İmamoğlu: Kanal İstanbul'un yaptırılmayacağını taahhüt ediyoruz

Emirli 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi'nin açılışına katılan İBB Başkanı İmamoğlu, "Kanal İstanbul'un yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza, halkımızla beraber taahhüt ediyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Pendik'te bulunan 'Emirli 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi'nin açılış töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar’daki plan yapma yetkisinin Cumhurbaşkanlığı kararıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesi, söz verilen tarihte bitirilemeyen Melen Barajı ve Kanal İstanbul ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, bugün yaşayan insanlarımızın torununu bile borçlandıran, anlamsız, çevre düşmanı yatırımlara karşı en dirençli şekilde mücadelemizi vereceğiz" diyen İmamoğlu, "Bu tarihi sorumlulukla bizler, Kanal İstanbul'un İstanbul'a yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza, halkımızla beraber taahhüt ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

İklim değişikliği nedeniyle ani yağışların sebep olduğu sellerin tüm dünya gibi İstanbul'un en kritik sorunlarından olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "Net ifade edelim ki İSKİ'nin bu dönemki yönetimi, ciddi bir süreci işletmiş, neredeyse İstanbul'u bu tür sel baskınlarında sıfır riske doğru taşımakta ciddi yatırımlar yapmıştır” dedi ve şöyle devam etti:

'MÜSİLAJ SORUNUNA SİYASET ÜSTÜ BİR BAKIŞ AÇISIYLA YAKLAŞIYORUZ'

 “Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu, İstanbul'un en kritik çevre sorunlarından bir tanesidir. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ortak çalışmalar önemli. İstanbul olarak bu sürecin en önemli paydaşlarından birisiyiz. Sorunun çözümü noktasında, belediye olarak 10 milyar TL’yi aşan bir yatırım planımız var. Bu planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ilettik. Biz, soruna siyaset üstü bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz.

'ADALAR KONUSUNDA HUKUKİ HAKLARIMIZI ARAMAKTAN GERİ DURMAYIZ'

Adalar ilçesi sınırlarındaki plan yapma yetkisi, Cumhurbaşkanlığı kararıyla konuyla alakasız bir biçimde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verildi. Hiç bu işle ilgisi olmayan, ruhuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir hususun, bu karar kapsamındaymış gibi bir karara dönüştürülmesini üzüntüyle karşılıyoruz. Bakanlığın ve Sayın Bakan'ın talimatlarıyla Genel Müdür ve bizim yetkililerimiz bir araya geldiler. Bu işin iyi niyeti, kötü niyeti olmaz. İBB sınırları içerisindeki Adalar Belediyesi'nin, Adalar ve Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde olan planlama yetkisinin Şehircilik Bakanlığı’na dahil edilmesi sürecinin iyi niyeti, kötü niyeti aranmaz. Derhal bu yanlıştan dönülmesi gerekir. İşin ruhunun kaçmaması adına, sürdürülen görüşmelere ilaveten, lütfen bu yanlışı düzeltin. Bu doğru bir iş değildir. Bu müdahaleci bir anlayışa dönüşür. Bunu hiçbir şekilde izah edemezsiniz. Elbette bu şekilde devam ederse hukuki haklarımızı aramaktan da geri durmayız.

İstanbul’un su sorununu çözecek Melen Barajı konusunda, Tarım ve Ormancılık Bakanı'nın, Devlet Su İşleri üzerinden yürütülen süreçle ilgili kamuoyunu, İBB'yi ve İSKİ kurumumuzu acilen bilgilendirilmesi gerekmektedir. Melen Barajı’nda uygulanmak üzere olduğu söylenen bir projesinin henüz daha kesinleşmediği noktasında birtakım duyumlar, birtakım ihbarlar almaktayız. 'Şu tarihte açılacak’ denen tarihten bu yana, 4-5 yıl geçmiştir. Saati verilen, günü verilen tarihten bu yana 4-5 yıl geçmiştir. Ve halen bu konuda sonuç net olarak yok ve yapılan işin geleceği konusunda ne yazık ki kaygılıyız.

