İnsan ve Hayvan Birlikteliği Çalıştayı: Nasıl birlikte var olabiliriz?
İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu ve Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi Hayvan Hakları Grubu'nun “Yaşam Alanlarında İnsan ve Hayvan Birlikteliği Çalıştayı” İzmir Barosu salonunda gerçekleştirildi.
İZMİR - İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu ve Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi'nin düzenlediği çalıştayın ilk gününde "Kentsel ve Kırsal Alanlarda Hayvan Hakları”, “Hayvanlar İçin Güvenli Kentler” ve “Kentsel ve Kırsal Alanlarda Kamu Kurumlarının Hayvan Hakları Konusundaki Sorumlulukları” başlıklı üç oturum gerçekleştirildi. İkinci gün ise atölye çalışmaları yapıldı. Çalıştayın sunumunu Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi’nden Asena Gülmez gerçekleştirirken, açılış konuşmaları da Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi ve İzmir Barosu başkanları tarafından yapıldı.
'HAYVANLAR DA KENTİN BİR PARÇASI'
Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi Başkanı Nazlı Kayı açılış konuşmasında, hayvanlara mal değil can olarak bakılması gerektiğini ifade ederek “Hayvanların da birlikte yaşadığımız bu kentin parçası olduklarının farkında olmamız, ona göre de bütün haklarını korumamız gerekiyor. Bu anlamda Baro, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, hayvan haklarını savunan oluşum ve kişiler, kamu ve yerel yönetim temsilcileri ile çok çeşitli disiplinleri kapsayan bir program hazırladık ki, bu haklarla ilgili daha geniş ve bütüncül bakış ortaya koyabilelim" diye konuştu.
'İNSAN VE HAYVAN BİRLİKTELİĞİ ÇALIŞTAYI İLK KEZ GERÇEKLEŞTİRİLDİ'
İzmir Barosu Başkanı avukat Özkan Yücel konuşmasında, "Ne zaman ki bu dünyanın yalnız bize ait olmadığını; üzerindeki tüm canlılarla birlikte paylaştığımız, çocuklarımızdan ve gelecekten emanet aldığımız bir varlık olduğunu kabulleniriz, buna uygun bir yaşam tarzı ortaya koyarız; işte o zaman adaleti sağlamış oluruz diye düşünüyorum. Bugün maalesef hayvanların yaşam alanlarını hunharca ele geçiriyoruz, binalar kuruyoruz. Her gün ölümlerini seyrediyoruz. Onları koruyacak ortaklıklar yaratamıyoruz. Ve aslında dönüp arkamıza da bakmıyoruz çoğu kez. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen Yaşam Alanlarında İnsan ve Hayvan Birlikteliği Çalıştayı'nın nasıl bir arada yaşayabiliriz, nasıl birlikte var olabiliriz sorularına katkı sunacağına inanıyorum.”
'HAYVAN VE HAYVAN SEVERLERE ŞİDDET ARTTI'
Hayvanlara ve hayvan severlere yönelik şiddetin arttığına vurgu yaparak oturum açılışını yapan avukat Şefika Yıldırım Sert moderatörlüğünde gerçekleşen "Kentsel ve Kırsal Alanlarda Hayvan Hakları" başlıklı ilk oturumda, Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden Fatma Biltekin hayvan hakkı ihlalleri raporunu sunarak sayısal verilerle ihlallerin çarpıcı sonuçlarına değindi. Ardından avukat Tuğçe Berber hayvan hakkı kavramından, felsefede hayvanlara bakış açısından, uluslararası hukuk ve ulusal mevzuatta hayvanların konumundan söz etti. Yazar aktivist Yalçın Ergündoğan medyada yer alan haberler üzerinden hayvan haklarının değerlendirmesini yaparken dildeki ve zihindeki türcülüğe vurgu yaptı. Avukat Melike Özdemir Ballı’nın 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda yer alan belediyelerin sorumlulukları, cezai yaptırımlar ve ihlaller karşısında başvurulacak yollar sunumuyla oturum son buldu.
