Özel, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, Hacı Bektaş'ta bir araya geldi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eski CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri'nde konuşma yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, eski CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Nevşehir'deki Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma etkinliklerine katıldı.

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Hacı Bektaş-ı Veli, Anadolu topraklarında öğretisiyle sonsuzluğu yakalayan en önemli değerlerimizdendir. Zamandan ve mekandan bağımsız derinliği, tüm insanlığı kapsayıcılığı ile çok önemli bir birliği öne çıkarır. Kardeşliğin ve barışın sesini; taşın, ağacın, insanın canlı cansız tüm varlıkların dilini konuşarak yükseltir. Onun yaşayışı ve öğretisi çeşitlilik içinde yüce bir birliği anlatır" dedi.

Sokak hayvanlarının öldürülmesine olanak tanıyan yasaya değinen İmamoğlu, "Ne yazık ki, dünyanın dört bir yanında acıların yaşanmaya devam ettiği, ülkemizde de farklı sıkıntıların arttığı hatta tüm varlıkların can hakkını savunan Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzurunda söylemeye dilim varmıyor ama kedinin, köpeğin öldürülmesinin bile yasaya dönüştürülme çabasının gösterildiği günlerde Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzurundayız. Ne yazık ki farklı meziyetler göstererek üzmeyi, kırmayı yok saymayı ve insanları kutuplaştırmayı ayrıştırmayı kan dökmeyi dahi düşünecek kadar ve buna kendi hakkıymış gibi davranacak kadar ileri seviyede şiddeti savunanların olduğu bir ortamdayız" diye konuştu.

"Hep birlikte kararlı bir biçimde bu memleketin velilerinin, değerlerinin, ermişlerinin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolu yolumuzdur" diyen Ekrem İmamoğlu, "Bu yol bize birleşmeyi emreder. Bu yol bize bir olmayı, iri olmayı, diri olmayı emreder. Bu yol bize 86 milyon yurttaşımızın hiçbirisini dışarıda bırakmamayı, bu vatanın her varlığının, her nimetinin, her karış toprağının eşit hissedarı olmayı emreder" ifadelerini kullandı.

Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ni düzenleme konusunda protokol imzaladıklarını açıklayan İmamoğlu, şunları söyledi:

"Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ni bu yıldan itibaren yaptığımız bir protokol ile Hacıbektaş belediyemizle birlikte ev sahibi düzenleme protokolünü yapmış olmanın da gururunu yaşıyorum. Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri'nin Alevi toplumunun hafızasında, duygusunda bir var olma mücadelesi olduğunu, bu etkinlikleri düzenleme adına canla başla mücadele eden canların birlik mücadelesi olduğunu yakinen biliyor ve hissediyorum. Bu nedenle bu etkinliğin üzerinde dolaşan ne yazık ki iyi niyetli olmadığını hissettiğimiz, bu konuda büyük kaygı duyan Alevi-Bektaşi toplumuna müdahalelere tepki göstererek, bunları aşarak bu etkinliği sahipsiz bırakmamak ve en güçlü şekilde bu buluşmaları desteklemek konusunda aldığımızı kararı, gururla siz kıymetli katılımcılarla paylaşıyorum."

KILIÇDAROĞLU: BİZ BİRLİKTEYİZ, BERABERİZ TÜRKİYE'Yİ HEP BERABER AYDINLIĞA ÇIKARACAĞIZ

Ekrem İmamoğlu'nun ardından kürsüye eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Törene katılan genel başkanlar ve törenin düzenlenmesinde katkı sağlayan belediye başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu, "Biz birlikteyiz, beraberiz, inşallah Türkiye'yi hep beraber aydınlığa çıkaracağız" dedi.

"800 yıldır bu topraklarda bir aydınlık varsa, bir umut varsa, bir direniş varsa dahası insanlığa dair ne varsa orada onu görürüz. Onu yaşarız. Yani hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'yi" diyen Kılıçdaroğlu, "O çağının filozofu değil, geleceğin güneşidir. Fikri, derinliği, sözde değil, öze bakar. Bu dergah özünde de, sözünde de eğri olanların değil, dimdik duranların dergahıdır. Bu topraklar binlerce yıldır, yüzlerce savaş, işgal, acı ve gözyaşı görse de bu topraklarda yetişmiş, bu toprakların suyunu içmiş, aşını yemiş, Hacı Bektaş ve öğrencileri 800 yıldır onlarca devletin, yüzlerce mücadelenin mihenk taşıdır, sarsılmaz temelidir" ifadelerini kullandı. 

