İsrail basını: Muhalefetin önünde yokuş yukarı bir mücadele var

The Jerusalem Post haber sitesi, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin haberinde, "Seçimler, belirsizliğe yol açtı" değerlendirmesine yer verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye'deki 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28'inci dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren İsrail'in The Jerusalem Post haber sitesinden Seth J. Frantzman, "Seçimler, belirsizliğe yol açtı" dedi. Frantzman, analizinde, "Nihai oy sayımı nasıl olursa olsun ve Ankara'nın ikinci tur seçime gitme ihtimali ne olursa olsun, muhalefetin önünde yokuş yukarı bir mücadele var" yorumunu yaptı.

'REKOR SAYIDA SEÇMEN SANDIK BAŞINA GİTTİ'

Dün yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28'inci dönem milletvekili seçimlerinde 'rekor sayıda seçmenin' sandık başına gittiğini aktaran The Jerusalem Post, 'AK Parti'nin son 20 yıldır devam eden iktidarında daha da otoriterleşen bir ülkede gerçekleşen seçimlerin' resmi olmayan sonuçlarına göre, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 24 milyon seçmenin oyunu alarak oyların yaklaşık yüzde 45'ini aldığını yazdı.

Halen sayılmayı bekleyen pek çok oy olduğu aktarılan haberde, Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'seçimlerin ilk turunda birinci çıkıp çıkmayacağının veya ülkenin 28 Mayıs'ta ikinci tur için yeniden sandık başına gidip gitmeyeceğinin henüz belirsiz olduğu' bilgisi paylaşıldı.

'YÜKSEK KATILIM SEÇMENİN UMTSUZ OLMADIĞINI GÖSTERDİ'

Frantzman'a göre, "Seçimlerde açık olan şey, seçimlere yüksek katılımın insanların umutsuz olmadığını göstermiş olmasıydı." Frantzman, seçmen davranışına ilişkin analizinde, "Seçmenler, istekle oy kullanmaya gitti. Bazıları seçim barajını geçip meclise giremeseler de seçmenler parlamento seçimlerinde ondan fazla parti için de oy kullandı" dedi.

Seçimin mevcut sonucunun 'Türkiye'nin bölünmüş bir ülke olmayı sürdürmesi' olduğu yorumunda da bulunan Frantzman, "Türkiye'deki seçimlere rekor sayıda seçmen katılmış olsa da topyekun seçim ortamına bakıldığında, bu seçimler pek çok parti varmış gibi görünen ama pek çok eğilimin muhalefetin seçimlerde tam anlamıyla yarışmasını zayıflattığı karışık tip demokrasinin olduğu pek çok ülkedeki seçimlere benziyor" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'YE VENEZUELA, RUSYA VE İRAN BENZETMESİ

Frantzman, seçim ortamına ilişkin gözlemlerini paylaşarak, "Muhalefet, çok sert kampanya yürütürse ya da çok fazla zorluk çıkarırsa, iktidar partisinin kazanması durumunda liderlerinin kendilerini hapiste bulabileceğini biliyor. Bu, Ankara'nın seçimlerinin Danimarka ya da İngiltere gibi tam anlamıyla özgür ve adil seçimlerin yapıldığı ülkelerdekilerden ziyade Venezuela, Rusya, İran, Mısır ve benzeri ülkelerdekilere benzediği anlamına geliyor" dedi.

Analizinde Türkiye'nin dış politikasına da değinen Frantzman, "Seçimlere yüksek katılım, tek partinin on yıllardır iktidarda olmasına ve hükümet yapısındaki değişikliklerin gücü cumhurbaşkanlığının elinde toplamış olmasına rağmen halkın hâlâ demokrasiye aç olduğunu gösteriyor gibi" yorumunu yaptı.

'DEMOGRAFİ VE YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK AK PARTİ'Yİ GETİRDİ'

"Nihai oy sayımı nasıl olursa olsun ve Ankara'nın ikinci tur seçime gitme ihtimali ne olursa olsun, muhalefetin önünde yokuş yukarı bir mücadele var" öngörüsünde bulunan Seth J. Frantzman, "Muhalefet, 20 yıldır ülkeyi yöneten tek parti iktidarını tersine çevirebilse de Türkiye'de değişmiş bir tablo var. Demografi ve yükselen milliyetçilik AKP'yi iktidara getirdi" değerlendirmesini yaptı.

Frantzman, "Bu tipte bir siyaseti yerinden etmek kolay değil; bu olsa bile toplumdaki daha geniş eğilimlerle baş etmek gerek" dedi. (DIŞ HABERLER)