İzmir Barosu: Hak ettiğimiz koşullarda mesleğimizi sürdürmek istiyoruz
Avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırıldığını ve avukatların yoksullaştırıldığını dile getiren İzmir Barosu, "Onurlu bir şekilde yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek istiyoruz” açıklaması yaptı.
İZMİR – İzmir Barosu, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına, avukatların her geçen yoksullaştırılmasına karşı Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Adliye önünde bir araya gelerek, “Avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına, avukatların her geçen yoksullaştırılmasına karşı söyleyecek sözümüz, hakkımızı alacak gücümüz var” yazılı pankart taşıyan avukatlar adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, avukatların mesleğini sürdürürken yaşadıkları zorluklara karşı sessiz kalmalarının mümkün olmadığını vurguladı.
“Bugün, avukatlar itibarsızlaştırılırken, bir taraftan fiziksel şiddet hedefi haline gelmiş diğer taraftan ise ekonomik olarak da güçsüzleştirilmiştir” diyen Yılmaz, “Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta güçlük çekiyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı
veriyor. Artık nefes almakta zorlandığımız bu süreçte, aşağıda sıraladığımız taleplerin kabulü ve yerine getirilmesi için birlikte, yeni bir yol açıyoruz” ifadelerini kullandı.
'SAVUNMANIN YOK SAYILMADIĞI BİR YARGI DÜZENİ İSTİYORUZ'
Avukatlar olarak avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istediklerini vurgulayan Yılmaz, “Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda, onurlu bir şekilde yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek istiyoruz. İzmir Barosu olarak taleplerimizi gündemde tutmak, yaşama geçirilmesini sağlamak için, siz değerli meslektaşlarımızla omuz omuza, yan yana durarak her zeminde, yılmadan, usanmadan çalışacağımıza, engelleri aşmak için birlikte mücadeleye devam edeceğimize söz veriyoruz” diye konuştu.
Yılmaz, İzmir Barosu olarak avukatların taleplerini şu şekilde sıraladı;
*Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak arttırılmalıdır. Bu hizmetlere ilişkin ücretler, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak ödenmelidir.
*Avukatlık hizmeti, kuvvetler ayrılığının yargı ayağında verilen, temel insan hakları kapsamındaki savunma hakkı kapsamında verilen bir kamu hizmetidir. Bireyin ve toplumun temel bir ihtiyacı avukatlar tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kazancın vergilendirilmesinde bu husus dikkate alınmalı, başta Adli Yardım ve CMK olmak üzere, avukatlık ücretinden alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır.
*Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak büyük artışlar getirildiği şu günlerde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır.
*Avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine tabi tutulmalıdır.
*Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir.
*Satjyer avukatlar, staj dönemlerinde, sigortalanarak, staj yapıl süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzeltilmeli İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır.
*Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, yargıda savunmayı temsil eden avukatlar “serbest rekabet” koşullarına mahkum edilmemelidir.
*Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9000’den en az 7200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir.
*Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalıdır. Son yıllarda sayıları giderek artan yenileriyle birlikte, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitimin verilmesi için düzenlemeler yapılmalı, akademik yapıları güçlendirilmeli ve hukuk fakültelerine kabul için ilk 50.000 sınırlaması getirilmelidir.
*Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu işlemleri, noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, zorunlu avukatlık temsili sağlanmalıdır.
*Belirli bir meblağı aşan (kira kontratı dahil) ve meblağına bakılmaksızın resmi şekil şartına tabi olan tüm sözleşmelerin (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, satış sözleşmesi, vasiyetname düzenlenmesi, vekaletname düzenlemesi vb.) avukat aracılığıyla düzenlenmesi zorunluluğunun getirilmelidir.
*Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre yapı kooperatifleri ile anonim şirketler yönünden zorunlu tutulan sözleşmeli avukatlık kapsamı, sermayesine bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan diğer şirketler ile üye sayısı 30 ve üzeri olan tüm kooperatifleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
*Avukatların kendi bürolarından ya da barolardan, e-imzaları ile daha ucuz ve kolay bir şekilde ihtarname veya ihbarname ve evrak gönderilmesine olanak sağlanmalıdır.
*Avukatlık Kanunu m.35/A uzlaşması geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı, yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, Anayasa ve temel hukuk ilkelerine aykırı olan ‘Dava Şartı Arabuluculuk’’ kaldırılmalı, devam eden süreçte tarafların avukat ile temsil edilmesi zorunluluğunu getirilmelidir.
*Avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, keşif ve haciz mahallerinde emniyet güçleri bulundurulmalıdır. (DUVAR)