İşçiler fabrika önünde: Atılanlar geri alınsın, sendika hakkı tanınsın
Philip Morris fabrikasında sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin eylemi bir haftayı aşkın süredir devam ediyor. İşçiler, “Suç işliyorsunuz” dedi.
İZMİR - İzmir'in Torbalı ilçesinde bulunan Philip Morris fabrikasındaki Euroserve Hizmetleri A.Ş.’de DİSK/Gıda-İş Sendikası üyesi 100'ün üzerinde işçi Kod 46 gerekçesiyle işten çıkarıldı. Bir haftadır fabrika önünde direnen işçiler, bugün şirketin Montrö Meydanı'nda bir araya gelerek, Çankaya'da bulunan şirketin İzmir bürosu önüne yürüdü. “Atılan işçiler geri alınsın”, “Sendika hakkı tanınsın” yazılı pankartlar taşınan yürüyüşte işçiler, sık sık “Bize iş yoksa size huzur yok”, “İş ekmek yoksa barış da yok” ve “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı. Yürüyüşe DİSK Genel İş Şubeleri üyesi işçiler, KESK üyeleri ve çeşitli siyasi parti temsilcileri de katıldı.
'MALBORO PATRONLARI SUÇ İŞLİYORSUNUZ'
Yürüyüşün ardından açıklama yapan DİSK Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Olcay Özak, Torbalı'da üretim yapan dünya devi sigara tekeli Philip Morris şirketinin alt iş vereni Euroserve Hizmetleri A.Ş. firmasında işçilerin sendikal haklarını kullandıkları için işlerini kaybettiğini söyledi. Bu yasa tanımazlığı kabul etmediklerini vurgulayan Özak, “Yıllardır, çalışan emek veren gece gündüz demeden özveri, ile üretim yapan arkadaşlarımız, hırsızlıkla ahlaksızlıkla suçlanarak 46'ıncı maddeden işten atıldılar. Malboro patronları duyun; örgütlü mücadeleyi engellemek adına tazminatsız işten atmanın gerekçesi olarak bunu kullanamazsınız. Suç işliyorsunuz. Bunların hesabını işçiye vermek zorunda kalacaksınız. Sendikaya üye olmak ahlaksızlık değildir. Anayasal bir haktır. Bizler sizlerin makinalarınızın birer dişlisi değil, üreten size milyonlar kazandıran, insanca yaşamak isteyen işçileriniz, emekçileriz” dedi.
'HAKLARIMIZI ALANA KADAR DİRENİŞİ SÜRDÜRECEĞİZ'
10 yıldır çalışan bir işçinin maaşının asgari ücret veya bu rakamın biraz üstünde olamayacağını ifade eden Özak, bu ücretlerle geçinebilmenin mümkün olmadığını dile getirdi. İnsanca yaşanabilecek bir ücret ve çalışma koşullarının insani bir biçimde düzenlenmesini istediklerini söyleyen Özak, sendika ile görüşmelerin başlaması gerektiğini söyledi. Bu mücadele ile işçilerin emeklerine ve çocuklarının geleceğine sahip çıktığını söyleyen Özak, bu mücadelenin yalnızca işçinin mücadelesi değil, vahşi kapitalizm koşullarında Türkiye işçi sınıfının mücadelesi olduğunu söyleyen Özak, “Elbette Malboro işçisi yalnız değildir. Bu mücadelede yan yana olmak her işçi kardeşimizin görevidir. Malboro işçisi bu sorumluluğun bilincindedir. Euroserve ve Philip Morris'i bu kanun tanımaz tutumlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Bir kez daha bilinsin ki haklarımızı alıncaya kadar bu direnişimizi sürdüreceğiz. Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” diye kaydetti.
'İŞÇİLER KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞMAYA VE YAŞAMAYA MAHKUM EDİLDİ'
Özak'ın ardından işçiler adına söz alan Gıda İş Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, son dönemde zamlar sonrası asgari ücretin sefalet ücretine dönüştüğünü söyledi. İşçilerin karın tokluğuna çalışma ve yaşamaya mahkum edildiğini belirten Öden, Euroserve'de çalışan işçilerin hiçbir sosyal hakkı olmaksızın asgari ücretle çalışmaya mahkum edildiğini söyledi. İşçilerin gece gündüz mesaiye kalmak durumunda bırakıldığını söyleyen Öden, işçilerin bu koşullara karşı örgütlendiğini ifade etti. İşçilerin çok kısa sürede örgütlenme düzeyini yüzde 55'e çıkardığına dikkat çeken Öden, bu durum karşısında işçilerin üzerinde baskıların arttığını ve dört işçinin sürgünü kabul etmeyince de işten atıldığını belirtti. Daha sonrasında ise onlarca işçinin daha işine son verildiğini dile getiren Öden, işçilerin bunlar üzerine direnişe başladığını ifade etti.
'SENDİKALI VE GÜVENCELİ ÇALIŞMA HAKKIMIZ TANINSIN'
İşten atılanlar geri alınana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Öden, “İşçilerin her mücadelesinin hakka ve hukuka aykırı olduğunu iddia eden patronlara ve patronların bu tutumu karşısında işçilere barikat kuran güvenlik güçlerine soruyorum Sizin bu tutumunuz hakka ve hukuka uygun mudur? Burada yasadışı olan Bir şey varsa sendikalı olma hakkı anayasal olan işçilere karşı takınan bu tutum ve saldırılardır. Daha önce yaptığımız gibi tüm demokratik ve meşru eylemlerimizde olduğu gibi bir kez daha taleplerimizi kamuoyuna ve patronlara duyurmak isterim. Atılan işçiler geri alınsın. Ücretler insanca yaşanabilecek bir düzeye çıkarılsın. Zorunlu mesailer kaldırılsın. Baskı ve mobbing uygulamalarına son verilsin. Sendikalı ve güvenceli çalışma hakkımız tanınsın” diye konuştu.
'BİR HAFTA SONRA DAHA ÇOK İŞÇİ BU ALANDA OLACAK'
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da işçilerin haklı mücadelesinde yanlarında olduklarını vurgulayarak, “Cinayet sadece bomba atıp insan öldürmekle ya da kurşun sıkıp insan öldürmekle olmuyor. Bugün Malboro yöneticileri 103 insanı ve ailelerini sosyal bir cinayete kurban ederek öldürüyorsunuz. Biz bunun hesabını sizden soracağız” dedi.
Atılan işçiler geri alınana ve işçilerin hakları tanına kadar mücadelenin büyüyerek devam edeceğini ifade eden Sarı, patronlara seslenerek, “Bu sadece başlangıçtı. Bir hafta on gün sonra belki sokağa çıkacak yüzünüz kalmayacak. Bu kaldırım taşlarından daha çok işçi, daha çok direnişçi bu alanda olacak ve sizlere İzmir'i zehir zindan edecek” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Torbalı'daki Philip Morris fabrikasındaki Euroserve Hizmetleri A.Ş.’de DİSK/Gıda-İş Sendikası üyesi işçiler işten çıkarılmış, işçiler arkadaşlarının geri alınması için fabrika içerisinde üç gün boyunca fabrika içinde üretim durdurarak eylem yaptı. İşçiler eylemlerinin üçüncü gününde polis zoru ile fabrika dışına çıkarılırken, bu kez de 100'ü aşkın işçi aynı gerekçe ile işten çıkarıldı. Yaşananlar üzerine işçiler fabrika önünde direnişe başladı. Çadır kurmalarına izin verilmeyen işçiler, bir haftadır direnişlerini sürdürüyor. (DUVAR)