İnsan hakları savunucuları ve hukukçular: Hak arayan her kesime yönelik saldırılar devam ediyor
ÇHD, ÖHD VE İHD İzmir Şubeleri, “Bizler bütünüyle siyasallaşmış yargının, bağımsız kalmış tek unsuru savunma olarak elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin parçası olmaya devam edeceğiz” dedi.
İZMİR - Çağdaş Hukukçular Derneğiş (ÇHD), Özgürlük için Hukuçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubeleri, adli yıl açışılışına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Adliye önünde düzenlenen açıklamaya hukukçuların ve insan hakları savunucularının yanı sıra çeşitli siyasi parti temsilcileri de katıldı. Açıklamada “Savunma susmadı susmayacak” yazılı pankart taşındı. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular adına açıklama yapan ÖHD Şube Eşbaşkanı Avukat Velat Zeren, şık takım elbiselerin içerisinde samimi olmayan gülümsemeler ile adliye binasında adli yıl açılışı yapıldığı bu günlerde avukatlar olarak yeni bir adli yıla da hukuksuzluklarla girdiklerini söyledi.
'HUKUK TANIMAZ SALDIRILAR TÜM HIZIYLA DEVAM ETMEKTEDİR'
Haklarını arayan her kesime saldırıların hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Zeren, “Öğretmenler darp edilip gözaltına alınmakta, Mezeköy'de ve Türkiye'nin çoğu yerinde köylüler bir mahkeme kararı olmamasına rağmen arazilerinden atılmakta, darp edilmektedirler. Aynı şekilde haklarını arayan işçiler, ekmekleri ile tehdit edilmekte emekleri ve canları hiçe sayılmaktadır. Öğrenciler darp edilmekte, gözaltına alınmaktadırlar. Kadınlar ve LGBTİ+lara saldırılar ise her geçen gün daha da artmaktadır. Konserler ve etkinlikler yasaklanmakta baskı rejimi giderek artmaktadır. Kürt halkına uygulanan hukuk tanımaz saldırılar tüm hızıyla devam etmektedir” dedi. HDP'li Semra Güzel'in gözaltına alınmasına da değinen Zeren, “Milyonlarca yurttaşın siyasi iradesi olan milletvekili Semra Güzel’in insanlık onuruna aykırı bir şekilde işkenceyle gözaltına alınması normal bir uygulama gibi topluma dayatılmaktadır” diye belirtti.
Günlük yaşamının olağan akışında Mardin’de 21 yaşındaki Adem Kara'nın polis tarafından alenen katledildiğini de belirten Zeren, tarihte eşine rastlanmamış bir vahşet ve düşmanlık uygulaması olarak Kürt çocuklarının cenazelerinin ailelerine kutu içinde teslim edildiğini veya kaldırım taşlarının altına gömüldüğünü söyledi.
'BU ÇÜRÜMÜŞ DÜZEN MUTLAKA SON BULACAK'
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun son raporuna göre 2022 yılında hak ihlallerine yönelik şikayetlerde yüzde 43'lük artış görüldüğüne dikkat çeken Zeren, haksızlıklara ses çıkaran her kesime saldırının bir gelenek haline geldiğini kaydetti. Bunun en büyük nedeninin ise sırmalı cübbeleri ile hakimlik savcılık yapanların, ülkenin anayasasına kanunlarına uyacağı maskesini bir kez daha suratlarına takmaları olduğunu vurgulayan Zeren, şöyle devam etti;
‘Bana bir şey olmaz’ güveninin arkasında bu saraylarda oturan yargıç ve savcıların tarafgirliği, korkaklıkları, siyasi iktidarın sopası olma işlevleri yatmaktadır. Bu suçların üstünün örtülmesinde yargıç ve savcılar aparattır. Sömürü hukuk eliyle pişirilmekte olup hapislik, yargılanma, kafasını kaldıranı saray-ı adliye ile korkutma artık olağan bir uygulamadır. Yargı sermayenin demokles kılıcıdır ancak bir gün elinizden alınacaktır o kılıç. Buradan bir kez daha sesleniyoruz ki bunların hiçbiri sizi kurtaramayacak birlikte inşa ettiğiniz bu zulüm düzeni son bulacaktır. Bizler bütünüyle siyasallaşmış yargının, bağımsız kalmış tek unsuru savunma olarak elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin bir parçası olmaya devam edeceğiz. Hakkını arayan işçilerin, öğrencilerin, toprakları ellerinden gasp edilen köylülerin, Kürt halkının, kadınların, LGBTİ+ların yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu mini saraylarda, sizlere rahat vermeyeceğiz, işinizi yapamıyorsanız/yapmıyorsanız bunu size öğreteceğiz. Bu, tüm yurttaşlara, tüm meslektaşlarımıza sözümüzdür. Hiç kimse ümitsiz olmasın, bu çürümüş düzen mutlaka son bulacaktır. Mutlaka hesap soracağız” (DUVAR)