'İslamcılığın Yeni Ruhu', İngilizce yayınlandı
Gazeteci ve siyaset bilimci Ezgi Başaran’ın yeni kitabı 'İslamcılığın Yeni Ruhu', İngilizce olarak yayınlandı.
DUVAR - Gazeteci ve siyaset bilimci Ezgi Başaran’ın İngilizce yayınlanan ikinci kitabı 'İslamcılığın Yeni Ruhu – The New Spirit of Islamism' İngiltere ve Amerika’da Bloomsbury/IB Tauris tarafından piyasaya sürüldü.
Kitabın iskeletini Başaran’ın Oxford Üniversitesi’ndeki master ve doktora çalışmaları oluşturuyor. Kitabın başlığı ise Max Weber’in 'Protestan Etiği ve Kapitalizmin Ruhu' ve Luc Boltanski ve Eve Chiapello’nun 'Kapitalizm Yeni Ruhu' adlı eserlerinden ilham alıyor.
'GÜNÜMÜZ İSLAMCILARI İÇİN BAŞARI NE ANLAMA GELİR?'
Türkiye’nin AK Parti'si, Mısır’ın Müslüman Kardeşler’i ve Tunus’un Ennahda’sı arasında Arap Ayaklanmaları'nı hemen sonrasında gelişen bağlantıları ele alan kitap, bu üçlü etkileşimin İslamcılığın özü için ne anlama geldiğini inceliyor. İlk bakışta bu ilişkilerin, İslamcı bir gündem etrafında şekillendiği varsayılsa da, bulgular daha karmaşık ve katmanlı bir hikaye sunuyor.
Başaran, bu etkileşimin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da İslamcı/İhvancı bir blok inşa etme arzusundan ziyade, başarı kavramı etrafında şekillendiğini ve güçlü bir neoliberal kültür taşıdığını ortaya koyuyor. Günümüz İslamcıları için başarı ne anlama gelir; başarı için neler yapılır; ideolojik merkez ne kadar esneyebilir; sorularının yanıtını arıyor.
KRİZDEN KAÇINMA, MEŞRULAŞTIRMA, SEÇİM KAZANMA VE İKTİDARDAN KALMA
Kitap, AK Parti, Ennahda ve Müslüman Kardeşler'in üst düzey üyeleriyle yapılan 60'tan fazla röportaj aracılığıyla, bu partilerin AK Parti'nin sağladığı yönetimsel reçetelere olan yoğun ilgisini gösteriyor. AK Parti’nin 2002’den beri iktidarda olmasının getirdiği deneyimlerden türetilmiş olan bu reçeteler dört ana başlığa ayrılabilecek modüler taktiklerden oluşuyor: Krizden kaçınma, meşrulaştırma/meşrulaşma, seçim kazanma ve iktidarda kalma.
Arap Ayaklanmaları sonrasında, Türkiye, AK Parti'nin seçim zaferleri ve piyasa ekonomisini yönetme konusundaki yetkinliğiyle, sözde 'Türk modeli'ni tanıtmaya hazırdı. Bu model, otoriter rejimlerden çıkan ve yönetimde çok az deneyime sahip olan hevesli İslamcı partiler için bir fener olarak görülüyordu. Türkiye, bu jeopolitik fırsatı kullandı; yönlendirebileceği ve destekleyebileceği hükümetlerin egemen olduğu bir Orta Doğu ve Kuzey Afrika vizyonunu benimsedi.
‘İslamcılığın Yeni Ruhu’, İslamcı partileri literatürde sıklıkla rastlandığı şekliyle sadece ulusal bağlamlarında incelemek yerine, 2011-2013 yılları arasında AK Parti, Ennahda ve Müslüman Kardeşler’in arasındaki etkileşimin tüm boyutlarını, akademik bir pusulayla ortaya koyuyor. Bu perspektifle, günümüzün İslamcılarının gayelerini ve bu gayelerin ideolojinin temelini nasıl etkilediğini tartışmaya açıyor.
KİTAP İÇİN DEĞERLENDİRMELER
Faisal Devji, Profesör, Oxford Üniversitesi, İngiltere: "İslamcılığın küresel ölçekte pazar güçleri tarafından nasıl yeniden şekillendirildiğine dair tamamen orijinal bir anlatım. Basaran, Arap dünyasında İslamcılığı çeşitli paydaşlara daha duyarlı hale getirme girişimi hakkında büyüleyici bir hikaye anlatıyor."
Asef Bayat, Profesör, Illinois Üniversitesi, ABD: "Arap ayaklanmalarının ardından Türk AKP, Mısır Müslüman Kardeşler’i ve Tunuslu Nahda arasındaki etkileşimi inceleyerek, Ezgi Basaran günümüzde İslamcılığın evrimini incelemek için yenilikçi bir perspektif sunuyor. Kitap, özellikle muhalif İslamcı hareketlerin yönetime katılma sürecinde neleri dikkate aldığını gösterme konusunda öğretici. Günümüz siyasi İslam anlayışına çok değerli bir katkı."
James Piscatori, Emeritus Profesör, Avustralya Ulusal Üniversitesi, Avustralya: "İslamcı siyasi partiler arasındaki etkileşimin titizlikle araştırıldığı bu incelemede, Ezgi Basaran, etkileyici taktiklerin ulusötesi yayılımının ideolojik olmadığını vurgulayan canlı bilgiler sunuyor. İslamcılığı devlet ve toplumun İslamlaşması ile eşitleyen indirgemeci varsayımları ve İslamcıların bile yapmak zorunda olduğu konvansiyonel siyasi hesaplamaları küçümseyen, istisnacı varsayımlara güçlü bir şekilde meydan okuyor. Bu çalışmanın etkileyici detayları ve analitik keskinliği, İslamcıların birbirleriyle etkileşimlerinde pragmatik çıkarları tanımamızı ve güç ve başarı arayışını İslamcı siyasi gündemlerin normal unsurları olarak görmemizi sağlıyor.
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)