YAZARLAR

İstanbul’da zor denklem: Kim, nasıl kazanacak?

Cumhur İttifakı’nın İstanbul seçimini kazanmasında tek risk Yeniden Refah Partisi değil. Zafer Partisi’nin İstanbul adayı Azmi Karamahmutoğlu’nun da MHP seçmeninden oy alacağına dikkat çekiliyor. CHP’de aday belirleme süreci hep sancılı geçer. Ama buna bir de kurultay sürecinde ortaya çıkan gerilim eklendi.

31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak yerel seçimde gözler İstanbul’da olacak. AK Parti’nin adayı Murat Kurum ile CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun yarışacağı seçimin sonucunda DEM Parti ile Yeniden Refah Partisi’nin tutumu belirleyici olacak görünüyor.

Seçimi riske atmak istemeyen AK Parti; HÜDA-PAR, BBP ve DSP ile de görüşmeler yaptı, İstanbul desteği aldı. AK Parti ile Yeniden Refah Partisi arasında yaklaşık 1.5 aydır devam eden görüşmelerde ise bir anlaşma sağlanamadı.

AK PARTİ YENİDEN REFAH KRİZİNİ ÇÖZEBİLECEK Mİ?

“Başkasının gölgesinde politika yaparsak büyüyemeyiz” görüşünün dile getirildiği Yeniden Refah Partisi’nde iş birliği tamamen reddedilmiyor ama olursa bunun “çok sınırlı ancak kazanımı yüksek” bir anlaşmayla mümkün olacağı söyleniyor. “Biz marjinal bir parti değiliz. Yıldızı parlayan, potansiyeli yüksek bir partiyiz” diyen Yeniden Refahlılar bu özgüvenle aralarında illerin ve 30 kadar ilçenin talep edildiği bir iş birliği önerisinde bulunuyor. Ancak bazı il ve ilçelerin Yeniden Refah Partisi’ne bırakılmasına AK Parti sıcak bakmadı, böyle olunca görüşmeler sonuçsuz kaldı. Hafta sonu yeni bir gelişme yaşanmazsa Yeniden Refah Partisi yöneticilerinin “Dengeleri değiştirecek” dediği İstanbul adayının ismi ilan edilecek.

AK Partili siyasetçiler Yeniden Refah Partisi’nin aday çıkarmasının İstanbul seçimini kendileri açısından riske sokacağını kabul ediyor ancak kampanya sürecinde bu açığın kapatılabileceğini savunuyor. Hatta Erdoğan’ın DEM Parti’nin tutumunu görüp YSK’ya aday bildirim süreci tamamlanmadan Yeniden Refah Partisi ile ilgili yeni adımlar da atabileceği değerlendiriliyor.

Ancak Yeniden Refah Partisi’nin alacağı kararın partinin geleceği açısından sonuçları olacağına dikkat çeken bazı siyasetçiler, “Yeniden Refah Partisi AK Parti’nin gölgesine girerse, BBP gibi olur. Ama farklılaşırsa kendini yükseltir” uyarısı yapıyor.

ZAFER PARTİSİ DE MHP OYLARINI ETKİLEYECEK

Cumhur İttifakı’nın İstanbul seçimini kazanmasında tek risk Yeniden Refah Partisi de değil. Zafer Partisi’nin İstanbul adayı Azmi Karamahmutoğlu’nun da MHP seçmeninden oy alacağına dikkat çekilerek, “Azmi Karamahmutoğlu’na özellikle MHP seçmeni gençlerden, ilk kez oy kullanacak seçmenlerden oy gidebilir. 14 Mayıs seçimlerinde Zafer Partisi İstanbul’da MHP’nin 3 milletvekili kaybetmesine neden oldu. Bu seçimde de alacakları yaklaşık 100 bin oy seçim sonucuna ciddi etki edebilir” deniliyor. Ancak Zafer Partisi ile AK Parti ya da MHP arasında iş birliği öngören bir temas beklentisi yok. Partiler sahada politik olarak seçmeni kendisine çekme açısından ciddi kapışma yaşayacak görünüyor.

CHP-DEM PARTİ ARASINDA İŞ BİRLİĞİ ARAYIŞI SONUÇSUZ KALDI

Büyük İstanbul yarışında muhalefet cephesinde ise gözler DEM Parti’nin İstanbul kararına çevrildi. Ancak iki parti heyetleri arasında bir süredir devam eden görüşmelerden de olumlu sonuç çıkmadı. CHP’li bir yönetici görüşmelerde gelinen aşamayı, “Aday çıkaracak görünüyorlar. Ama bu il-ilçe pazarlığında yaşanan sorunlardan öte, -bu konuda da çok ilerleme kaydedilmiş değil- tabanının talebi doğrultusunda politik bir karar olacak görünüyor” diyor.

