Irkçılık karşıtı bir 'Panzehir'

Bizi ırkçı yapmayan şey nedir? Neden sadece “ırkçı olmayan”, masum bir seyirci olma lüksümüz yok? Ibrahim X Kendi, çok satan ödüllü kitabı 'Panzehir'le bu soruların yanıtını arıyor...

Google Haberlere Abone ol

Kemal Küçükgedik
 
Ülkesi ABD’de ırkçılık karşıtı çalışmaların en önemli isimlerinden biri olan Ibrahim X Kendi’nin, yayınlandığı yıl New York Times çok satanlar listesinden inmeyen ödüllü kitabı 'Panzehir' adıyla Türkiye'de Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Florida A&M Üniversitesi ve Temple Üniversitesi mezunu Dr. Ibram X. Kendi, ABD’deki en tanınmış, ırkçılık karşıtı çalışmalar yürüten akademisyenlerden biri ve halen Boston Üniversitesi, Irkçılık Karşıtı Araştırmalar Merkezi’nin direktörü. Parıltılı bir kariyere sahip olan Ibram Kendi, daha önce Brown Üniversitesi ve Florida Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok öğrenim kurumunda ırkçılık karşıtlığı dersleri vermiş. Yedi kitabın yazarı olan Ibram Kendi, 2016 yılında kurgu dışı alanında Stamped from the Beginning kitabıyla Ulusal Kitap Ödülü’nü aldı ve bu alanda ödül kazanan en genç yazar olma şansını yakaladı. ABD’de çok satanlar listesine giren en etkili kitabı 'Panzehir' (How To be an Antiracist) ise ona uluslararası bir ün kazandırdı. Birçok dile çevrilen 'Panzehir', California Üniversitesi’nden Prof. Jeffrey C. Stewart’ın sözleriyle, “Batı düşüncesindeki ırkçı fikirlerle ilgili en cesur kitap.”

BİZİ IRKÇI YAPMAYAN ŞEY NEDİR?

"Irkçılık mücadelesinde tarafsızlığın yeri yoktur. Irkçının zıttı 'ırkçı olmayan' değildir. 'Irkçılık karşıtı'dır."

 2020 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 insanından biri seçilen Dr. Ibram X. Kendi’nin çok satan kitabı 'Panzehir’in en temel iddialarından biri bu. Irkçılık gibi bir insanlık ayıbına karşı kimsenin masum bir seyirci olma seçeneği yoktur. Irkçı olmadığını söyleyerek kenara çekilmek yeterli değildir. Peki, ırkçılık karşıtı olmak için ne gerekir?
 Doğrusu, ırkçılık dendiği zaman herkesin kafasında beliren kötü bir resim vardır. Katliamlar ve soykırımlarla bezeli, vahşetin bin bir tonunda, haklı bir şekilde iç karartıcı bir resimdir bu. İnsanların trenlere bindirilip uzak ülkelerde gaz odalarına, çalışma kamplarına veya başka bir korkunç sona gönderildiği, geride kalanların zafer marşları çalıp gece rahatça uyudukları karanlık bir görüntü belki de. Doğal olarak bu resimden uzak durmaya çalışırız hepimiz. Şiddetten, ayrımcılıktan ve bağnazlıktan uzak durduğumuz ölçüde ırkçı olmadığımızı ve bunun yeterli olduğunu düşünürüz. Irkçı olmadığımızı düşünürüz ama bizi ırkçı yapmayan şey nedir? Kimseyi gaz odalarında öldürmemiş olmamız mı? Bir ırkın tamamının trenlere doldurulup uzak bir yere götürülmesini istemememiz mi? Kendi ırkımızın diğer tüm ırklardan üstün olmadığını düşünmemiz veya herhangi başka bir ırka karşı sempatimizin olması yeterli mi? Irkçılık tam olarak nedir? Neden sadece “ırkçı olmayan”, masum bir seyirci olma lüksümüz yok? Irkçılık zehrinin tam olarak ne olduğunu ve nasıl işlediğini bilmeden nasıl onunla mücadele edebiliriz ki? Dr. Ibram X. Kendi tüm bu soruları ve daha fazlasını kitabı 'Panzehir’de yanıtlıyor.
 Kitap toplumların içine bir hastalık veya zehir gibi sirayet eden ırkçılığa karşı bir yol haritası çiziyor. Irkçılığın bireysel değil sistemik bir sorun olduğu fikrinde olan Ibram Kendi, öncelikle tanımlardan başlıyor. Irkçılığı ve ırkçılık karşıtlığını net bir şekilde tanımladıktan sonra bir adım daha ileri gidiyor ve “ırkçı” kelimesinin aşağılayıcı bir hakaret olmadığını, tanımlayıcı bir ifade olduğunu öne sürüyor.

