İstanbul’daki tarihi Karadeniz Medresesi Sarnıcı gün yüzüne çıkarılacak
Fatih Camisi'nin altında yer alan ve 43 sütunuyla günümüze kadar ayakta kalan 51 metre uzunluğundaki Karadeniz Medresesi Sarnıcı, gün yüzüne çıkarılacak.
DUVAR - İstanbul'un gizli kalmış yapılardan biri olarak görülen Fatih Camisi'nin altındaki Karadeniz Medresesi Sarnıcı görüntülendi.
Bizans döneminde inşa edildiği düşünülen sarnıç, caminin Haliç tarafındaki bahçesinin alt kısmında yer alıyor. Geçmişte, bölgelin su ihtiyacını karşılamak için kullanılan sarnıcın üstünde medrese bulunuyor.
'FATİH ÇOK KATMANLI BİR KÜLTÜREL MİRASA SAHİP'
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, tarihsel süreçte birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul'un ve tarihi yarımadadaki Fatih'in çok katmanlı bir kültürel mirasa sahip olduğunu söyledi. Bu kültürel mirasın yer üstünde olduğu gibi yer altında da göründüğünü dile getiren Fidan, "Fatih Cami avlusunun tam alt kotunda yer alan Karadeniz Medresesi Sarnıcı da bu açıdan en iyi örneklerden bir tanesi. Fatih Camii, İstanbul'un yedi tepesinden birinde bulunuyor. İstanbul'un fethinden önce burada Havariyyun Kilisesi bulunmaktaydı. Roma ve Bizans döneminde şehrin birçok noktasında, şehrin sularının depolanması için bu tip sarnıçlar yapılıyordu" dedi.
Fidan, sarnıcın 51 metre uzunluğunda, 35 metre genişliğinde olduğunu ve 43 sütunla ayakta durduğunu söyledi. Karadeniz Medresesi Sarnıcı'nın Çifte Baş Kurşunlu, Çifte Ayak Kurşunlu medreselerinden başlayarak Fatih Cami avlusunun kuzeybatısına doğru uzandığını anlatan Fidan, "1851 tarihli bir belgede bu sarnıca rastlıyoruz. Ancak 19. yüzyılda tarihlenen vakıf su yolları ve Pervititch haritalarında ayırt edici bir biçimde çizilmediğini görüyoruz. Bu da bize bu dönemde kullanılmadığını ifade ediyor" diye konuştu.
Sarnıçla ilgili 1939'da mimar ve restoratör Ali Saim Ülgen ile yazar Halim Baki Kunter'in tespitlerinin olduğunu belirten Fidan, sarnıçta moloz ve ağaç köklerinin bulunduğunun, havasız ve kokulu vaziyette olduğunun yazıldığını aktardı. Fidan, günümüzde sarnıcın sütun başlarına kadar suyla kaplı olduğunu belirterek, "Ahşap gergilerinin yok olduğunu görüyoruz. Derinliğinin dört metre olduğunu tarihi belgelerden de görüyoruz. Hem örgü sistemine hem derzlere baktığımızda özgün Bizans sarnıcı olduğunu anlayabiliriz. Berraklığından ve klor kokusundan burada biriken suyun şebeke suyu olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.