İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: Allah'ın sopası yok işte, seni konuşturuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitinglerinde Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilgili sahte video izletmesine tepki gösteren Ekrem İmamoğlu, "Allah'ın sopası yok, seni konuşturuyor. Montaj olduğunu itiraf etti" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinglerinde Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilgili montaj olan bir videoyu izletmesi ve bunu açıklamasına tepki gösterdi.

Habertürk Televizyonu canlı yayınında açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ama montaj ama şu bu, PKK videosu var" sözlerini hatırlattı.

İmamoğlu, "'Ama montaj ama şu ama bu' diye, Allah'ın sopası yok işte, seni konuşturuyor. Bir montaj olduğunu itiraf ettiği meseleyi biz seçimden önce 'zaten bu uydurma' deyip geçtik. Yalan olduğunu kendi söyledi Sayın Cumhurbaşkanı. Bu bildiğiniz trol montaj. Bunu Cumhurbaşkanı meydanlarda gezdiriyorsa bu ayıp bir şey. Bu kadar ciddiye alınacağını düşünmedik. O bakımdan önemsemedik" diye konuştu

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

'VEKİL OLANLARIN BAKANLIĞI DÜŞTÜ MÜ DÜŞMEDİ Mİ?'

"Sistemin yarattığı arızalar var. Bugün artık bakan milletvekili adayı olmuş, olmamış, bakanlığı düşüyor mu düşmüyor mu, saldım çayıra Mevla'm kayıra bir düzenle. Bu seçimin sistem tercihi seçimi olduğunu her yerde söyledik."

'KARALAMALARIN BU KADAR ETKİLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM'

"Başta Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Kılıçdaroğlu olmak üzere bana Mansur Bey'e, Meral Hanım'a diğerlerine ağza alınmayacak şekilde terörist yakıştırmasıyla ve kanallardan aktörlerinden bilinçli üsluplarla karalama lekeleme düzlemine geçti mesele. Birinci turda bu kadar etkili olacağını düşünmemiştim. Bunu ilk kez yapmıyorlar. İstanbul belediye seçimlerinde yaptılar. Hakkımızda Sisi benzetmesinden tutun etnik kökene kadar. Karadeniz'in 1900'lü yıllarına dönerek bir ilişkilendirme. İlk turda bu etkili oldu."

'BU MONTAJI CUMHURBAŞKANI MEYDANLARDA GEZDİRİYOR, AYIP'

"Açıkçası yine her şeye rağmen ortada bir sonuç var. Örneğin 'ama montaj ama şu ama bu' diye, Allah'ın sopası yok işte, seni konuşturuyor. Bir montaj olduğunu itiraf ettiği meseleyi biz seçimden önce 'zaten bu uydurma' deyip geçtik. Yalan olduğunu kendi söyledi Sayın Cumhurbaşkanı. Ben size desem ki, 'Bizim elimizde öyle montaj da değil kendi sözleri, ama terör örgütü ama İmralı ile ilgili, şunu yayınlayın da üzerinizde konuşalım' desem. Yayınlayamazsınız, peş peşe montaj diye. Bu bildiğiniz trol montaj. Bunu Cumhurbaşkanı meydanlarda gezdiriyorsa bu ayıp bir şey. Bu kadar ciddiye alınacağını düşünmedik. O bakımdan önemsemedik."

'SEÇİMİN PARTİ OLARAK KAYBEDENİ AK PARTİ'

"Bakın aslında kıyamet kopacak bir durum yok. Ortada bir zafer yok, kazanan yok. CHP'nin oyu arttı, AK Parti'nin oyu düştü. Neye göre düştü, oyun artmasına rağmen düştü. Şunu söylemeye getiriyorum, bu seçimin siyasi parti olarak kaybedeni olarak AK Parti. Bu bizi mutlu eden bir tablo anlamında söylemiyorum, sadece tespit yapıyorum."

