İş dünyasında 'yüksek' asgari ücret beklentisi: En iyi ihtimal bile...
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı bugün. İş dünyası önemli bir zammın sinyallerini veriyor. Ancak en yüksek beklenti olan yüzde 45 zamla bile rakam 25 bin TL'nin altında kalıyor.
HAFTANIN EN ÇOK KAZANDIRANI ‘KIYMETLİ MADEN’ FONLARI OLDU
Geçen hafta en çok kazandıran yatırım araçları altın ve ona bağlantılı olarak ‘kıymetli maden’ fonları oldu. Borsa İstanbul 10,000 seviyelerinde yatay bir seyir izlemeye devam etti. Suriye’deki gelişmeler çerçevesinde, ülkenin yeniden inşası sürecinde pazardan pay alacağı düşünülen inşaat sektörü başta olmak üzere, bazı sektör hisselerine bir yöneliş var. Endekste yukarı yönlü bir hareket için TCMB’nin aralık ayında politika faizinde indirime gitmesi gerek. Temel motivasyon bu karar olacak. BIST 100 endeksi, en düşük 9,962.62 ve en yüksek 10,276.73 puanı gördükten sonra geçen haftayı, önceki hafta kapanışının yüzde 0.44 üstünde, 10,125.46 puandan tamamladı. 24 ayar külçe altının gram fiyatı bu hafta yüzde 1.42 artışla 2,993 TL’ye, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1.46 yükselişle 20,303 TL’ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 4,943 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 1.36 artarak 5,010 TL’ye yükseldi. Altındaki yukarı yönlü hareketin temel sebebi Ortadoğu’da belirsizlikler ve küresel gerilimler, bir de Çin Merkez Bankasının yeniden altın alımlarına başlayacağının beklentisi... ABD Doları yüzde 0.49 değer kazanarak 34.9500 TL’ye çıkarken, Euro ise yüzde 0.45 azalışla 36.7460 TL’ye indi. Yatırım fonları geçen hafta yüzde 0.98 ve emeklilik fonları yüzde 0.96 değer kazandı. Yatırım fonlarının arasında en çok kazandıran yüzde 2.16 ile ‘kıymetli maden’ fonları oldu. Kripto varlıklarda yukarı yönlü hareket dalgalı bir eğilim izlese de devam ediyor. Bitcoin 100,000 doların üzerinde işlem görüyor.
SANAYİ ÜRETİMİNDE DARALMA SERİSİ BEŞİNCİ AYINA GİRDİ
Sıkılaştırma politikalarının etkilerini en net biçimde sanayi üretimi verilerinde gözlemliyoruz. TÜİK verileri de bunu teyit ediyor. Sanayi üretimi ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0.9 geriledi. Böylelikle, ekim ayıyla birlikte, sanayi üretiminde yıllık gerileme serisi beşinci ayına girmiş oldu. Eylül ayında sanayi üretimi aylık yüzde 1.6 artmıştı. Daha önce eylül ayı için yüzde 2.4 olarak açıklanan yıllık daralma ise yüzde 2.3'lük daralmaya revize edildi. Ekim ayında yüksek teknolojili üretimde düşüş dikkat çekti. TÜİK verilerine göre, yüksek teknolojili üretimde yıllık düşüş yüzde 13.1 oldu, aylık gerileme ise yüzde 7.9 olarak kaydedildi. Bu durum genel olarak sanayinin gelişimi açısından da olumsuz bir veri olarak ele alınmalı. Hele ki sanayinin en temel sorunlarından birinin katmadeğerli üretimde yetersiz kaldığı düşünülürse... Sermaye malı üretiminde düşüş yüzde 9.3 olarak gerçekleşti. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.2, imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 3.3 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7.6 arttı. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 4.8, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 3.3 arttı. En önemli ihracatçı sektörlerinden madencilik sektöründeki bu gerileme de ekonomiyi olumsuz yönde etkileyebilir. İmalat sanayiindeki düşüş bu ay bir önceki ay kadar dramatik değil, ancak daralma sürüyor.
