İzmir’de özgün bir festival deneyimi: Müzik ve Film Festivali
Bu yıl ikincisi yapılan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemi namına en önemli festival hamlesi oldu. Festival direktörlüğünü Vecdi Sayar’ın yaptığı İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, ülkedeki az sayıdaki tematik film festivalinden biri olarak geçen yıl yola çıkmıştı.
İstanbul dışına çıkıldığında, ülkedeki film festivalleri bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu yıl 59. kez yapılacak olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, eylül ayında 29. kez yapılacak olan Adana Altın Koza Film Festivali, kasım ayında 33. kez yapılacak olan Ankara Film Festivali, İstanbul dışına çıkıldığında kurumsal olarak varlığını devam ettiren ve bulunduğu şehirle bütünleşen film festivalleri oldular. 11. kez farklı içeriklerle sürdürülmeye çalışılan Malatya Film Festivali de yolunu bulmaya çalışıyor. Çerçeve bu şekildeyken, İstanbul dışına çıkıldığında; İzmir, bu halkaya bir türlü dahil olamadı. Hem sosyokültürel yapısı hem de nüfusun oranına rağmen film festivali namına bir süreklilik ve kurumsallık sağlayamayan bir şehirdi İzmir. Ülkenin üçüncü büyükşehri olan ve pek çok konuda ilk sırada yer alan bu herkesin yaşamak istediği memleket, sinema namına önemli bir merkez olmayı başaramamıştı.
Son yıllarda Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sinemaya dair farkındalığının yüksek olduğunu gösteren hamlelerini görüyoruz. İzmir Sinema Ofisi, bu hamlelerin başında geliyor. İzmir'de gerçekleşen film yapım projelerini destekleyip kolaylaştırmayı amaçlayan bu ofis projesiyle birlikte, yönetmenlerin İzmir’de film çekme motivasyonları yükseldi. Önümüzdeki dönem, geçmişten daha fazla sayıda film İzmir’de çekilecek.
ÖZGÜN TEMALI BİR FESTİVAL: İZMİR ULUSLARARASI FİLM VE MÜZİK FESTİVALİ
Bu yıl ikincisi yapılan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemi namına en önemli festival hamlesi oldu. Festival direktörlüğünü Vecdi Sayar’ın yaptığı İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, ülkedeki az sayıdaki tematik film festivalinden biri olarak geçen yıl yola çıkmıştı. Müzik temalı tek festivalimiz olduğunu da söyleyebiliriz. Bu özel ve devamlılığı meşakkatli tema yaklaşımıyla İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, bu yıl 10-19 Haziran tarihleri arasında 2 açık, 5 kapalı, toplam 7 mekânda gösterimler yapıyor.
Toplamda 100’ü aşkın uzun metrajlı filmin ücretsiz olarak gösterimini yapıldığı festivalde, hem ulusal yarışma hem de TV Dizi Müzik Ödülleri yarışmaları var. Uluç Bayraktar’ın "9.75", Emre Erdoğdu’nun "Beni Sevenler Listesi", Ziya Demirel’in "Ela ile Hilmi ve Ali", Erdem Tepegöz’ün "Gölgeler İçinde", Tayfun Pirselimoğlu’nun "Kerr", Ferit Karol’un "Kumbara", Çağıl Bocut’un "Sardunya", Tufan Taştan’ın "Sen Ben Lenin", Mehmet Ali Konar’ın "Zin ve Ali’nin Hikayesi", Nazlı Elif Durlu’nun "Zuhal" filmleri Ulusal Yarışma’da yarışan filmler. Festivalin teması müzik olunca ulusal yarışmada yarışan uzun metraj filmler içeriklerindeki müzikal unsurlar için de ödüllendiriliyorlar. En İyi Özgün Beste, En İyi Özgün Beste Şarkısı, En İyi Ses Tasarımı ödülleri festivalin ayrı ayrı ödüllendirdiği kategoriler.
ORKESTRALI FİLM DENEYİMİ
1922 yapımı Alman klasiği "Nosferatu: Bir Dehşet Senfonisi" isimli sessiz dönem filmi, festival kapsamında ve bu kez Küsbert& Kollegen grubunun filme eşlik eden senfonik konseriyle birlikte gösterildi. Bu oldukça orijinal deneyim, festivalin temasının hakkını verdiği bir etkinlik oldu. Doğa İnsan Müzik, Müziğin Yıldızları, Hayat Bir Şarkıdır, Müzikaller Ölümsüzdür, Öyleyse Dans, Hayatın Ritmi, Sesler ve Renkler, Müziğin İzinde ve Kısaca Müzik isimlerini taşıyan kategorilerde müzik ve sinema ilişkisinin hakkını verecek bir içerik zenginliği, festivalde izleyicilerini ücretsiz bir gösterim planlamasıyla karşılıyor.
FESTİVALİN SÜRPRİZİ TONY GATLIF
Festival kapsamında "Transilvanya" ve "Geronimo" filmlerinin gösterildiği Tony Gatlif, festivale sürpriz biçimde konuk oldu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gatlif, Romanların hayatından hareketle çektiği çok sayıda filmde müziğin ritmini sinemayla buluşturan bir yönetmen olarak, sinema ve müzik festivali için olabilecek en iyi konuk tercihlerinden biriydi.
Ülkedeki festivallerin en önemli eksikliği olan istikrar, umarım 2. yılını geride bırakan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali için bir sorun oluşturmaz. Festivalin müziği odağına koyan özgün yaklaşımı, her yıl yeni film bulmak için biraz zorlayıcı olsa da festival, yeniliklerle kendi dinamiğini oluşturursa, İzmir’de her yıl merakla beklenen bir etkinliğe dönüşecektir.
Rıza Oylum Kimdir?
1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı, Sendika.org, ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri ve İran Sineması kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihâzırda bir vakıf üniversitesinde sinema tarihi dersleri veriyor. Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmenliğini sürdürüyor.
'Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri': Israrla Kürtçesiz 02 Ekim 2024
'Dışavurumcu' İran sineması: Festivale film çekmek 07 Eylül 2024
Tuncay Akça’nın bilinmeyen başrolü: Bebek 21 Ağustos 2024
İktidardan muhalefete sürdürülemeyen film festivalleri 16 Haziran 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI