'İsrail’de Erdoğan Türkiye’sine dair şüphe büyük'

İsrail iki yıl içinde dördüncü kez sandık başına giderken, Türkiye'yle olası bir normalleşme ihtimali de merak konusu. İsrailli araştırmacı Gallia Lindensrauss, "Seçimlerden istikrarlı bir hükümet çıkarsa, Ankara ve Tel Aviv’e elçilerin dönmesinin önünde ciddi bir engel olmayacağını varsayabiliriz. Ancak İsrail’de Türkiye’ye yönelik şüphe büyük" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İsrail, genel seçimler için iki yıl içinde dördüncü kez sandık başına gidiyor. Uzmanlar, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun sağcı partisi Likud'un son haftalarda elde ettiği kazanımlara rağmen, yarın düzenlenecek seçimlerde güçlü bir hükümetin kurulmaması ihtimalini yüksek görüyor.

Netanyahu 23 Mart seçimlerine, pandemi cephesinde etkileyici bir ilerleme kaydetmiş olarak girecek. Kısa süre içinde nüfusun yaklaşık yüzde 50’sini aşılamayı başaran Likud, muhalefetin de zafer ivmesi geliştiremediği bir dönemde birinciliğini koruyor. Geçtiğimiz süreçte Netanyahu’nun iktidarını tehdit eden ve bir süreliğine iktidar ortağı olan eski genelkurmay başkanı Benny Gantz liderliğindeki oluşumsa kelimenin tam anlamıyla siyaset sahnesinden kayboluyor.

Ancak Netanyahu, elinde tuttuğu güçlü kartlara rağmen yeni seçimler sonrasında güçlü bir hükümet kuramama sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Likud içerisinde son dönemde gündeme gelen bölünmenin yanı sıra işsizlik ve pandeminin tetiklediği sosyoekonomik buhran Netanyahu’nun işini zorlaştırıyor. İsrail'de 24 ay içerisinde dördüncü kez gerçekleştirilecek olan Knesset seçimlerine bir gün kala, ülkenin önde gelen ulusal güvenlik araştırmaları merkezi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde (INSS) Türkiye dış politikası ve Doğu Akdeniz meselelerinde uzman olan kıdemli araştırmacı Gallia Lindensrauss'la konuştuk. 

Lindensrauss, İsrail'deki son siyasi gelişmeler, diplomasi ve Türkiye-İsrail ilişkilerine dair değerlendirmesinde, "Seçimlerin sonunda istikrarlı bir hükümet ortaya çıkarsa, Ankara ve Tel Aviv’e büyükelçilerin geri dönmesinin önünde ciddi bir engel olmayacağını varsayabiliriz. Ancak İsrail’de Türkiye’ye yönelik şüphe büyük" dedi.

'SANDIKTAN SEÇİM BARAJI GALİP ÇIKABİLİR' 

Lindensrauss, İsrail’deki kritik parlamento seçimlerinden hemen önce hâkim olan genel atmosfere dair soruya, "Yetişkin nüfusun yüzde 85'inden fazlasının Covid-19 aşısı olmasının tetiklediği, göreceli bir iyileşme ve bir normale dönüş hissi hâkim” yanıtını verdi. Kıdemli uzman, İsrail’de seçin öncesi siyasi dengeleri ise şöyle yorumladı: 

"Önceki seçimlerde Başbakan karşıtı kampı mevcut Savunma Bakanı Benny Gantz yönetiyordu. Ancak (Gantz’ın partisinin) Netanyahu ile koalisyon hükümetine katılma kararının ardından işlevsiz bir hükümet ortaya çıktı ve bu parti artık seçim barajını aşamamanın eşiğinde. Yeni seçimlerin İsrail’e istikrarlı bir hükümet sağlaması beklenmiyor. Bazı yorumcular yakında beşinci bir erken seçime gidileceğini öngörüyor ancak bu kez çok sayıda partinin [yüzde 3,25 oranındaki] seçim barajını geçmesi beklenmediği için bu seçimler sürprizle sonuçlanabilir. Bir anlamda, seçim barajının kendisi seçim gecesinin 'kazananı' olabilir.”

'TÜRKİYE'DEN ŞÜPHE EDEN POLİTİKAYA HALK DESTEĞİ GENİŞ'

Yeni bir seçim süreci ve İsrail'deki istikrarsızlığın uzaması, kuşkusuz Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de daha geniş bir çerçevede etkiliyor. Peki İsrail seçimlerinin bölge üzerindeki etkisi ne olacak? Lindensrauss bu soruya "İsrail’de Netanyahu’nun bölgesel politikalarına -hem Kıbrıs ve Yunanistan'la ilişkilerin yoğunlaştırmasına, hem de Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye’ye şüpheyle yaklaşılmasına- geniş bir kamuoyu desteği var” yanıtını verdi.

İsrailli araştırmacı, şu noktalara dikkat çekti: "Şahsen seçimlerden sonra İsrail’in bölgesel politikalarında büyük değişiklikler beklemiyorum. Biden yönetiminin İsrail’e Filistinlilerle barış müzakerelerine geri dönmesi için baskı yapması durumunda değişiklikler gündeme gelebilir ve bölgede yeni iş birliği fırsatları ortaya çıkabilir. Ancak müzakerelere dönüş olumlu sonuç vermezse, yeni bir şiddet sarmalı gelişmeleri karmaşıklaştırabilir."

'TÜRKİYE'NİN GİRİŞİMLERİ ŞU AN İÇİN YAPICI GÖRÜLMÜYOR'

İsrail seçimlerinin ve son dönemdeki gelişmelerin, İsrail-Türkiye ilişkilerine etkisi ne olacak? Lindensrauss, bu soruya “Türkiye son aylarda İsrail'le ilişkileri geliştirmeye çalıştı. Hem Suudi Arabistan'a hem de Mısır'a yönelik benzer hamleler yaptı; bir dizi faktörün bileşimi İsrail’i Türkiye'nin önerilerine daha az duyarlı hale getirdi” uyarısıyla yanıt verdi.

İsrail-Türkiye ilişkilerinin geleceğine yönelik olaraksa şunları vurguluyor: “Asıl soru, seçim sonuçlarının İsrail’de istikrarlı bir hükümet oluşturup oluşturmayacağıdır. Seçimlerin sonunda istikrarlı bir hükümet ortaya çıkarsa, Ankara ve Tel Aviv’e büyükelçilerin geri dönmesinin önünde ciddi bir engel olmayacağını varsayabiliriz. Ancak İsrail’de Türkiye’ye yönelik şüphe büyük ve Ankara’nın İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında sualtı Avrupa-Asya (elektrik) ara bağlantısını teşvik etmek için anlaşma imzalanmasına itiraz etmek gibi hamleleri, Türkiye’nin önerilerinin ilişkileri yeniden tesis etmek için gerçek bir girişim teşkil etmediği, aksine İsrail’in Helen ortaklarıyla ilişkilerine zarar verme girişimi olduğunun bir göstergesi olarak görülüyor."