“...ırkçı ve ırkçılık karşıtlığı sabit kimlikler değildir. Bir an ırkçı, bir an sonra ise ırkçılık karşıtı olabiliriz. Her an, ırk hakkında söylediklerimiz, ırk hakkında yaptıklarımız, kim olduğumuzu değil, ne olduğumuzu belirler.”

IRKÇILIĞI PASİF BİR ŞEKİLDE SEYREDEN DE MASUM DEĞİL

Irkçılık, kan grubumuz veya göz rengimiz gibi sabit bir değer değildir. Irkçı düşünceleri olan

Panzehir, Ibram X Kendi, Çev: Murat Karlıdağ
Doğan Kitap

bir insan ömrü boyunca ırkçı olmak zorunda değildir. Benzer şekilde ırkçı olmayan bir insanın her hareketi ve sözünün de ırkçılıktan uzak olduğunu iddia edemeyiz. Bir insan ırkçı bir hareketinden hemen sonra ırkçı olmayan veya ırkçılık karşıtı başka bir harekette bulunabilir. Bir topluluk hakkında ırkçılık karşıtı sözler söyledikten sonra benzer başka bir topluluk veya bireyler hakkındaki sözlerimiz ırkçı olabilir. Irkçılık durağan ve kalıcı bir sıfat olmadığı gibi sadece belirli baskın grup ve topluluklara ait bir davranış da değildir. Ibram Kendi’ye göre toplumda baskı gören gruplara ait insanlar da eylemleri veya eylemsizlikleriyle ırkçı politikalara bilinçsizce destek verebilir. Burada dikkat etmemiz gereken önemli bir sözcük de eylemsizlik. Eylemsizliğin de ırkçılığa fazlasıyla geçit verdiğini, imkân tanıdığını söylüyor Ibram Kendi. İnsanlık suçu olarak değerlendirilmesi gereken ırkçılığı pasif bir şekilde seyreden, karşı çıkmayan, direniş göstermeyenler de hayal ettikleri kadar masum değiller. Bir güvercin tedirginliğinde yaşayan insanların hissettikleri korkuda payı olanlar kendilerini ne kadar günahsız sayabilir?

Direktörü olduğu Irkçılık Karşıtı Araştırmalar Merkezi’nin hedefi insanların ırkçılığı daha yakından tanımasını sağlamak, ırkçılığa karşı atılabilecek adımları belirlemek. Nihai hedef ise elbette ırkçılık karşıtı politikaların benimsenmesi ve insanlık olarak bu ayıptan sonsuza dek kurtulabilmemiz. Bunun kolay bir hedef olduğunu söyleyemeyiz ama haklı ve doğru bir mücadele olduğu gerçeğini de gönülden kabul etmeli, ırkçılığın zihinlerden ve politikalardan silinmesi için elimizden geleni yapmalıyız.

“Bu kitap nihayetinde hepimizin içinde olduğu temel mücadeleyi, tam anlamıyla insan olma ve başkalarının da tam anlamıyla insan olduklarını görme mücadelesini anlatıyor.”