İzmirliler geceyi çadırda geçiriyor

Cihan Başakçıoğlu/Osman Çaklı

İZMİR - İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen depremin ardından yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Manavkuyu mevkiindeki enkazdan bir kadın kurtarılırken çıkarılırken, bölgede elektrik, su ve doğal gaz kesintisi yaşanıyor.

Deprem korkusu nedeniyle evlerinde kalamayanşar ise geceyi Şehit Hakan Ünal Parkı'nda geçiriyor. Parkta çadırlar kuranlar, yakınlarda bulunan benzin istasyonu ve restoranlarda temel ihtiyaçlarını karşılıyor.

'PSİKOLOJİK ANLAMDA SÜREKLİ DEPREMİN İÇİNDEYİZ'

Bölgede oturan ve geceyi çadırda geçirenlerden Arif Balta, deprem anında yaşadıklarını anlattı.

Deprem sırasında evde olduğunu dile getiren Balta, “Yavaş yavaş başladı. Biz İzmirliler olarak depremlere alışığız ancak genelde en çok gördüğümüz depremler 5.8'ler falan var. Onlarda da bir şekilde bir zaman sonra duruyordu. Aynı şekilde oluyor gibi hissettik. Ancak inanılmaz bir şekilde devam etti. Ben şahsi olarak balkondan az daha atlıyordum. Birinci katta oturuyorum” dedi.

“Hayatımızda böyle bir şey yaşamadık” diyen Balta, şunları söyledi:

“Ben Sakarya'da üniversite okudum. Marmara Depremi'ni yaşayan insanları çok dinledim. Dünyalarını kaybetmiş insanları dinledim. Bizzat ilk defa böyle bir şey yaşadım. Çok kötüydü. Şu rakamlara şu an inanmıyorum. 6.6 diyorlar çok daha büyüktü ve 30 saniye civarı sürdü. Bugün çadırda kalacağız evimiz burada ancak giremiyoruz. Psikolojik anlamda sürekli depremin içindeyiz. İnsanlar çok zor durumdalar. İnsanlar ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Etrafta bir tuvalet eksikliği var. Elektrik yok insanların iletişim sağlaması için telefonlarını şarj etmesi lazım. Şu an o çok büyük bir eksiklik. Herkes aynı zamanda yakınlarını merak ediyor."

'DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ'

Çadırda kalanlardan yurttaşlardan İsrafil Şimşek ise binaların yıkıldığında sesleri duyduklarını ifade ederek, en az 2-3 gün eve giremeyeceklerini dile getirdi.

Şimşek, "Deprem esnasında evdeydik. İlkokul 1'inci sınıfa giden bir çocuğum var o okuldaydı. Deprem esnasında en çok korktuğumuz okuldaki çocuğumuz oldu. Panik halinde kendimizi dışarıya attık. Okula gittik okul çok kötüydü. Çocuklar küçük, anne babaları yanında yok” diye konuştu.

Dayanışma içinde olduklarını, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşıladıklarını aktaran Şimşek, “Binaların yıkıldığını da duyduk. Çok kötü anlardı. Atlatmaya çalışıyoruz ancak toparlayamadık. Gece çadırda kalacağız. Kaç gün kalacağımızı da bilmiyoruz. En az 2-3 gün eve girmeyeceğim. Çocuklarım korkuyorlar okula gitmek istemiyorlar. Elektrik suyumuz kesik. Vatandaşlarla dayanışma içerisindeyiz. Yemek ve su bir şekilde geliyor. İdare etmeye çalışıyoruz" dedi.

'YÜREĞİM DAYANMADI'

Bölgede çalışan esnaflardan Yusuf Demez de mesaide oldukları esnada depremle karşılaştıklarını söyleyerek, "İş saatiydi. Sallandık ve korkarak dışarı çıktık. Belli bir süre bekledik ve kimseyi dükkana almadık. Yanımızdaki bina yıkıldı. Dükkandan su falan götürdük. Bizim personelin hepsi oradaydı. Enkazda arama çalışmalarına katıldık. O an çok tuhaftı. Bir daha gözümün önüne gelmesini istemiyorum" diye konuştu.

Hamur ustası olan Sezai Ayata da binanın gözleri önünde yıkıldığını belirterek, "Hamur yoğurduğum esnada bir anda deprem başladı. Fayanslar çatlamaya başladı. Dışarı çıktım ve sol tarafıma baktım. Bina gözümün önünde yıkıldı. Daha sonra hepimiz oraya koştuk. Yaralılar vardı insanlar bağırıyordu. İzdiham vardı. Yüreğim dayanmadı ağlayarak geri döndüm" şeklinde konuştu.