İsmail Tarman Ortaokulu velileri 2 bin 63 gündür eylem yapıyor

Mahkeme kararlarına rağmen Beşiktaş’ta bulunan İsmail Tarman Ortaokulu’nun imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesine karşı veliler ve mahalle sakinlerinin eylemi 2 bin 63 gündür sürüyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki İsmail Tarman Ortaokulu 5 yıl önce imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü. Veliler ve Konaklı Mahallesi sakinleri kararı mahkemeye taşıdı. Mahkemeler imam hatibe dönüştürme işlemini 4 kez iptal etti ancak buna rağmen okula kayıt yaptırılmıyor. Yargı kararlarının uygulanmasını isteyen veliler, 2 bin 63 gündür her sabah okulun önünde eylem yapıyor.

'KAPATILMASINA İLİŞKİN HİÇBİR YASAL KARAR YOKTUR'

İsmail Tarman Ortaokulu önünde bir kez daha yan yana gelen veliler İstanbul Valiliği'ne, Beşiktaş Kaymakamlığı'na ve Milli Eğitim Bakanlığı'na seslendi. Okulun 2 bin 63 gündür kapalı olduğunu ve açılması gerektiğini belirten avukat Arzu Becerik, şöyle konuştu: 

“İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılma işlemi bilindiği gibi 4 mahkeme kararıyla iptal edilmiştir. Mahkemeler, iptal kararı gerekçelerinde kapatmaya yönelik işlemin tamamen usulsüz olduğunu tespit etmişlerdir. Ne yazık ki bu usulsüz ve yasalara aykırı yaklaşım, karara rağmen devam etmiş, mahkeme kararları uygulanmayarak usulsüzlükte ısrar edilmiş ve edilmektedir. İsmail Tarman Ortaokulu kapatılmamıştır, kapatılmasına ilişkin hiçbir yasal karar yoktur. Mahkeme kararlarında imam hatip ortaokulu açılması işlemi iptal edilmiş, İsmail Tarman Ortaokulu’nun eskiden olduğu gibi normal ortaokul olarak devamına karar verilmiştir. Tabelalarda da görüldüğü gibi mahkeme kararı uygulanmamış; imam hatip ortaokulu kapatılmamış, İsmail Tarman Ortaokulu da açılmamıştır. Davanın tarafı İstanbul Valiliği, Beşiktaş Kaymakamlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'na defalarca yaptığımız başvurulara rağmen kararın uygulanması konusunda hiçbir girişimde bulunulmamış, bu suça ortak olunmuştur. Suç da işlenmeye hala devam edilmektedir."

'MEB ÖĞRENCİLER ARASINDA AYRIMCILIK YAPMAKTADIR'

Meclis'te verilen önergelere değinen Becerik, şu ifadeleri kullandı: “Mahkeme kararlarının uygulanması, İsmail Tarman Ortaokulu'nun açılması zorunluluğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, yasama organına da taşınmış; yürütmenin bakanlık düzeyindeki tüm temsilcilerine de duyurulmuştur. Meclis'te milletvekilleri tarafından defalarca yazılı ve sözlü soru önergeleri verilmiş, mahkeme kararının neden uygulanmadığı sorulmuş, kararı uygulama çağrısı yapılmıştır. Bu önergelere verilen cevaplarda kararın uygulandığına dair hiçbir bilgi yer almamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenciler arasında ayrımcılık yapmaktadır. İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulu'nda sınıflar 20 öğrenci ile eğitimine devam etmekte iken, normal ortaokullarda sınıf mevcutları 42’ye çıkmıştır. Velilere İsmail Tarman Ortaokulu yerine işaret edilen Nimetullah Mahruki Ortaokulu, Şair Mehmet Emin Yurdakul İlkokulu'nun bahçesindeki bir binaya sıkıştırılmıştır. Bu binada Yeni Levent Anadolu Lisesi ile birlikte olarak eğitimine devam etmektedir. (Nimetullah Mahruki Ortaokulu'nun ismi de Şehit Şenay Aybüke Yalçın Ortaokulu olarak değiştirilmiştir.) Bu okulun da müzik, bilgisayar ve sosyal etkinlik sınıfları, derslik olmadığı için ne yazık ki kapatılmıştır.”

'İDARİ KARAR GERÇEKLERİ YANSITMIYOR'