'KAPALI KAPILAR ARDINDA ALINAN KARARLAR SÜRECİ YÖNETTİ'

Pişirip pişirip önümüze koydukları, önündeki metni okuma konusundaki kararlılığın dışında hiçbir kararlılığı olmayan bazı mevki sahibi arkadaşların, bunun adı ne olursa olsun, çıkıp Kanal İstanbul'la ilgili ahkam kesip, Kanal İstanbul'la ilgili yapılmaması hususunda ortaya çıkan bilimsel veriler üzerinden, bazen benim tarafımdan, bazen siyasi partilerin değerli yöneticileri ve hatta genel başkanları tarafından ortaya konulan kararlılığı seviyesiz ve fütursuzca eleştirdiklerini görüyorum. Hiçbir bilimsel, hiçbir teknik kabiliyet ve kapasitesiyle bunu yaptığını düşünmüyorum. Siyasi iradenin talimatıyla yaptığını düşünüyorum. Diğer kapasitelerine dair şahitliğim vardır. O bakımdan, Genel Başkan’ımızla veya diğer siyasi temsilcilerinin söyledikleriyle ilgili yorum yaparken dikkatli kelimeler ve cümleler seçmesi gerektiğini de buradan belirtmek istiyorum.

Kanal İstanbul ile ilgili toplantılara davet ettiğimiz hiçbir resmi kurum ve kuruluştan katılımcı gelmemiştir. Bakanlıklar da buna dahildir. Biz ise İstanbul'u yöneten, 100 bine yakın çalışanı olan, 16 milyon hemşerisinin yetkisiyle İstanbul'u yöneten kişiler olarak, herhangi bir bakanlığın ya da kurum ya da kuruluşun bilimsel veya teknik bir çalışmasına da kanalla ilgili davet edilmemişizdir. Alınan hiçbir karar katılımcı yapılmamıştır. Bir avuç insanın kapalı kapılar ardında aldığı kararlarla süreçler yönetilmiştir. Çevre katliamıdır. Sadece çevre katliamı değil, İstanbul gibi bir kentin heba edilmesi anlamına gelmektedir. Bu tarihi sorumlulukla bizler, Kanal İstanbul'un İstanbul'a yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza, halkımızla beraber taahhüt ediyoruz.

Dünyanın fosil yakıtla, mazotla, benzinle çalışan arabaları reddetmeye başladığı bir dönemde, çevre odaklı politikalar üretme kurgulamasına yöneldiği bir dönemde, bu tür çevre katliamlarının karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu tehditlerden sonra biz işimize bakıyoruz. İSKİ hem bu tür atık su arıtma tesislerini yapacak hem bugün açılışını yaptığımız Ömerli Emirli 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi’ni yapacak. Şehrin atık su altyapısının sele dayanıklı hale gelmesini, tarihi alanlardaki yenilemeleri ve aynı zamanda yeni başlattığımız özellikle su toplama havzaları olan vadilerimizde, yaşam vadileri üretme konusunda kurumumuzun birimleriyle iş birliği yaparak, çok değerli bir 2022 dönemini, 2023’ü İstanbul'a hazırladığını biliyorum. Milyonlarca metrekarelik yeşil alanı, iş birliği yaparak İstanbul'a da hediye etmenin sorumluluğunu taşıyacağını biliyorum.

'FÜTURSUZCA BORÇLANDIRAN YATIRIMLARLA MÜCADELE EDECĞEİZ'

Önümüzdeki hafta, İSTAÇ'la yürüttüğümüz çalışma sonucu tamamlanan Kemerburgaz’daki Avrupa'nın en büyüğü olacak Katı Atık Yakma Tesisi’ni hizmete alacağız. Biz, çevreci, insan odaklı, çocuklarımızın geleceğini teminat altına alan yatırımları yapmaya adım adım devam edeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, fütursuzca borçlandıran, bugün yaşayan insanlarımızın torununu bile borçlandıran anlamsız çevre düşmanı yatırımlara karşı da en dirençli şekilde mücadelemizi vereceğiz. Bu şekilde davranmamalarını ve ülkemizi, şehrimizi, insanlığımızı, insanları, dünyamızı koruyacak işleri yapmaya da bütün kurum, kuruluşları davet ediyorum.”

İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu da konuşmasında, açılışı yapılan tesisle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Toplam 540 milyon TL’ye mal olan Emirli 2. Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi, Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri içerisinde yer alıyor. Yerleşkede, Melen ve Yeşilçay regülatörleri ile Darlık ve Ömerli barajlarından alınan sular arıtılıyor. Günlük arıtım kapasitesi 500 bin metreküp olan tesisin toplam kapasitesi, yine günlük 2 milyon 50 bin metreküpe ulaşacak. Tesiste arıtılan sular, tıpkı Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri’nde yer alan diğer tesislerde olduğu gibi, Anadolu Yakası’nın tamamı ile Fatih, Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer ve Zeytinburnu’nun su ihtiyacını karşılayacak. Tesisin hizmete girmesi ile birlikte, İSKİ’nin içme suyu arıtma kapasitesi yüzde 11,5, Ömerli İçme Suyu Arıtma Tesisleri’nin kapasitesi ise yaklaşık yüzde 32 oranında artacak.” (HABER MERKEZİ)