İŞSİZLİKTE HAFİF BİR ARTIŞ
Sanayi üretimindeki sert daralmaya karşın, bunun yansımaları işsizlik rakamlarında aynı ölçüde görülmüyor. Bu ayrıca üzerinde durulması gereken bir mesele... TÜİK, ekim ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı, 2024 Ekim ayında bir önceki aya göre 61 bin kişi artarak 3 milyon 175 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0.1 puan artarak yüzde 8.8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6.9’ken, kadınlarda yüzde 12.3 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı, ekim ayında bir önceki aya göre 156 bin kişi artarak 32 milyon 970 bin kişi, istihdam oranı ise 0.2 puan artarak yüzde 49.9 oldu. İşgücü 2024 Ekim ayında bir önceki aya göre, 219 bin kişi artarak 36 milyon 146 bin kişiye yükseldi. İşgücüne katılma oranı ise 0.3 puan artarak yüzde 54.7 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72.4’ken kadınlarda yüzde 37.4 oldu. Cinsiyete göre işsizlik rakamlarına bakıldığında, hâlâ toplumsal cinsiyet eşitliği açısından pek fazla bir yol kat edemediğimiz görülüyor. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0.3 puan azalarak yüzde 16.6'ya geriledi. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 12.6, kadınlarda ise yüzde 23.9 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 Ekim ayında bir önceki aya göre, 0.1 saat azalarak 42.5 saat olarak gerçekleşti. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 Ekim ayında bir önceki aya göre 1.9 puan artarak yüzde 27.6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18.5’ken, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 19 olarak tahmin edildi. Kasım ayı verilerinde bu rakamın biraz daha arttığını görmemiz çok mümkün.
ASGARİ ÜCRET EN İYİ İHTİMALLE BİLE 25,000 TL’NİN ALTINDA KALACAK
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 10 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirdiği ilk toplantıyla pazarlıklar resmi olarak başlamıştı. Komisyonun ikinci toplantısı ise bugün yapılacak. Toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olan Türk-İş temsil ediyor. Toplantı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın asgari ücretin belirlenmesinde sosyal diyalog mekanizmalarının ve ekonomik göstergelerin büyük önem taşıdığını vurgulaması, yani ‘denge’den dem vurması asgari ücretliler açısından pek hayra alamet değil gibi... Işıkhan, “Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde özellikle üç taraflı sosyal diyalog mekanizmasıyla hareket ediyoruz. İşçi temsilcilerinin görüşlerini değerlendiriyoruz. İşveren temsilcilerinin görüşlerini dinliyoruz. Hükümet temsilcileri olarak, adalet terazisini dengede tutuyoruz” diyor. Türkiye’de asgari ücretli çalışanların toplam çalışan içindeki payı çok yüksek, asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücret alanların oranı yüzde 80’i buluyor. Asgari ücretin belirlenmesi, sadece asgari ücretle çalışanları etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda toplu iş sözleşmesi yapılan iş yerlerindeki ücretler başta olmak üzere birçok ücretli çalışanın maaşlarını da doğrudan etkiliyor. Ayrıca, asgari ücret, işsizlik maaşı, kıdem tazminatı, sigorta primleri, staj ücretleri ve daha birçok yasal düzenlemeye de etki ediyor. 2025 yılı için asgari ücretle ilgili beklentiler giderek artarken, iş dünyasından gelen veriler önemli bir zammın sinyallerini veriyor. Araştırma şirketi AGS Global’in gerçekleştirdiği ‘İş Dünyası 2025’ten Beklentiler’ anketine göre, iş insanları ve yöneticiler 2025’te asgari ücretin 23,750 TL olmasını bekliyor. Bu da yaklaşık yüzde 40'lık bir artış anlamına geliyor. Kabaca bir hesap yapalım... Eğer yüzde 32.5 zam olursa asgari ücret 22,527 TL’ye yükselecek. Asgari ücret, zammın yüzde 35 olması durumunda 22,952 TL, yüzde 40 olması halinde 23,802 TL olacak. En yüksek beklenti olan yüzde 45’lik zamla bile asgari ücret ancak 24,653 TL’ye çıkabilecek.