Milli Eğitim Bakanlığı, hukuk kurallarının değil keyfiliğin hakim olmasına yol açtığına vurgu yapan Becerik, şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakan Yardımcılığına terfi ettirilen Nazif Yılmaz, bizim okulumuzla ilgili bir kararda imzası bulunan bir bürokrattır. Mahkeme kararını iletmek üzere Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaptığımız görüşmeler sırasında, bürokratlar tarafından kendisiyle görüşmek üzere yönlendirilmiştik ve görüşmüştük. Görüşmemizden sonra 05.09.2018 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürü Nazif Yılmaz imzalı, Bakan Yardımcısı İ.E. onaylı bir tane idari karar alınmıştır. Bu, yasalara aykırı, usulsüz bir karardır. Bu yazıda bile İsmail Tarman Ortaokulunun kapatılması emri yoktur. Bu yazıda '...İsmail Tarman Ortaokulu’nun kullanılmayan dersliklerinde imam hatip ortaokulu açılması, okulun Beşiktaş İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulu olarak adlandırılması...' yazmaktadır. Bu idari karar, gerçekleri yansıtmayan bir karardır. İsmail Tarman Ortaokulu’nun hiçbir zaman boş dersliği olmamıştır. İsmail Tarman Ortaokulu’nun tüm dersleri sınıf ve sosyal etkinlikler için tahsis edilmiş ve kullanılmıştır. Bu yazıda imzası olan bakanlık bürokratları, mahkeme kararlarına aykırı olarak imam hatip ortaokulunu açık tutmak için, gerçek olmayan bilgilere yer vermişler ve buna dayanarak karar almışlardır. Burada alınacak karar, hiçbir kayıt ve şart konmaksızın imam hatip ortaokulunun kapatılması, İsmail Tarman Ortaokulu'nun açılması olmalıydı.

'SORUMLULAR TESPİT EDİLSİN, HAKLARINDA İŞLEM YAPILSIN'

“İsmail Tarman Ortaokulu devam ediyorsa nerededir? Hem mahkeme kararlarında hem de son derece eksik ve yanlış olan bu idari kararda İsmail Tarman Ortaokulu'nun devam ettiği yazdığı halde İsmail Tarman Ortaokulu nerededir? İsmail Tarman Ortaokulu'nun kapatılması ile ilgili bir karar var mıdır? Varsa bu karar nerededir ve kararda kimin imzası vardır? Eğer öyle bir karar yoksa bu okulu açık tutmayan kimdir? Okula öğrenci kaydı almayan kimdir? ”diye soran Becerik, hukuksuzluğun ve keyfiliğin hoş görülmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizdi:

“Mahkeme kararlarının uygulanmaması ile yaratılan keyfilik, idare kararının da yine idare tarafından uygulanmamasına sirayet etmiştir. Görüldüğü gibi, şu anda Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz imzalı kararda, İsmail Tarman Ortaokulu'nun kapatılması ile ilgili hiçbir şey yazmadığı halde bu karar bile uygulanmamaktadır. Artık Milli Eğitim Bakanlığı'nda keyfiliği bile aşan, herkesin canının istediğini yaptığı bir ortam mı vardır? Biz, Bakan Yardımcılığına atanan Nazif Yılmaz’dan hiç değilse kendi kararını uygulamasını; açık tutulan İsmail Tarman Ortaokulu'nun öğrenci kaydı almasını, öğretmen atanmasını, gerçek anlamda eğitime başlamasını sağlamasını bekliyoruz. Aynı zamanda bugüne kadar bunu yapmayan sorumluları tespit edip haklarında işlem yapmasını bekliyoruz. Mahkeme kararlarının uygulanması, hukuk devletinin temel ilkesidir, yüzyılların getirdiği bir zorunluluktur. Milli Eğitim Bakanlığı, hukuk devleti temel ilkelerini, Anayasa’yı, uluslararası belgeleri, yasaları uygulamak zorunda olduğu gibi bunlara uymayı da öğretmekle yükümlüdür. Kararların uygulanmaması kaos yaratmaktadır. Kaos ortamında hiçbir işlem denetlenemez, hiçbir işlem öngörülemez, hiçbir yanlış da düzeltilemez. Kamu görevlilerinin hukuka aykırılığına bir kerelik bile hoşgörü gösterilemez Milli Eğitim Bakanlığı'nın hukuksuzluğu ve keyfiliği hoş görmesi kabul edilemez. Bizler, sorumluluklarının bilincinde olduğu gibi haklarının da bilincinde olan vatandaşlarız. Böyle bir yanlışı kabul etmez, hoş görmez, sessiz kalarak da ortak olmayız. Bir kez daha soruyoruz, mahkeme kararları neden uygulanmıyor? Hakkımız olan mahkeme kararlarının uygulanması için daha kime, hangi kuruma daha kaç kere başvuracağız? Bizler adalete ve hukuk devletine olan inancımızı korumak istiyoruz. Bizler, hemen şimdi mahkeme kararı uygulansın istiyoruz. Yaşamımızın, toplumsal hayatımızın, geleceğimizin ve çocuklarımızın hayatının belirleyicileri bizleriz. Kimse bizlerden yaşamımızın iradesini, sorgusuz sualsiz bir yönetime bırakmamızı beklemesin. Bizler kamu görevlilerine temel ilkeler çerçevesinde daha iyi, daha çağdaş, dünyayla yarışacak seviyede eğitim verilmesi ve eğitimin devam ettirilmesi görevini verdik. Bu yüzden tüm işlemlerin takipçisiyiz, idareyi ve kamu görevlilerini her zaman denetleyeceğiz, hesap soracağız. Mahkeme kararlarının uygulandığı güne kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”