'YALANIN KARŞISINA GERÇEĞİ KOYUNCA YETER DİYE DÜŞÜNÜYORUZ'

"Bütün bunlara rağmen. İlk saha gözlemimiz şu oldu: Bir odak çalışma yaptırdım. Baktım ki, inanılmaz etkili olmuş; terör örgütü aşağıya, terör örgütü yukarıya, inanılmaz etkili olmuş. Utanıyoruz. Yalanın karşısına biz gerçeği koyduğumuzda iş yeter diye düşünüyoruz. Söylediğim o eşit olmayan propaganda sahası. Kararsız seçmen ya da AK Parti'ye oy vermiş seçmen. Oradaki insanlara biz erişemedik. Bu yalanı, iftirayı belki o kadar anlatamadık. İkinci tura girdik. Cevap vermeye başladık. Çok özür diliyorum, birbirimizi tanıyoruz, durup dururken koltuk mücadelesi üzerinden terörist dersem siz ne yaparsınız? Dozajı artırdık. O an itibariyle iftira değil ama gerçekleri önlerine koymaya başladık."

'CHP OLARAK 5 ORTAĞIMIZ VAR'

"Bir HÜDA PAR meselesi var mı, var. Biz olmayan ortağımızla suçlanıyor. Ortaklarımız belli bizim. CHP olarak 5 ortağımız var. Millet İttifakı olarak. Efendim bir başka partinin taraftarları sizi destekleme kararı verdi. Bir karar vermişse, aday çıkartmıyorsa niye aday çıkartmıyorsun deme hakkımız yok."

'RESMİ ORTAKLARI YEMİN METNİNİ DOĞRU BULMUYOR'

"Ama senin somut ortağın var; HÜDA PAR. HÜDA PAR bu ülkenin resmi siyasi partisidir, doğru. Ama somut şaibeleri var. Bir milletvekili Serkan Ramanlı açıklama yapıyor. Diyor ki, 'Meclis yemin metninin doğru metin olduğunu düşünmüyoruz, yemin metni değişmeli'. Yeminin ertelenmesini bu açıklamaların ortaya çıkmaması için bu işi seçimden sonraya attıklarını düşünüyorum. Devletin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne mi karşısın? Demokratik laik devletten mi haz almıyorsun? İnsan hakları mı seni rahatsız ediyor ya da büyük Türk milleti demek mi? Meclis'te yemin krizi uzun süredir yaşanmıyor. Bu itiraz ne? Bunun hesabını vereceksiniz. Bu resmi ortağı."

PAZARCIYLA TARTIŞMA: 'DÖVÜNEREK UYARDIM BU DİL TÜRKİYE'YE ZARAR VERİR DİYE'

(Bayrampaşa'da pazarcı esnafıyla tartışması ve karşılıklı olarak şikayetçi olmaları) "Bayrampaşa'daki vatandaşa kızmıyorum ki? Ben pazarlara tek başına gidiyorum. Yanımda bir iki görevlim var. Sadece siyasi olarak ilçe başkanını alıyorum yanıma. Pazara girdiğim andan itibaren vatandaşla diyaloğum şöyle; 'Bana oy verin' asla. 'Gününüz bereketli olsun, hayırlı işler, Allah gününüzü bereketli sağlasın, sofranıza bereket olsun', bu kadar. Girdik, pazarcı bize 'PKK'lı dışarı, içeri girme' dedi. Sabırla dinledim 5-6 dakika. 'Sensin terör üyesi, ben Anadolu çocuğuyum' dedim. Gariban bir insanın düştüğü duruma bak. Yaşı başı gitmiş. O aldatılmış bir insan. Kim aldattı onu? Başta Sayın Cumhurbaşkanı. Beynini kilitledi, kalbine mühür vurdu. Ekrem İmamoğlu'nu terör üyesi görüyor. Ekrem İmamoğlu onun torununa hizmet edecek. Kızı varsa ona 'anne kart' verecek, İstanbul'u gezmesini sağlayacak. Daha iyi seyahat etmesi için metrolar yapacak. Çok ağır ifadelerde bulunduğu için hakkında davacıyım. Dövünerek uyardım, yapmayın diye. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bu dil kadar başka bir şey zarar vermedi."

