İstanbul Havalimanı: Parası olmayana bir damla su yok
İstanbul Havalimanı'nda yiyecek ve içecek fiyatları da 'uçuyor.' Özellikle aktarma için havalimanında saatlerce beklemek zorunda kalanlar açlık ve susuzlukla sınav veriyor.
DUVAR - Tüm havalimanlarında olduğu gibi İstanbul Havalimanı yolcuları da pahalılık nedeniyle alışveriş yapmaktan çekiniyor. İkinci kontrol noktasından sonra suyun içeri sokulmasının yasak olduğu havalimanında dışarda 5 TL'ye satılan küçük boy şişe bile 35 liraya satılıyor. Özellikle aktarma için havalimanında saatlerce beklemek zorunda kalan yolcular alışveriş yaparken iki kere düşünüyor.
Farklı şehir ve ülkelerden gelenler İstanbul Havaalanı'na iner inmez valizini alıp ayrılıyor. Ancak buradan başka kentlere ya da ülkelere gidenler aktarma için saatlerce uçak beklemek zorunda kalıyor. Uçağı kaçırmamak için erken gelenler, uçağı rötar yapanlar ve aktarma için bekleyenlerin oluşturduğu kalabalık en temel gıda ürünlerini bile almakta zorlanıyor. Kent merkezine uzak olması nedeniyle, havalimanında dışarıya çıkarak bir şeyler satın almak mümkün değil. İçeriye girildiğinde 18 farklı noktada ücretsiz su sebili bulunuyor. Ancak ikinci kontrol noktasından geçtikten sonra su sebili bulunmuyor. Bu kontrol noktasından geçerken içeriye su sokmak da yasak. Bu yüzden uçağı rötar yaptığı için ya da aktarma yaptığı için bu alanda bazen saatlerce beklemek zorunda kalan yolcular yüksek fiyatlar ödemeye mecbur kalıyor.
SİMİT 35 LİRA, ÇAY 50 LİRA
Havalimanında simit 35 lira, kaşarlı simit 110 lira, açma 70 lira, çay 50, su 35 liradan satılıyor. Soğuk içeceklerin ve kahvelerin fiyatı da yüksek. Vişne suyu 90, kola 90, soğuk çay 90, soğuk limonata 78, latte 86, soğuk çikolata 117, Americano 78 liradan satılıyor. Filtre kahvenin fiyatı ise 80 liradan başlıyor. Tabii bunlar tek kişilik fiyatlar, çocuklu bir aile için maliyetin artması da kaçınılmaz oluyor. Fiyatların yüksek olması nedeniyle kafelerde oturmaktan kaçınan yolcular, uçuş saatlerini banklarda oturup beklemeyi tercih ediyor.
‘İTİRAZ EDİYORLAR BİZ ONLARI TAKMIYORUZ’
Havaalanı içindeki büfelerde fiyatlar yazılmıyor. Alışveriş yapanlardan sıraya girip fiyatları kasadan sormaları isteniyor. Gerekçe ise yüksek fiyatları gören müşterinin 'kaçmasının' engellenmesi. 10 dakika sırada bekleyen bir kişi, sıra kendisine geldiğinde yüksek fiyata rağmen çoğu kez ürünü alıyor. Dışarda 12 lira olan cips burada 110 liradan satılıyor. Büfe çalışanı, fiyatlara itiraz edenler olduğunu ancak yapacak bir şey olmadığını söylüyor. Çalışan, ''İtiraz ediyorlar ama biz onları artık takmıyoruz'' ifadelerini kullanıyor.
‘BİR ŞİRKET, İKİ AYRI FİYAT’
Fast food şirketleri de İstanbul Havalimanı için ayrı bir fiyat politikası uyguluyor. Çalışanlar, buradaki fiyatların diğer şubelerinden iki katından daha pahalı olduğunu söylüyor.