'BURASI SON KALEDİR'

Hacı Bektaş-ı Veli dergahı için "kötülüğe uğrayanların son sığınağı" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu bir tesadüf müdür? Bakınız Osmanlı'ya, kuruluşuna, Yeniçeri ocağına; bakınız Cumhuriyet'e, 101 yıldır Cumhuriyet'e sahip çıkanlara. Nerede bir kuruluş varsa orada Hacı Bektaş-ı Veli vardır. Nerede bir gelecek varsa o geleceği inşa eden bu dergahın erenleri vardır. Unutmayın Hacı Bektaş sadece ruhsal arınmanın değil, toplumsal arınmanın da izdüşümüdür. İhaneti görenlerin, yarı yolda bırakanların, kötülüğe uğrayanların son sığınağıdır. Burası son kaledir. O sığınak ki arınarak çoğalanların ocağıdır. O sığınak ki onca acıyı ateşle kavurup yüreklere su serpen, dirilenlerin ocağıdır. Yine unutmayın. Burası hem son kale hem de ilk direniştir. Ayağa kalkma zamanının ön sözleridir. Bu topraklardan kimler geldi, kimler geçti ama Hacı Bektaş gibi iz bırakanlar sayılıdır. Çünkü o kerameti kendinden sananların değil, arındıkça mücadele edenlerin ayağa kalkışıdır" şeklinde konuştu.

'YATAĞA AÇ GİREN ÇOCUKLARIN DİRENİŞ TÜMCESİ'

Hacı Bektaş Veli'nin "Her ne arar isen kendinde ara" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Dünya, Orta Çağ karanlığında ezilirken, umuda insanda gören, Hacı Bektaş-ı Veli, bu beş kelimeye dünyayı sığdırmıştır. Kötülüğü iyilikte yakan Hacı Bektaş-ı Veli ihaneti dostlukla pekiştirmiştir. Kurtuluşu başkalarından beklemek yerine kendinde bulanların manifestosudur aslında bu cümle. Hacı Bektaş-ı Veli bu cümleye bir dünyayı sığdırmış da biz hala o dünyayı keşfedemiyoruz. Defalarca başka anlam yükleyeceğimiz aydınlığın özüdür bu cümle. Başkalarının kanatları altında uçmayı zirve sananlara inat, özgürlüğü kendi gücünde bulan yüreklerin haykırışıdır bu deyiş. Bu deyiş kimi zaman hakikati bulmak için, darda kalan, yatağa aç giren çocukların direniş tümcesidir. Yolundan dönenlerin, değerlerini peşkeş çekenlerin, kötü sonucunun müjdecisidir" dedi.

'CELLATLARLA ÇOCUKLAR AYNI DÜNYADA YAŞAMAMALI, EMEK BÖLÜŞÜLMELİ, AYRI GAYRI OLMAMALI'

"Aslında bu cümleyle Hacı Bektaş her karanlığın sonunun mutlak ışık olduğunu hatırlatır. Onun içindir ki kara bulutlar üzerimizde dolaşsa da hiçbir zulüm hiçbir işgal hiçbir hükümdarlık sonsuza kadar sürmemiştir. Kimi zaman unutulan, kimi zaman onca kötülüğe uğrayan ama her fırsatta 'İncinsen de incitme' diyenler 800 yıl önceden dünyamızı aydınlatmaya çalışan Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzurunda ne diyeceğiz? Cellatlarla çocuklar aynı dünyada yaşamamalı. Analar ağlamamalı. Emek bölüşülmeli. Babalar da gülebilmeli. Ayrı gayrı olmamalı. İnsan üstün olacaksa kadın erkekten üstün olmalı. İnsan ayrılacaksa Alevi-Sünni, Türk-Kürt, siyah-beyaz diye değil; iyi ve kötü olarak ayrılmalı. 'Özünü bilirsen özürden kurtulursun' der Hacı Bektaş-ı Veli. O da biliyor ki okunacak en büyük kitap, insandır aslında. Ona göre insanlar ya arınacak birlik olacak ya da arınmadan sağılıp gidecekler. Kötülükten, ihanetten, incitenlerden, menfaatperestlerden arınacağız. Arındıkça azalmayacağız, arındıkça çoğalacağız. Arındıkça kardeşlik bağlarımız sımsıkı birbirimizi tutan ellerimiz güçlenecek. Arındıkça büyüyeceğiz. Arındıkça önce insan, sonra çağa çığır açan toplum olacağız."

ÖZGÜR ÖZEL: KERBELA'DA AKAN KAN, ÇORUM'DA, MARAŞ'TA, SİVAS'TA AKMAYA DEVAM ETTİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de konuşmasında "753 sene önce Hakka yürüyen ama söyledikleri ve yaptıklarıyla bugünümüze ışık tutan, ışık saçan hünkarın huzurundayız. Daha Avrupa'da Rönesans, Reform ortaya çıkmamışken; modern batı aydınlanması yaşanmamışken, bırakın evrensel insan hakları sözleşmesini, evrensel insan hakları değerleri tartışılmazken, '72 millete bir nazar ile bak' diyen, 'dili, dini, rengi, ne olursa olsun, iyiler iyidir' diyen, bırakın seçme seçilme hakkını dünyada kadının yeri yokken 'bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok' diyerek kadını karar süreçlerinin içine dahil edip, kadın sözünü erkek sözüyle bir gören hünkarın huzurundayız" dedi.

