İzmir'de orman yangını sonrası ihmal, sel felaketini tetikledi

İzmir'de 2019'da 500 hektarı kül eden orman yangınından sonra temizlik için kesilen ancak toplanmayan kütükler, dünkü şiddetli yağışta dere yataklarını doldurup, sel felaketini tetikledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir'de iki kişinin ölümüne neden olan sel felaketi bir ihmali de gözler önüne serdi. Menderes başta olmak üzere, komşu Karabağlar ve Seferihisar ilçelerinin bulunduğu bölgede 18 Ağustos 2019'da 3 gün süren ve 500 hektardan fazla orman alanını kül eden bir yangın çıkmıştı. Yangının ardından toplanıp bertaraf edilmeyen devasa kütük, ağaç kökü ve dallar sel sularıyla sürüklenip dere yataklarını doldurdu. Kütük ve ağaç köklerinin içinde setler oluşturduğu dere yatakları taştı. Sel suları, tarım arazilerini, bahçeleri ve yerleşim yerlerini bastı. 

 

Bölgede arazisi bulunan, sokak ekonomisine yönelik araştırmaları ve çevreci kimliğiyle bilinen Doç. Dr. Osman Sirkeci, bölgedeki durumu görüntüledi. Menderes'ten Efemçukuru'na giden yol üzerindeki Çatalca Köyü'nde ve Yeniköy'de köylülerle sohbet eden Sirkeci, "Köylünün zararı büyük. Bizim de 6-7 yaşlarındaki ceviz ağaçlarımız, açtırdığımız su kuyusu, güneş enerji panellerimiz, motorumuz, pompamız yok olup gitmiş. Geriye sadece 40 ağaçlık zeytinliğimiz kalmış" dedi.

Doç. Dr. Sirkeci, bu bölgenin 2 yıl önceki orman yangınında en büyük hasarı gördüğünü, ancak işe yarar keresteleri alındıktan sonra devasa kütük ve ağaç köklerinin oracıkta bırakıldığını anlatırken, şöyle konuştu:

"Artık o görkemli çam ormanları yok olup gittiği için sel suları dağlarda hiçbir dirençle karşılaşmadan büyük bir şiddetle aşağıya doğru akmış. Orta yerde bırakılan ağaç kütüklerini, ağaç köklerini, dallarını, çalı çırpı ve bitki örtüsünü de önüne katıp 15 km'lik Pekmezci Deresi yatağına indirmiş. En fazla 4-5 metre genişlikteki dere yatağında tüm bu ağaç kökleri, kütük, tomruk ve dallar birikince adeta bir set işlevi görmüş. Sonrasında da haliyle dere yatakları taşıp tarlaları, bahçeleri, ahırları ve yerleşim yerlerini mahvetmiş. Bazı yurttaşların hayvanları telef olmuş. Asfalt yol asma yaprağı gibi kıvrılmış. Ortada çok acı bir manzara var.”

Bölgedeki orman yangınının da sel felaketini tetiklediğine işaret eden Doç. Dr. Sirkeci, "Bu ağaç kökleri ve kütükleri bertaraf etmenin maliyeti 1 lira iken, şimdi milyonlarca liralık milli servet yok oldu. Can kayıplarımız da bunun cabası. Burada günlerce süren yangın var olan bir zenginliği yok etti, ama arkasından onlarca yıl sürecek başka felaketleri de bize kötü bir miras olarak bıraktı. Eğer tedbir alınmazsa, felaket felaketi misliyle tetikliyor. Doğa kendisine yapılanların cezasını çok acı kesiyor" diye konuştu. (ANKA)