Bir zincir şubede hamburger menü fiyatları 350 liradan başlıyor, boyutuna göre 450 TL'ye kadar yükseliyor. Tavuk etinden yapılan burgerler de 305 ila 350 TL arasında satılıyor. Üç kişilik bir aile; birer su, birer menü hamburger aldığında yaklaşık 1100 lira ödeme yapmak zorunda kalıyor.
BERBER VAR AMA 'SİNEK AVLIYOR'
Seyahat eden, tatile giden veya iş için havaalanında tıraş olmak isteyenleri de 'sürpriz' bir fiyat bekliyor. Kent merkezlerinde saç ve sakal tıraşını 100 ile 200 lira arasında olabilecek kişiler havalimanında 1050 lirayı gözden çıkarmak zorunda. Fiyatların yüksek olması nedeniyle berber dükkanı da sinek avlıyor.
'SU BİR BUÇUK DOLAR, BİR ŞEY DEĞİL'
Bir büfede suyun fiyatının 35 TL olduğunu söyleyen görevliye "Pahalı değil mi?'' diye sorunca, ''Turistler için 1,5 dolar'' yanıtını veriyor. ''Peki yerliler almıyor mu?'' diye sorunca, ''Onlar almıyor'' diye yanıtlıyor. Bu sırada büfeye giren iki kişi suyun fiyatını sordu. 35 lira yanıtını alınca, büfeden su almadan çıktılar.
'ARTIK ORUÇ BİR AY DEĞİL, 12 AYA DÖNDÜ'
Su almadan çıkan iki arkadaştan biri olan Akif Kurt uçağının kalkmasına altı saat kaldığını ancak bu fiyata su almayacağını söyledi: ''Bütün havaalanını dolandım. Buraya geldim. Burası da 35 liradan satıyor. Alamadan çıktım. Saat 18.00’da uçağım var. Artık Kayseri’ye gidene kadar su içmeyeceğim. 6 saat susuz bekleyeceğim. Mecbur dayanacağım. Çok pahalı. Beş ay askerlik yaptım. Beş ay önce askere gittiğim dönemde olan fiyatlar ile şimdi çıkarken gördüğüm fiyatlar arasında uçurum var. Sabah askerde yaptığım kahvaltı ile duruyorum. Su almadım, yemek yemedim dışarda. Fiyatlar yüzde 200 artmış.''
'KAZIK GİBİ BİR ŞEY'
Maraş’a gitmek için sabah 11.00’den beri havalimanında bekleyen Muhammet Sebahattin Taş: ''Su çok pahalı. Dışarda bir su 5 lira. Burada daha fazla fiyat ekleyip insanlara itekliyorlar. Kazık gibi bir şey. Dışardan içerim daha iyi. Su almadım. Yemek de yemeyi düşünmüyorum. Hiçbir şeye gücümüz yetmiyor'' dedi.
‘VATANDAŞ HORTUMLANIYOR’
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, fiyatlara ilişkin şunları söyledi: “Ne yazık ki havalimanlarındaki fahiş fiyatların önüne geçilmiyor. Bunun nedeni yap-işlet-devret modelinin uygulanması ve kiralama fiyatlarının yüksek olması. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na şikayet ettik. Ticaret Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor. Bununla ilgili henüz bir yanıt alamadık. Havaalanında fahiş fiyat uygulandığını söylüyoruz. Yerin havaalanı olmasının herhangi bir şeyi değiştirmemesi gerekiyor. Kamu hizmeti veriliyor. Seyahat hizmeti veriliyor. Bu hizmetlerin biri de su hizmeti. Bunu dışardan da almıyorlar. İçerden su almak mecburiyetinde bırakıyorlar. İçerde de fiyatlar çok yüksek. Bir kartelleşme var. Rekabet Kurulu'nun devreye girmesi gerekiyor. Yap-işlet-devret ile vatandaşın cebi hortumlanıyor. Bir kişi havalimanında yemek yerse neredeyse bileti kadar ödeme yapıyor. Havaalanları devletin malıdır. Buralarda kiralar yüksekse bu fiyatların aşağı çekilmesi gerekiyor. Burada kamu devreye girmeli. Kamu devreye girmezse vatandaş soyuluyor.”