İzmir Barosu: Taziye mesajları değil, sorumluluklarınızı yerine getirmenizi bekliyoruz
İzmir Barosu, kadın cinayetlerine karşı düzenlediği protestoda iktidara yasaları uygulama çağrısı yaptı.
DUVAR - İzmir Barosu, "Kadın Cinayetleri Münferit Değil Sistematiktir. Sorumluluklarınızı Yerine Getirin" sloganıyla protesto düzenledi. İzmir Barosu önünde yapılan basın açıklamasına katılanlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürüdü.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, kadın cinayetlerinin ‘cins kırım’ haline geldiğini belirterek, "Biz sorunun ne olduğunu biliyoruz, çözümün ne olduğunu da biliyoruz. Kadın cinayetleri politiktir dedik. ‘Kadın cinayetleri artık münferit bir olay olmaktan çıktı. Artık cins kırımıdır’ dedik yıllardır. Kadını sosyal hayattan, ekonomik hayattan, yaşamın her alanından koparmaya çalışan ve buna ısrarla devam eden bir bakış açısıyla mücadele ediyoruz. Ve biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Bıkmadan devam edeceğiz. Korkmadan devam edeceğiz" dedi.
Basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını hatırlatarak şunları söyledi:
"Biz, öldürülen her kadının ardından taziye mesajları ve üzüntü bildiren açıklamalar duymayı değil, sorumluluklarınızı yerine getirmenizi bekliyoruz. Sizin sadece göstermelik taziye mesajları ve açıklamalarla kenara çekilmenizi kabul etmiyoruz. Sizden açıkça derhal İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden uygulamaya koymanızı, 7/24 ücretsiz Alo Şiddet hattını açmanızı, bu hattın işlevsel olmasını, en önemlisi de hatta irtibat kurulanların denetiminin iyi yapılmasını, hatta irtibat kurulanlar tarafından yapılabilecek ayrımcılık ve yoneltilebilecek şiddete karşı baştan önlem alınmasını, KADES üzerinden alana ulaşan kolluk kuvvetlerinin de aynı şekilde hem eğitimden hem de denetimden geçirilmesini, 6284 sayılı koruma yasasını etkin uygulamanızı; sığınak sayı ve kapasitelerini derhal artırmanızı, kadınlara barınma, kreş, iş desteği sağlayarak şiddetten uzak hayat kurmalarını desteklemenizi, baroların ve adalet bakanlığının adli yârdim bütçelerini artırmanızı, karakol ve adli yargının tüm birimlerinde kadına yönelmiş şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele eğitimlerini artırmanızı, kültür, gelenek, din ve sözde “namusun” şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceğini hükümet olarak, tüm temsilcilerinizle sürekli vurgulayarak kamu çalışmaları ve açıklamalar yapmanızı, kadın örgütleri ve barolarla iş birliği yaparak çalışmanızı acil olarak talep ediyoruz."