İYİ Parti: Tarihin en yüksek kaynağı belirsiz para girişi yaşanıyor

İYİ Partili Ümit Özlale, Merkez Bankası’nın cari açık verilerini değerlendirdi, tarihin en yüksek kaynağı belirsiz para girişinin yaşandığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk 7 ayında cari açığın 36.6 milyar dolar olduğunu açıkladı. 7 aylık kaynağı belirsiz para girişi (net hata ve noksan kalemi) ise 24.34 milyar dolar oldu.

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamları değerlendirdi. Ortaya çıkan durumun veri akışındaki zaman tutarsızlığı gibi ölçüm problemlerinden kaynaklanıyor olabileceğini belirten Özlale, “Ancak cari açığın yüzde 66,4’ü kadar bir ölçüm problemini kabul etmek de pek mümkün değil. Üstelik 7 ay üst üste net hata ve noksan kaleminin pozitif geldiği sadece iki dönem var. Birincisi Eylül 2008-Mart 2009 arası. Bu dönemde 12,9 milyar USD net hata ve noksan var. İkincisi ise 2022’nin ilk 7 ayı ve bu son 7 aydaki net hata ve noksan 2008-2009’dakinin neredeyse 2 katı. Hal böyle olunca bu miktarın tamamını net hata ve noksan olarak kabul etmek güç oluyor. İçindeki önemli bir kısma ne hata ne noksan demek daha doğru olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

‘YENİ EKONOMİ MODELİNİN PEK DE İŞE YARAMADIĞINI GÖRMÜŞ OLDUK’

Ödemeler dengesini de ilgilendiren ve iki gün önce açıklanan diğer bir veri de dış ticaret endeksleri. Temmuzda bir önceki aya göre ihracatın yüzde 6,8, ithalatın ise yüzde 11,3 arttığının açıklandığını hatırlatan Özlale, “Birim fiyat kısmı ise tam bir trajedi. İhracatımızın birim fiyatı yüzde 6,2, ithalatımızın birim fiyatı ise yüzde 27 artmış. Yani ihracata dayalı büyümeyi ucuz işgücü üzerinden kurgulayan yeni ekonomi modelinin pek de işe yaramadığını yeniden görmüş olduk” dedi ve şu yorumda bulundu:

“Mesele sadece fiyat değil, miktar olarak dünyaya ödemeler dengesini bozacak yönde bağlanıyoruz. Enerji krizi nedeniyle Avrupa’ya ihracatımızın azalma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, turizm gelirlerindeki sezon etkisinin bittiğini düşündüğünüzde cari açık cephesinde işlerin iyiye gitmeyeceğini net şekilde söyleyebiliriz. Ülkemizin yatırım çekiciliğinin pamuk ipliğine bağlı olduğunu da düşündüğünüzde 'bu açığı finanse etmek için net hata ve noksanı daha ne kadar kullanabilirler?' sorusu akla geliyor. Eğer kaynağı belli olmasa da finansman bulamazsak rezerv yakmamız gerekecek ama ülkemizde pek kullanılabilir rezerv olmadığını anlatmaktan ya da duymaktan en az bizim kadar sizler de rahatsız olmuşsunuzdur."

‘YAVAŞLAMA CUMHUBAŞKANINI ÇOK RAHATSIZ ETMİŞ OLMALI’

İYİ Partili Özlale’ye göre açıklanan sanayi üretimi verisi ie reel sektördeki ser dııruşa işaret ediyor. Sanayi üretiminde aylık yüzde 6,2 azalma yaşandığını, bir diğer yavaşlama göstergesinin de perakende satışlarda ortaya çıktığını belirten Özlale, “Bu yavaşlama belirtileri hükümeti ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanını çok rahatsız etmiş olmalı ki yeni bir büyük kredi paketine hazırlandıklarını biliyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“‘Bunun enflasyonist bir etkisi olur mu’ diye akademik tartışmalara gerek yok çünkü enflasyon hükümetin pek de umurunda değil. Örneğin dün Sayın Cumhurbaşkanı yeni konut projesini açıkladı ama iki gün önce gelen inşaat maliyet endeksi verisi bina inşaatı maliyetlerinin temmuzda aylık yüzde 7,1 artışla yıllık yüzde 110,6’ya çıktığını söyledi. Üretim maliyetleri böyle kontrolsüz artmaya devam ederken asgari ücretlilere konut alma imkânı sunacak projenin gerçekleşme ihtimali de düşündürücü açıkçası."

‘İŞ BULMA ÜMİDİNİ KAYBEDENLER İŞ ARAMAKTAN VAZGEÇİYOR, TÜİK İŞSİZLİK AZALDI DİYOR’

Son iki günde hükümetin 'başarı göstergesi' olarak sunabileceği tek pozitif göstergenin TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranının azalması verisi olduğunu söyleyen Özlale, “TÜİK verilerine göre bir ayda istihdam 148 bin kişi azalmış olmasına rağmen işgücündeki 262 bin kişilik azalmanın etkisiyle işsizlik oranında bir azalma yaşandı. Oysa tüm geniş tanımlı işsizlik oranlarında bir artış vardı” dedi ve şöyle devam etti:

“Reel sektör üretimi daha fazla sürdüremiyor… Ekonomideki döviz talebi artıyor ama ülkeye döviz girişi açıklanamayan kanallardan gerçekleşiyor ve ne kadar sürdürülebilir olduğu belli değil… Fiyat artışları durmaksızın yoluna devam ederken vatandaş iş bulma ümidini yitiriyor… Böyle bir ortamda milyonlarca TL harcayarak yaptıkları etkinlikte Cumhurbaşkanı vatandaşa ucuz konut olanağı sunacakları projelerini anlatıyor." (DUVAR)