İTO'dan kızamık açıklaması: Artışı endişe verici
İstanbul’da kızamık vakalarında artış üzerine açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, "Salgın nedeniyle kaybedilen çocuklar olduğunu biliyoruz. Bu seyir en kısa zamanda önlenmelidir" açıklaması yaptı.
DUVAR - Avrupa’daki kızamık olgu sayılarına göre Rusya ve Tacikistan’dan sonra 457 olgu ile Türkiye üçüncü sırada bulunuyor.
İstanbul’da kızamık nedeniyle hastanelere yapılan başvurunun endişe verici boyuta ulaşması ve çocuk ölümleri üzerine İstanbul Tabip Odası (İTO) yönetimi, “Bugün burada kızamık hastalığıyla ilgili kötü gidişata dikkat çekmek için toplanmış bulunuyoruz, çünkü İstanbul’da kızamık hastalığında endişe verici bir artış olduğunu ve ne yazık ki kızamık salgını nedeniyle kaybedilen çocuklar olduğunu biliyoruz… İstanbul’da kızamık hastalığındaki artış endişe verici, kaybedilen çocuklar var, bu seyir en kısa zamanda önlenmelidir” uyarısını yaptı.
İTO, İstanbul’da kızamık vakalarının artması sonucu, kızamık ve kızamık aşılamasıyla ilgili Cağaloğlu binasında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Saffet Ercan, Dr. Esin Tuncay ve Dr. Ayşen Yavru ile Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimleri Kolu'ndan Dr. Özden Güngör katıldı.
Basın açıklamasında vaka sayılarının endişe verici olduğuna değinilerek aşılanmaya dikkat çekildi. İTO yöneticileri şu uyarı ve saptamaları yaptı:
KAYBEDİLEN ÇOCUKLAR VAR: İstanbul’da kızamık hastalığındaki artış endişe verici, kaybedilen çocuklar var, bu seyir en kısa zamanda önlenmelidir. Hastalıkların ortaya çıkıp da büyük insan topluluklarına yayılarak bir halk sağlığı sorununa yol açmadan önce yapılması gereken koruyucu hekimlik uygulamalarını kamu otoritesine hatırlatmak ve onları bu konuda gereken tedbirleri almaya zorlamak meslek odası olarak en önemli sorumluluklarımızdandır. Bugün burada kızamık hastalığıyla ilgili kötü gidişata dikkat çekmek için toplanmış bulunuyoruz, çünkü İstanbul’da kızamık hastalığında endişe verici bir artış olduğunu ve ne yazık ki kızamık salgını nedeniyle kaybedilen çocuklar olduğunu biliyoruz. Kızamık, tarihi çok eskilere dayanan ve milyonlarca insanın hayatına ve ondan daha fazlasının sakat kalmasına yol açan, bulaştırıcılığı yüksek bir hastalıktır. Ancak yaklaşık yarım asırdır uygulanan aşısıyla günümüzde önlenebilir bir hastalık olan kızamıktan çocuklarımızı kaybetmeye tahammülümüz yok.
RAKAMLARA ULAŞAMIYORUZ: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ülkemizin de içinde yer aldığı Avrupa Bölgesinin Kızamık Eliminasyon (virüsün dolaşımının durdurulması) hedefi olarak önce 2010 yılını, o hedef olmayınca 2015 yılını belirlemesine rağmen bu hedeflere günümüze kadar ulaşamamıştır. Ülkemiz de bu hedeften oldukça uzaktır. Nitekim, Nisan 2022 Mart 2023 tarihleri arasında Avrupa’daki kızamık olgu sayılarına göre Rusya ve Tacikistan’dan sonra 457 olgu ile Türkiye gelmektedir. Bu sayının 343'ü de 2023'ün ocak ve şubat aylarına aittir. Sahada çalışan meslektaşlarımızdan aldığımız bilgilerden mart ayından itibaren yeni olguların olduğunu biliyoruz ancak Sağlık Bakanlığı’nın verilerin paylaşımında Covid-19 Pandemisi’ndeki şeffaf olmayan tutumunu devam ettirmesi sebebiyle rakamlara ulaşamıyoruz.
TOPLUMUN YÜZDE 92-95’İNİN KIZAMIK AŞISI OLMUŞ OLMASI GEREKİR: Oysaki epidemiyoloji biliminin genel kurallarına göre, salgınlarda kamu otoritesi güven inşa etmeli, erken duyurmalı ve şeffaf olmalıdır. Sağlık Bakanlığı salgın yönetiminde sergilediği pratikle bu üç maddenin tümünü ihlal etmektedir. Kızamık virüsünün dolaşımının durdurulabilmesi toplumun yüzde 92-95’inin kızamık aşısıyla aşılanmış olması gereklidir. Sağlık Bakanlığı’nın DSÖ ile paylaştığı 2021 verilerinde İstanbul dâhil olmak üzere ülkemizin birçok şehrinde bu orana ulaşılamadığını görüyoruz. (HABER MERKEZİ)