"Bu topraklarda çok acı dönemler, çok acı günler, çok acı aylar, yıllar yaşandı" diyen Özel, "Yüz yıllardır kan, gözyaşı, zulüm bir durduysa üç yürüdü. Kerbela'da akan kan, Çorum'da, Maraş'ta, Sivas'ta akmaya devam etti. Kerbela'nın direnci sokak ortasında katledilen bilim insanlarının, sendikacıların, gazetecilerin, Berkin Elvanların, milyonların katıldığı cenaze törenlerinde o direnç vardı. Kerbela'nın yası, kimi zaman Berkin'in, Ali İsmail'in, Abdullah Cömert'in mezarının başına bir sis gibi kondu. Hünkarın yolundan gidenler, nefis karanlığını mağfiret ışığı ile gönül karanlığını aşk ışığı ile aydınlatmaya devam ettiler. Ellerine bir gün silah almadan, şiddete hiç başvurmadan, cahiliye döneminin araçlarına bulaşmadan mücadelelerine devam ettiler. Mazlumlar zalimin kötülüğüne ne boyun eğdi ne ortak oldu ne de onlara uydu" ifadelerini kullandı.

'İKTİDAR, ALEVİ TEMSİLCİLERİNİ YOK SAYARAK TÖREN TERTİP ETTİ

AK Parti'nin farklı bir anma töreni düzenlemesini eleştiren Özgür Özel, "İktidar partisinin burada yıllardır süren bir geleneği yok sayarak, buradaki canların meşru temsilcilerini akıllarınca dışlayarak, 15 Ağustos akşamı apar topar alternatif bir tören tertip etmelerini en başta Hacı Bektaş'ın mirasına yapılmış büyük bir saygısızlık olarak görüyor ve kınıyorum" diye konuştu.

'ALEVİLERE EŞİT VATANDAŞLIK HAKKI VERİLMEDİ'

Alevilerin ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Özgür Özel, şöyle devam etti:

"Türkiye vicdanları yaralayan bir türlü açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla, Alevilere eşit vatandaşlık hakkını vermemiştir. Anayasa'daki tüm ifadelere rağmen kanunları uygularken Alevi vatandaşlara eşit yurttaş muamelesi yapılmamakta, ayrımcılığa tabi tutulmakta, haklı talepleri görmezden gelinmektedir. Cemevleri Aleviler için ibadethanedir, bizler için de ibadethane olacaktır. Bu yasal hak tanınana kadar sizin mücadeleniz benim mücadelemdir.  

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'na adıyla Alevilerin kabul etmediği bir kurum ve işleyiş oluşturuldu. Vaktiyle 'Cemevi cümbüş evi' diyen, cemle 'cümbüşü' bir tutan bir anlayışın yönettiği bir ülkede, cümbüşün yerinin Kültür Bakanlığı olduğu kabulüyle bir inancı Kültür Bakanlığı'na bağlayarak bu hakareti kurumsallaştıran anlayışa itiraz ediyoruz. Madımak utancıyla bu devlet hala yüzleşmemiştir. Madımak bir utanç müzesi olana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz."

'TÜM GENEL BAŞKANLARIMIZA VEFAMIZI GÖSTERMENİN EN İYİ YOLU CHP'Yİ İKTİDAR YAPMAK'

"Yolculuğumuz, ülkemiz için, barışa, adalete, hoşgörüye, güzel ahlaka, erdeme, bilime ve umuda giden bir yolculuğu temsil ediyor. Yolumuzu bu toprakların değerleriyle, Hünkar Hacı Bektaş'ın, Abdal Musa'nın, Mevlana'nın Yunus Emre'nin ve nice eren ve evliyanın öğretileriyle aydınlatıyoruz. Aslan ile ceylanın bir arada yaşayabildiği, bereketin ve hoşgörünün egemen olduğu bir ülkeyi gelecek nesillere miras bırakana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 

Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'İki büyük eserimden biridir' dediği partinin genel başkanı olarak bulunuyorum. Hacı Bektaş'tan tüm Türkiye'ye söylemek isterim ki bu partinin ilk genel başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e de tüm genel başkanlarına da benden önceki genel başkanı çok kıymetli Kemal Kılıçdaroğlu'na da vefamızı göstermenin en önemli yolu onların partisini iktidar yapmaktır. Hep birlikte bunu başaracağımıza ant içiyorum."

(HABER MERKEZİ)