İYİ Parti’den Anlat İstanbul projesi: En büyük sorun ekonomi

İstanbul İl Başkanlığı ‘Anlat İstanbul’ kapsamında kentin 39 ilçesinde 963 mahallede 84 bin 500 İstanbullu ile temas kurdu. Kentin sorunlarına dair konu başlıkları çıkarıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın 12 Şubat’ta başlattığı ‘Anlat İstanbul’ projesi 25 Haziran’da tamamlandı. İYİ Parti proje raporunu İstanbul’da düzenlediği programda açıkladı.

Genel başkan yardımcıları, genel idare kurulu üyeleri ve kurucular kurulu üyelerin de dahil olduğu İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı her hafta cuma ve cumartesi günleri oluşturduğu 400 kişilik bir ekip ile İstanbul’un 39 ilçesinde 963 mahallesinde toplam 38 bin 688 esnaf, 44 bin 724 kişi, 467 sivil toplum kuruluşu, 314 muhtar ve 339 kanaat önderi ile temas kurdu.

Raporda sorunlara dair modeller de ayrı ayrı belirlendi. Rapora göre İstanbul’un başlıca sorunları:

"🔸Aydınlatma/Elektrik,
🔸Ulaşım/Trafik,
🔸Otopark,
🔸Kentsel Dönüşüm/İmar,
🔸Park Bahçe/Yol Bakım,
🔸Sığınmacı,
🔸Eğitim/Okul,
🔸Ekonomi,
🔸Tarım,
🔸Uyuşturucu,
🔸Belediye,
🔸Yurt/Barınma,
🔸Güvenlik,
🔸İşsizlik ve diğer" olarak belirlendi

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu yaptığı değerlendirme konuşmasında, “Amacımız mümkün oluğu kadar fazla insanımıza ulaşmaktı. Böylece sahaya çıktık. Çalışmamızı verimli hale getirebilmek için bir yazılım geliştirdik. Bunu 'Anlat İstanbul' çalışmamıza uyarladık. Dokunduğumuz segmentleri sınıflandırdık. Olumlu ya da olumsuz duyduklarımızı buraya ekledik. 84 bin 500 kişiye dokunduk. Bunların hepsini yazılımın içine ekleyip kayıt altına aldık. 38 bin 688 esnaf, 44 bin 724 vatandaş, 467 STK, 314 muhtar, 339 kanaat önderi ile temas kurduk. Bir de kayıt altına almadıklarımız var. Bir kahvehanede yüzlerce kişiyle konuştuk. 150 bin ile 200 bin kişiye ulaştık. Onların ailelerine bizim konuştuklarınızı anlatmıştır. Bunu da hesaba katarsak 750 ile 1 milyon arasında insana İYİ Parti’nin varlığını hissettirdik ”dedi.

'ENFLASYON İNSANLARI PERİŞAN ETTİ'

“İstanbul’un en büyük sorunlarının başında, tartışmasız bir şekilde birinci sırada ekonomi ikinci sırada sığınmacı, üçüncü sırada işsizlik geliyor” diyen Buğra, şunları söyledi: “Enflasyon insanları perişan etti. Kira ayrı bir sıkıntı. Bugün orta ve üst gelirliler de ciddi sıkıntı yaşıyor. İnsanlar hayat standartlarını değiştirdi. Vatandaştan ilk duyduğumuz konu sığınmacı problemi. Vatandaşlar, AK Parti milletvekilleri nerede göremiyoruz diye soruyor. Onları da bize gönderin diyor. AKP de bir çalışma yapacak. Bazı ilçeleri önereceğiz. Hatta hiç yorulmasınlar bizde yapılmışı var. Kendisine teslim ederiz. TBMM'den bir an önce erken seçim kararı çıkarsın en düzgün faaliyet o olur.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi eylemcilerine yönelik kullandığı 'sürtük' ifadesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın çevirmeni için kullandığı 'hanım kız' ifadesine gönderme yaptı. Tartışılmayla ilgili yorumda bulunan Akşener, "Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok" dedi.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

MUHALİF SEÇMEN KENDİNE GÜVENLİYSE BUNUN SAHİBİ SİZLERSİNİZ: Türkiye’deki bütün il ve ilçelerde esnaf esnaf geziyoruz. Orada öğrendiklerimizi genel merkezimizde somut çözümler haline getiriyoruz. İYİ Parti kurulmamış olsaydı biz bugün ne konuşuyor olacaktık? Parlamenter sisteme geçişe dair herhangi bir cümle sarf edilecek miydi? Millet İttifakı diye bir başka organizasyon olabilecek miydi? Millet İttifakı dediğimiz organizasyonun neredeyse 2017’den beri var olan Cumhur İttifakı’nı geçtiği konuşuluyorsa ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye konuşuluyorsa, muhalif seçmen kendine güvenliyse bunun sahibi sizlersiniz.

TÜRKİYE ÇALIŞANLARININ ASGARİ ÜCRETE MAHKUM OLDUĞU BİR ÜLKE HALİNE GELDİ: Üniversite okutabilmek için kendinden sıkan aileleri görüyoruz. KPSS’ye girmek için çocuk tekrar ders almış ailenin kısma hali devam etmiş. Böyle bir sistemin içinde o gençlerin iş aramalarının önüne geçmenin dışında hiçbir planın programın olmadığı bir eğitim anlayışının var olduğunu o insanlardan gördük. Giyim, mobilya, beyaz eşya satan ‘ben buranın müdürüyüm’ diyen arkadaşımızın asgari ücretin yalnızca 300 lira fazla aldığını görüyoruz. Türkiye çalışanlarının asgari ücrete mahkum olduğu bir ülke haline geldi. Gezilerimizi tamamlayınca bir şey fark ettim. Ev kadınlarının hali perişan. Hayvan yetiştiricilerinin inanılmaz hikayeleri var. Kayseri’de benden genç bir arkadaş ‘Abla ben mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ dedi. Net bir ifademiz var. Biz makulün temsilciyiz. İstanbul bu çalışmanın geniş ürünü.

ANNELERİN ŞİKAYETİ UYUŞTURUCU: Uyuşturucu diye bir meselenin benim gezdiğim yerlerde de İstanbul’da da ne kadar önemli olduğunu gördük. Bana Ahlat’ta, İstanbul’da, Ankara’da da söyledi anneler. Yüz liraya uyuşturucu satılıyorsa bazıları görevini yerine getirmiyor demektir. Her yerde annelerin şikayeti uyuşturucu, demek ki bir yerlerde bozukluk var, bunun düzeltilmesi gerekiyor.

TAHMİN EDEMEYECEĞİNİZ PROBLEMLER VAR: Ben, bir genç arkadaşımız ve sosyal hizmetler konusunda uzman bir hanım arkadaşımızla ziyaret ediyoruz. Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok. Evlere izin alarak giriyoruz. İstanbul’un bazı mahallelerinde tahmin edemeyeceğiniz problemler var. İşte bir beka sorunu da buradadır. İstanbul’un apartmanların altı ayağının izi çıkıyor. O evlerdeki çocuklarda astım, bodurluk başlamış. Çocuklar inanılmaz zayıf. O evlerin buzdolaplarını açtığınızda gördüklerinize bağıra bağıra ağlayabilirsiniz. Bol bol makarna pişiyor. Gıdaya ulaşmanın her ay ne kadar aşağı doğru indiğini görüyorsunuz. Sosyal devlet hakikaten ölmüş İnanılmaz bir derin yoksulluk var.