belki Aleksey bugün burada özgür olurdu" dedi.
(REUTERS)