İşsizlik rakamları 'tek haneye' düştü: Benim işim yok, TÜİK ısrarla 'var' diyor

TÜİK verilerine göre işsizlik 51 ay sonra tek haneli rakama geriledi. TÜİK’in hesaplamalarıyla ‘işsiz sayılmayan’ genç işsizler konuştu: Benim bir işim yok ancak TÜİK ısrarla "senin işin var" diyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK), Ağustos 2022 iş gücü istatistiklerini açıkladı. TÜİK’e göre temmuzda yüzde 10 olan işsizlik oranı, ağustos ayında yüzde 9,6’ya geriledi. Mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü istatistiklerine göre işsizlik, 2018 Ocak ayından bu yana ilk defa tek hanelere indi.  

İşsizlik rakamlarının 51 ay sonra tek haneli rakamlara gerilemesi dikkat çekse de TÜİK’e göre azalan işsiz sayısı İŞKUR’a göre artıyor. Nitekim TÜİK, ağustos ayında işsiz sayısını 3 milyon 312 bin olarak açıklarken, yine başka bir kamu kurumu olan İŞKUR bu sayının 3 milyon 343 bin olduğunu ifade ediyor.  

İki kurum arasındaki çelişkiyi raporlaştıran DİSK-AR ise, geniş tanımlı işsizlik oranını yüzde 19,8 olarak açıkladı. Yani bu orana göre işsiz sayısı 7,3 milyonun üzerine çıkıyor.  

TÜİK’E GÖRE İŞSİZ SAYILMAYAN İŞSİZLER

Uzmanlara göre kurumlar arasındaki veri farklılıkların altında TÜİK’in ülke gerçeğine denk düşmeyen dar kapsamlı işsizlik tanımı yatıyor.  

TÜİK, son bir ayda iş arayan ve 15 gün içinde bir işte istihdam edilebilecek durumda olan kişileri işsiz olarak sınıflandırırken, ücretsiz izinde olanlar, evde kalanlar, uzun süre iş aramaktan usananlar ise TÜİK’e göre işsiz sayılmıyor.

‘BEN BİR SÖMÜRÜ DÜZENİNİN İÇİNDEYİM’ 

4 yıl önce üniversiteden mezun olan ancak bu süreçte sabit bir iş bulamayan Pelin Kömürcü, ara sıra yevmiye usulü günlük işlerde çalışıyor. “2 gün çalışıyorsam 10 gün çalışmıyorum" diyen ve aylık kazancı çoğu zaman 2 bin TL’nin altında kalan Kömürcü, TÜİK’in işsizlik tanımı kapsamında da ‘işsiz’ olarak değerlendirilmiyor.  

TÜİK’in yaptığı iş gücü anketlerinde 'işi var' olarak tanımlandığını ifade eden ve bu duruma tepki gösteren Kömürcü, "Benim bir işim yok ancak TÜİK ısrarla "senin işin var" diyor. Çünkü anket yapılırken eğer referans haftasında bir işte çalıştıysan seni işsiz olarak kabul etmiyor. İş buldukça çalışmak iş sahibi olmak demek mi? O zaman ben neden kendi hayatımı kimseye muhtaç olmadan idame ettiremiyorum. Benim kazancım ailem ile yaşadığım evin doğalgaz faturasını ödemeye bile yetmiyor çoğu zaman" dedi. 

"TÜİK beni istihdamda görüyor ama ben bir sömürü düzeninin içindeyim" diyen Kömürcü, "Günlük işlerde çalışıyorum. Bazen kitap fuarlarında çalışıyorum, bazen şirketlere yarı zamanlı anketörlük yapıyorum, bazen de İngilizce özel ders veriyorum. Ama her gün sabah kalıp sürekli gittiğim bir işim yok" ifadelerini kullandı.  

‘DEVLETİN GÖZÜNDE İŞ BEĞENMEYEN, ŞIMARIK GENÇ OLUYORUM ASLINDA’ 

Tarih öğretmeni olan ancak 11 yıldır atanamayan Nermin Ünsal da uzun süre ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra uğradığı hak gaspları nedeniyle işi bırakan genç işsizlerden biri.

"Şimdi evde oturup KPSS’ye çalışıyorum, iş aramayı da bıraktım. Bu süreçte evlendim, çocuklarım oldu. Benim için zor oluyor" diyen Ünsal,  "Ben de bakıldığında işsiz sayılmıyorum. Çünkü artık iş aramayı bıraktım. Ama evde oturmak benim tercihim değil, sistemin bana dayattığıdır. Üniversiteden mezun olalı 11 yıl oldu ve hâlâ atanamadım. Her yıl kan ter içerisinde KPSS’ye hazırlanıyorum ama bizim branş için açtıkları kontenjan çok yetersiz" diye konuştu. 

Atamasının yapılmadığı bu süreçte ücretli öğretmenlik de yaptığını kaydeden Ünsal, sonunda bu sömürü düzeninin içinde yer almamaya karar verdiğini söyledi: "Şimdi ben devletin gözünde iş beğenmeyen, şımarık genç oluyorum aslında. Keşke uğradığımız hak gaspını, yaşadığımız mobbingi, aldığımız komik ücretleri görebilseler. Köle gibi çalışıp hak ettiğimiz ücreti alamamak, sosyal haklardan yararlanamamak bir insan hakkı ihlalidir. Ve bizler de bu ihlallere karşı çıktığımız için 'iş beğenmiyor' kategorisine giremeyiz."   

‘EĞİTİMİNİ ALMADIĞIM İŞLERDE ÇALIŞMAM İSTENİYOR’ 

"Bu ülkede kendi mesleğini yapmayı hayal etmek, talep etmek suç haline geldi" diyen 29 yaşındaki Mehmet Kumrular da üniversitede metalürji mühendisliği okuduğunu, geçen yıl mezun olduktan sonra iş bulamadığını ifade etti.  

Kumrular şöyle devam etti: "Ailem bırak kendi bölümünü başka işlere bak diyor. Ama ben bu bölümü seçerken bu mesleği yapmak istediğim için seçtim. Şimdi hiç bilmediğim, eğitimini almadığım işlerde çalışmam isteniyor. Kabul etmeyince de iş beğenmiyor oluyorum. Benim kendi mesleğimi yapmak istemem neden bu kadar tuhaf karşılanıyor. Bu ülkede önce umutlarımızı sonra da geleceğimizi çalıyorlar. Kendi mesleğimizi yapamadığımız gibi sistemin dayattığı çemberin içinde kalmamız isteniyor. Ben iş arıyorum, her yere CV bırakıyorum ama tek duyduğum "biz sizi ararız" cümlesi oluyor. Kime gitsem ya referans istiyor ya da tecrübe. Yani ben iş bulsam beğeneceğim ama bulamıyorum. TÜİK’e göre bile işsizim."