İngiltere basınında geçen hafta: Blair Kaddafi'ye silah satmak için lobicilik yapmış

İngiltere basınında geçen hafta Ulusal Arşiv tarafından erişime açılan 2004 yılına ait resmi belgelerle ilgili dikkat çekici haberler yer aldı.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

Financial Times gazetesi,  İngiltere hükümetinin Libya'ya silah satışı için, İngiliz havacılık ve savunma şirketi BAE Systems adına lobi faaliyeti yaptığının anlaşıldığını yazdı. Habere göre BAE Yönetim Kurulu Başkanı Richard Evans dönemin Başbakanı Tony Blair'in özel kalemi Jonathan Powell'a yazdığı bir mektupta, Libya lideri Muammer Kaddafi ile silah anlaşmaları için görüşmelere başlanmasını talep ediyor.

Powell söz konusu mektuba verdiği yanıtta,  Blair'in Kaddafi'ye BAE'nin talebini ilettiğini ve ayrıca Libya Dışişleri Bakanı ile de görüştüğünü söylüyor ve "Libya tarafında işler yolunda" diyor. Powell mektupta ayrıca görüşmelerin, BAE'nin Libya'ya gelecekte daha büyük satışlar yapmasına imkan sağlayacak şekilde başarılı geçtiğini de belirtiyor.

Haberde ayrıca Blair hükümetinin, Libya’ya yönelik uluslararası silah ambargosunun kaldırılması için faaliyet yürüttüğü ve ambargonun kaldırılmasının ardından (BAE'nin yüzde 37,5 hissesine sahip olduğu) savunma şirketi MBDA'nın 2007 yılında tanksavar füzeleri ve bağlantılı bir iletişim sistemi için Libya ile 199 milyon sterlinlik bir anlaşma yaptığı ifade ediliyor.

Hatırlanacağı üzere BAE, Türkiye'nin "Milli Muharip Uçak-Kaan" olarak bilinen savaş uçağı TF-X'in üretiminde alt yüklenici şirketlerden birisi. Türkiye'nin BAE ile Theresa May'in başbakanlığı döneminde 2017 yılında imzaladığı 100 milyon sterlin tutarındaki söz konusu anlaşma, ülkenin insan hakları siciline dair eleştirilerle İngiltere basınında yer almıştı.

Blair'dan Colani’ye karşı iş birliği teklifi

Arşivlerden Suriye ile ilgili çıkan belgelerden ise İngiltere’nin 2004 yılında, El Kaide bağlantılı cihatçıların Irak’a geçişini durdurmak için Esad rejimiyle işbirliği arayışında olduğu anlaşılıyor.

Declassified UK’in haberine göre, Başbakan Tony Blair, dönemin Dışişleri Bakanı Jack Straw aracılığıyla, Beşar Esad’a istihbarat paylaşımı önerisinde bulunmuş.

Blair’in dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile yapacağı görüşme öncesinde hazırlanan ilgili bilgi notunda şu ifadeler yer alıyor:

“Önceliğimiz, Suriye üzerinden Irak’a giren terörist akışını durdurmaktır. Dışişleri Bakanlığı, MI6 ve Savunma Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir ekibin Suriye’ye gitmesini sağlamaya çalışıyoruz.”

Haberde o dönem "terörist" kabul edilen cihatçı Colani'nin (şimdi kullanmayı tercih ettiği ismiyle Ahmed eş-Şera) lideri olduğu Heyet Tahrir el Şam'ın artık örneğin Blair’in eski danışmanı Sir John Sawers gibi isimler tarafından “bir kurtuluş hareketi” olarak nitelendirildiğine dikkat çekiliyor.

Elon Musk niçin trollük yapıyor?

Geçen hafta İngiltere gündemini kuşkusuz en çok meşgul eden Elon Musk sadece bir hafta içinde Kral Charles’a parlamentoyu feshetme çağrısı yaptı; İşçi Partisi Bakanı Jess Philips’in çocuk istismarına ilişkin ulusal bir soruşturma talimatı vermediği için “hapse atılması gerektiğini” ve “tecavüz soykırımı savunucusu” olduğunu söyledi; hükümlü aşırı sağcı Tommy Robinson’ın “siyasi mahkum” olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini iddia etti. Devamında Robinson konusundaki görüşlerini paylaşmadığını söyleyen Nigel Farage'ın Reform UK partisinin lideri olmaya uygun olmadığını söyledi. Hızını bir türlü alamayan Musk, Başbakan Starmer'ın de hapse atılması gerektiğine dair bir tweetin yanısıra  "Amerika, İngiltere halkını, zalim hükümetinden kurtarmalıdır. Evet mi, Hayır mı?" diye bir de anket paylaştı.

Keir Starmer başsavcılık dönemiyle ilgili saldırılara rağmen Musk konusunda uzun süre sessiz kalmayı tercih etti ve en sonunda Musk'ı adını zikretmeden "yalan yanlış bilgiler" yaymakla suçladı. Bu konuları gündemde tutan politikacıların da aşırı sağın propagandasına alet olduklarını söyledi.

Bu konuda geçtiğimiz günlerde medyada dikkat çeken tartışmaları şu sorular etrafında özetlemek mümkün:

Musk'ın sosyal medya trolü olarak İngiltere siyasetine müdahalesine niçin gereğince yanıt verilmiyor? İngiltere Donald Trump ile arasının bozulmasından mı çekiniyor? İngiltere ABD'nin uydusu mu?

Musk bu saldırıları Trump'ın bilgisi dahilinde mi yapıyor? Şayet öyleyse Trump İngiltere'nin iç siyasetine müdahale mi ediyor?

Musk İngiltere'de Reform Uk'ye ve Almanya'da AfD'ye destek vermeye devam edip aynı zamanda 20 Ocak'tan sonra yeni yönetimde aktif görevde yer alabilir mi? Musk ABD'nin Avrupa'daki müttefiklerine alenen savaş mı ilan etti?

Musk’ın İngiltere siyasetine dair bu tuhaf ilgisi,  2025’te yürürlüğe girmesi planlanan ve medya düzenleme denetleme kurumu Ofcom'a sosyal medya platformlarına ağır cezalar verme yetkisi tanıyan Çevrimiçi Güvenlik Yasası’yla ne kadar ilişkili? 

Musk, sahibi olduğu sosyal medya platformunu, "İngiltere'nin İslam tarafından ele geçirildiği" gibi aşırı sağın söylemlerini ana akım medyanın ve dolayısıyla merkez politikanın gündemine sokmak için mi kullanıyor?