DÜNYA

İsrail'den Gazze açıklarında 'yapay ada' planı

AB Yüksek Temsilcisi Borrell, İsrail Dışişleri Bakanı'nın AB Dışişleri bakanları toplantısında 'çok ilginç iki video' gösterdiğini, bunlardan birinin yapay bir ada projesiyle ilgili olduğunu söyledi.

23 Ocak Salı 2024 Saat: 09:45 Güncellenme: 23 Ocak Salı 2024 Saat: 09:58

DUVAR - İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne saldırıları 109'uncu gününde devam ederken, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, dün düzenlediği günlük basın toplantısında, İsrail'e Gazze'deki hastanelerdeki 'masum insanları, sağlık çalışanlarını ve hastaları koruma' çağrısı yaptı. Kirby, Gazze'de insani araları desteklediklerini ancak genel bir ateşkesi desteklemediklerini söyledi.

Dün basına yansıyan haberlerde, İsrail’in Hamas’a yeni bir ateşkes teklifinde ettiği, Hamas’ın elindeki rehinelerin tamamının serbest bırakılması karşılığında Gazze’ye saldırılarına 2 ay ara vermeyi önerdiği belirtilmişti. ABD merkezli Axios, İsrail’in Gazze’de kalıcı ateşkes içermeyen öneriyi Katar ve Mısır aracılığıyla ilettiği, İsrail'in Hamas'tan yanıt beklediklerini yazmıştı. Hamas'ın medya sorumlusu Velid Kilani ise "Direnişin temel şartı savaşın geçici değil, tamamen kapsamlı bir şekilde durması. Bundan sonra, esir takası, imar ve yardımların girişi gibi diğer dosyaların konuşulmasına geçilecek" demişti.

'GENEL BİR ATEŞKESİ DESTEKLEMİYORUZ'

Reuters'ın aktardığına göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a yönelik saldırılarını şiddetlendirdiği günlerde saldırılarla ilgili değerlendirmede bulunan Kirby, İsrail'in kendisini savunma hakkı olduğunu belirterek, "Bunu, uluslararası hukuka uygun bir şekilde yapmalarını ve hastanelerdeki masum insanları, sağlık çalışanlarını ve hastaları olabildiğince korumalarını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Ateşkes karşılığında Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik Hamas'ın önerisinin koşullarını ve gerçekliğini değerlendiremeyeceğini belirten John Kirby, rehinelerin bırakılmasının kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti. Kirby, "Rehineleri çıkarmak için verilecek insani araları destekliyoruz ancak genel bir ateşkesi desteklemiyoruz. Bu konudaki politikamız değişmedi" diye konuştu.

BORRELL: İKİ ÇOK İLGİNÇ VİDEO İZLEDİK

Belçika'nın başkenti Brüksel'de 22 Ocak Pazartesi günü düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısının ardından AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de açıklamalarda bulundu. İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz ile Filistinli mevkidaşı Riyad El Maliki'nin de bulunduğu toplantı sonrası konuşan Borrell, Katz'ın Gazze açıklarında yapay bir ada ve Hindistan'a doğru inşa edilecek demiryollarına ilişkin planlar sunduğunu, bunun barış görüşmeleriyle bir ilgisi olmadığını söyledi.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Josep Borrell, "Çok ilginç iki video izleme fırsatı bulduk; bunlarda biri bir liman işlevi görmek üzere yapay bir ada projesiyle ilgiliydi, diğeri ise Orta Doğu ile Hindistan'ı bağlayan bir demiryolu hattı inşa etme projesiyle ilgiliydi. Bu da bize çok ilginç geldi" diye konuştu. Borrell, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bence bakan (Katz) zamanını daha iyi kullanarak ülkesinin güvenliği ve Orta Doğu'daki yüksek ölü sayısı ile Gazze'deki yüksek can kaybından endişe duyabilirdi."

'İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMLE İLGİLİ KONUŞMALIYIZ'

İsrail bu projeyi desteklese de desteklemese de Orta Doğu'da iki devletli çözüm istemeye kararlı olduğunu kaydeden AB Yüksek Temsilcisi, "Barış, çok genel bir amaç, hiç kimse barışa karşı olduğunu söylemez. Bizde Orta Doğu'da barış hakkında konuşmayı bırakmalı ve spesifik şeylerle, iki devletli çözümle ilgili konuşmalıyız" ifadelerini kullandı. Borrell, "Eğer İsrail iki devletli çözüm istemezse onların buna katılması zor olacaktır ancak bu diğerlerini buna katılmaktan alıkoymaz" değerlendirmesinde bulundu.

22 Ocak Pazartesi günü Katz ve El Maliki'nin ayrı ayrı katıldığı AB dışişleri bakanları aylık toplantısında Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün dışişleri bakanlarının yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreteri de hazır bulundu. Katz, toplantıda AB'den Gazze'de halen rehin tutulan yaklaşık 130 kişinin serbest bırakılmasına odaklanmasını istedi.

MISIR: İSRAİL BAŞARISIZLIKLARINDAN KAÇMAYA ÇALIŞIYOR

Öte yandan, Mısır da İsrail'in kontrolü altında olmayan tek Gazze sınırı olan 14 kilometrelik Philadelphi Yolu üzerinden silah kaçakçılığı yapıldığı iddialarına tepki göstererek İsrail hükümetinin 'art arda gelen başarısızlıklarından kaçmaya çalıştığını' savundu.

The Times of Israel gazetesinin aktardığına göre, Mısır, İsrail'in Gazze ile Mısır arasındaki bu alanda yeniden kontrol sağlama yönündeki her türlü girişiminin iki ülke arasındaki ilişkilere 'ciddi bir tehdit' teşkil edeceğini kaydetti. Mısır Devlet İstihbarat Servisi Başkanı Diaa Rashwan, konuya ilişkin açıklamasında, "Bu yönde İsrail tarafından yapılacak herhangi bir hareketin Mısır İsrail ilişkilerine ciddi bir tehdit oluşturacağı güçlü bir şekilde vurgulanmalı" ifadelerini kullandı. Gazze ile olan sınırın 'güvende' olduğunu belirten Rashwan, Mısır'dan Gazze Şeridi'ne silah kaçırıldığı iddialarının 'yalan' olduğunu savundu.

Rashwan, İsrail hükümetinin Hamas'a karşı yürüttüğü savaşta 'ilan ettiği hedeflere ulaşma konusunda art arda yaşadığı başarısızlıklardan' kaçmaya çalıştığını söyledi.

FİLİSTİN: GAZZE ŞERİDİ'NDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da İsrail’in işgali ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nin Filistin devletinin bir parçası ve halkının vazgeçilemez önceliklerden olduğunu söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde, Orta Doğu Barış Kiliseleri Konseyi (MECC) heyetini kabul eden Abbas, "Gazze Şeridi, Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır. İşgal devleti (İsrail) makamlarının burayı veya herhangi bir bölümünü ayırma planları kabul edilemez veya üzerinde çalışılamaz" diye konuştu.

İsrail tarafından el konulan Filistin vergi fonlarının Filistin makamlarına aktarılmasının önemine vurgu yapan Abbas, “Gazze Şeridi’nden asla vazgeçmeyeceğiz ve buranın halkının önceliği vardır. Gazze Şeridi’nin halkı Filistin devletinin sorumluluğundadır" ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)