İzmir'de Dünya Çevre Günü etkinlikleri: Yürüyüş ve forum düzenlendi
Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir araya gelen İzmirliler Adalet Nöbeti'nin sürdüğü Mimarlık Merkezi önünde toplanarak, yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından forum gerçekleştirildi.
İZMİR – İzmir'de Konak Kent Konseyi, Konak Belediyesi, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Tabipler Odası, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, Ege Kent Konseyleri Birliği, İzmir Kent Konseyleri Birliği, Dünya Çevre Günü dolayısıyla basın açıklaması ve yürüyüş düzenledi. Gezi Davası'nda çıkan karar sonrası adalet nöbeti başlatılan İzmir Mimarlık Merkezi önünde düzenlenen açıklamaya çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda da katıldı. Açıklamada, "Kentin ekolojik yıkımı ve talanına karşı nöbetteyiz" yazılı pankart taşındı.
Grup adına açıklama yapan Helil İnay Kınay, Dünya Çevre Günü’nü tüketimin bir parçası olan bir kutlama günü değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında, ekolojik yıkıma dikkat çektikleri, bilgilendirmeye, farkındalık yaratmaya, yaşam alanlarını korumaya yönelik mücadele çağrıları yaptıkları “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası” olarak değerlendirdiklerini vurguladı.
‘ÜLKEMİZİN HER YERİNDE DOĞA VE YAŞAM TALANI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Özellikle son yıllarda gerçekleşen faaliyetler, çılgın projeler, izinler ile ülkenin her yerinde doğa ve yaşam talanı ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Kınay, İzmir’de yaşananları şöyle sıraladı:
• İzmir kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama havzalarında su yok, olan su kirli. En önemli şansı olan Çamlı Barajı projesi, Efemçukuru altın madenine kurban edildi.
• Aliağa, Sanayi Tesislerinden, Gemi Söküm Tesislerinden kaynaklanan kirlilik ile boğuşuyor.
• Bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "Gelişim" sürecinde; her geçen gün yaşam alanlarını yitiren, kentin merkezindeki tek yeşil alan Kültürpark’ı koruyamayan İzmir Kenti, 'Ege'nin İncisi' olmaktan çok uzakta yeni bir geleceğe doğru hızla yol alıyor.
• “Turizm Projesi”, “Planlama” adı altında; kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile ilimizin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken Çeşme Yarımadası da ranta kurban ediliyor.
• Gaziemir 2007 yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla yaşamaya devam ediyor.
• Ülkemiz dünyanın en büyük çöp ithalatçısı ülkelerinden birisi olarak, yaşam alanlarındaki kirliliğe yenilerini ekliyor.
• Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri, su kayıpları, seller, körfezde kirlilik, kentte koku problemi olarak karşımıza çıkıyor.
‘DOĞADAN VE YAŞAMDAN YANA BU MÜCADELEYİ DESTEKLİYORUZ’
Tüm bu gelişmelerin sağlıklı yaşam hakkının ihlali olduğunu söyleyen Kınay, “Bu dönemde doğanın talanı ve emeğin sömürülmesi süreçleri tüm yıkıcı etkileri ile karşımızda duruyor. Ülkemizde ve kentimizde yurttaşlarımızın yaşam alanlarını ranta ve talana karşı korumak adına yaptığı mücadeleler; çevre sorunları ile toplumsal sorunlar arasında ayrılmaz bir ilişki olduğunu, çevrenin korunmadığı bir demokrasi olamayacağı gibi, demokrasinin olmadığı bir ülkede de çevrenin korunamayacağını göstermiştir. 42 gündür sürdürdüğümüz Gezi Nöbeti ve yaşadıklarımız bunu en somut örneğidir" dedi.
İzmir halkının Anayasal hakkını, sağlıklı yaşam hakkını, yaşam alanlarını, havasını, suyunu, toprağını korumak için mücadele ettiğini söyleyen Kınay, son olarak doğadan ve yaşamdan yana bu mücadeleyi desteklediklerini vurguladı.
Açıklamanın ardından Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş düzenlendi. Sık sık “Havada suyuma toprağıma dokunma”, “AKP elini doğamızdan çek” ve Nükleere inat yaşasın hayat” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından Alsancak Vapur İskelesi önünde forum düzenlendi. (DUVAR)