'CUMHURBAŞKANININ DANIŞMANI DOĞUDAKİ İLLERİ PKK'LI TARİF ETTİ'

"Bu milletin kalbine kötülüğü öyle bir nakşediyor ki, Allah muhafaza, ben yine bu toprakların ferasetine inanıyorum. 'Ben şu ildenim, babayiğidim, milliyetçiyim' falan. Bu memleketin 81 ili bizim. PKK'nın tarifini yapan danışman, o küçük beyniyle, o küçük davranışıyla, yahu o illerde benim vatandaşım yaşıyor. O insanların akrabaları burada yaşıyoruz. Oradaki kızlarımız oğullarımız buradaki kızlarımız, oğullarımızla evleniyor. Bu beyin nereye gitti? Ne yazık ki, biz bunlarla mücadele ediyoruz. Türkiye'nin esas meselesi ekonomi. Dünya çapında kötüye giden Türkiye'nin ekonomik, siyasi, idari itibarı. Bizim bunları konuşmamız lazım."

'BİZİM İŞİMİZ GÜCÜMÜZ KANDİL'E CEVAP VERMEK Mİ?'

"PKK seçime çeyrek kala ilk kez mi açıklama yapıyor. Bu AK Parti seçime giderken Kandil konuşur, FETÖ konuşur. Bu iş ne hikmetse AK Parti'ye, FETÖ'ye yarar. Benim aklıma bin tane oyun geliyor. Acaba bu açıklamalar sipariş mi? Benim Cumhurbaşkanı adayım Sayın Kılıçdaroğlu terör örgütünü her gün niye muhatap alsın. 'Bununla irtibatı olanın Allah belasını versin' dedi. Meral Hanım cevap verdi, Mansur Bey verdi, ben verdim. Bizim işimiz gücümüz Kandil'e cevap vermek mi? Sayın Cumhurbaşkanı onlarla ne kadar fazla irtibat kurduğu, ilişki siparişi verdiğini kendileri anlatıyorlar. Benim seçimime bir gün kala kırmızı bültenle aranan bir insanın TRT'ye çıkması, bir metin okuyup sözüm ona Kürt vatandaşlarımız ona uyacak, bana oy vermeyecek. Ben karnımdan konuşmam, kendimle ilgili şüphem yok ki. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı diyecek ki, 'Benim ondan hiç haberim yok'. Ben iktidarın üç maymunu oynamasından bıktım. İmralı'dan gelen mektup meselesi, avukatı meselesi. Bugünkü iktidarın bir oy için yapamayacağı bir şey. Allah aşkına bu koltuk hırsı ne?"

'MONTAJI BİZ YAYINLASAK SAVCI KAPIYA DİKİLİR'

"Uydurma montaj için devletin imkanlarını kullanarak meydanlarda yayınladılar. Biz yayınlasak kapıya savcı dikilir. Bu ülkenin savcılarına sesleniyorum. Daha ne olsun? Bunu yasaklamayacaksın da neyi yasaklayacaksın? Ben 100. halk buluşmamı yaptım. Desinler ki Ekrem İmamoğlu birine hakaret etti. Bir konuşmasında çocuğun diyemeyeceği bir söz söyledi. Yapmam, yapamam. Bana bir gün terörist diyen insanın çocukları dinliyor. Onlara bile iyi konuşmak zorundayım. Biz onlar gibi olmadan iftiracı, yalancı, şantajcı, montajcı olmadan doğruları iyi, güzel dille, inançlı şekilde anlatmaya devam edeceğiz."