'KENT PLANLARINDA HAYVANLAR DA YER ALMALI'
Kentlerde modernist yaklaşım sonucu her alanda göz ardı edilenlere değinen ve kent planlarında kırılgan kesimler ile hayvanlara da yer verilmesi gerektiğini ifade eden Mete Hüsünbeyi moderatörlüğünde gerçekleşen “Hayvanlar için Güvenli Kentler” başlıklı öğleden sonraki ilk oturumda; Dört Ayaklı Şehir platformunun kurucusu Dr. Mine Yıldırım, kentte hayvanları etkileyen tahribatlardan, kent merkezlerinden hayvanların toplanarak çeperlere gönderilmesinden, şehir yaşamına uyum sağlayan hayvanlardan söz etti. Ardından Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Şehir ve Hayvan Komisyonu’ndan Ayçin Vural ve Sima İpekyüz, hayvanların yaşamını etkileyen mega projeler, imar izinleriyle yaşam alanlarının tahribatı gibi konulara değinerek rehber haritalama, izleme ve etkili kara düzenlemeleri konusunda bir rehber hazırlayacaklarını belirtti. Son olarak Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nden Mihriban Artıktay sunumunda insan ve hayvan birlikteliğini mekan ve yapılar üzerinden değerlendirerek, doğal yaşam alanlarının yapılaşmaya açılmasından sonra yaban yaşamının kent merkezlerine ilerlemesinden, çözüm için doğayla uyumlu yapılaşma gerekliliğinden söz etti.
KAMU TEMSİLCİLERİ İLE FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNULDU
Hayvanları Koruma Kanunu'nda yer alan kurumsal karmaşalara vurgu yaparak açılışı yapan Mustafa Aydın moderatörlüğünde gerçekleşen “Kentsel ve Kırsal Alanlarda Kamu Kurumlarının Hayvan Hakları Konusundaki Sorumlulukları” başlıklı son oturumda ise 5199 sayılı yasada görevli kamu kurumları temsilcilerinin sunumları gerçekleşti. Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir İl Şube Müdürlüğü'nden Veteriner Hekim Göksel Ateş, kurumun yasadaki görevlerinden ve saha çalışmalarından söz etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürü Umut Polat ise belediyenin sorumluluklarını hatırlatarak İzmir genelinde yer alan hayvan bakımevlerinin güncel durumlarından, uygulamada karşılaşılan sorunlardan söz ederek yeni kurulan PAKO’nun bir barınak olmadığına, sosyal yaşam kampüsü olarak nitelendirdiklerine vurgu yaptı. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'ne bağlı Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Şube Müdürü Özgür Baş ise sunumunda kanun uyarınca uygulanan idari para cezalarından, kurumun uyguladığı aşılama ve besleme çalışmalarından söz ederek mevzuatta yer alan yönetmeliklere değindi.
Her oturum sonrasında soru- cevap bölümünde katılımcıların katkı ve sorularının çözümlenmesi sağlandı. Öğle arasında dağıtılan yemekler ve tüm çalıştay boyunca sunulan ikramların vegan yaşam biçimine uygun oluşu da katılımcılar tarafından en çok ilgi gören konulardan biri oldu.
ATÖLYELERE YOĞUN İLG
Çalıştayın ikinci gününde ise yine İzmir Barosu binasında “Kent Planlamasında Hayvanların Yeri”, “Birlikte Yaşam ve Toplumsal Farkındalık”, “Doğal Hayatın Korunması ve Geliştirilmesi”, “Kamu- STK İş Birliği ve Yöntemleri” ve “Kent Yaşamında Hayvan Hakları” başlıklı beş atölye çalışması düzenlendi. Bu atölyelerde her başlık konusunda yer alan güncel sorunlar farklı meslek ve gruptan katılımcılar ve konuşmacılarla birlikte değerlendirilerek ortak çözümlere ulaşıldı. Gün sonunda her atölye oluşturduğu raporu tüm katılımcılara sunarak sonuçlar üzerinden değerlendirmeler yapıldı.
Hiçbir canlının bir başkasının menfaati uğruna eziyet görmediği bir dünyada, hep birlikte yaşamanın da mümkün olduğuna dikkat çekmek isteyen çalıştayın sonuç bildirgesinin ilgili tüm kurumlara gönderileceği belirtildi. Çalıştay'ın tümü İzmir Barosu ve Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi YouTube sayfasında yayınlandı.