DEM Parti’nin aday çıkarma kararı alması durumunda bunun sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini etkilemeyeceği, ayrıca DEM Parti seçmeninin İstanbul’da güçlü olduğu Esenyurt, Ataşehir ve Avcılar ilçelerindeki seçimlere de yansıyacağı, CHP’nin bu ilçeleri de kaybedilebileceği değerlendiriliyor.

İMAMOĞLU’NUN ZOR DENKLEMİ

2019 İstanbul seçimlerinde DEM Parti’nin öncülü HDP ve İYİ Parti aday çıkarmamış, CHP adayını desteklemişti. Bu seçimde ise muhalefet cephesinde yer alan DEM Parti, İYİ Parti, Memleket Partisi, Zafer Partisi ve Saadet Partisi’nin aday çıkardığı dağınık bir muhalefet cephesi var. Bu tabloda İmamoğlu’nun nasıl kazanabileceğine dair yeni hesaplar yapılıyor, politik argümanlar üretiliyor.

Öncelikle CHP’li yöneticiler “İYİ Parti’den CHP’ye, Zafer Partisi’nden Memleket Partisi’ne İmamoğlu’nun karşısına geçen muhalefet partisi adayları ile amaçlanan hedefi seçmenin göreceğini, bunun karşısında da vicdanlı bir tutum alacağını” düşünüyor. Tüm partilerin seçmenlerine seslenmeye devam edilerek sandıkta ittifakın sağlanacağı kaydediliyor.

Son günlerde İYİ Parti ile CHP arasında bilboard krizi ile büyüyen gerilimi değerlendiren üst düzey bir CHP’li siyasetçi, “Muhalefete muhalefet etmeyeceğimizi söyledik, çünkü bu kazandırmaz. Asla sertleşmeyeceğiz. Kendimizi İYİ Parti tabanına anlatacağız, henüz kampanya başlamadı ama anlattığımızı da görüyoruz” diyor.

İMAMOĞLU’NUN EN BÜYÜK ARTISI

İttifaksız bir seçimde CHP’nin kazanma umudunu arttıran bir de “deneyim” var. 2019 seçimlerine göre İmamoğlu’nun büyük bir artısı olduğuna dikkat çeken CHP’li yöneticiler, “2019 seçimlerinde İmamoğlu bir küçük ilçe belediye başkanı olarak yeni tanınıyordu. Bugün ise 5 yıllık büyükşehir belediye yönetim deneyimi ile seçime giriyor. Biz bu deneyimin seçime pozitif etki etmesini bekliyoruz. Özellikle yatırımlar ve sosyal destekler vatandaş üzerinde olumlu etki yarattı. Bu en büyük artımız” diyor.

DEĞİŞİM DEĞİL 'BENİM ADAMIM DÖNEMİ' İDDİASI

CHP’de aday belirleme süreci hep sancılı geçer. Ama buna bir de kurultay sürecinde ortaya çıkan gerilim eklendi. Kurultayda yeni genel başkan Özgür Özel’e destek vermeyenler sürecin kötü yönetildiğini savunuyor. Belediye başkan adaylarının verilere, liyakata göre değil “Ali’ye Veli’ye bakılarak, Kılıçdaroğlu karşıtlığına göre belirlendiği”, amacın da “partide hakimiyet kurmak”, hatta “yerel seçim sonrası bugünden büyük olasılık olarak görülen kurultaya hazırlık” olarak değerlendiriliyor. Öyle ki CHP kulislerinde açıklanan adaylar için, “Kurultayı savaş, kendilerini bu savaşın galibi, belediyeleri de ganimet paylaşımı olarak görüyorlar” diyen siyasetçiler bulunuyor.

“Baykallaşma” olarak değerlendirilen “Benim adamım” dönemine yeniden dönüldüğünü ileri süren bazı muhalifler de “Değişim var evet, ama bu değişim politika değişimi değil, benim adamım değişimi. Bunu umut yaratan, partiyi büyütecek bir değişim olarak görmek mümkün değil. 31 Mart’a kadar kredi verdik, izleyeceğiz” diyor.

Şu ana kadar yaklaşık 900 belediye başkanı adayını belirleyen CHP’de bugün yapılacak Parti Meclisi’nde de 200’e yakın yeni adayın açıklanması bekleniyor. En son gelecek hafta tamamlanması beklenen aday belirleme sürecinin ardından da kampanya başlayacak. Görünen o ki seçim bittikten sonra ortaya çıkan sonucun CHP’yi kendi içinde yeni bir seçime götürmesi sürpriz olmayacak.