Jacinda Ardern siyaseti bıraktı: 'Liderler hassas ve kibar olabilir'

Yeni Zelanda eski başbakanı Ardern, parlamentoda yaptığı konuşma ile siyaseti tamamen bıraktı. Ardern, "Buradan hiç olmadığım kadar hassas bir şekilde ayrılıyorum" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yeni Zelanda eski başbakanı Jacinda Ardern, parlamentoda yaptığı son konuşmanın ardından siyaseti tamamen bıraktı. Ardern'in konuşmasını 2021'deki Pike River maden kazasında hayatını kaybedenlerin aileleri, Müslüman toplumunun üyeleri, eski başbakanlar ve Ardern'in ailesi ve eski çalışanları izledi.

Veda konuşmasına iklim değişikliğine odaklanarak başlayan Ardern, iklim değişikliğinin, modern siyasetin belirleyici bir gündemi olduğunu ve olmayı sürdüreceğini söyledi. Ardern’in kızı Neve de konuşma sırasında annesine el salladı.

'BU DUYGU, 15 YIL SONRA BİLE HALA BENİMLE'

The Guardian'ın haberine göre, parlamentoda yaptığı son konuşmada, 'ilk konuşmasını yazdığı zamanı çok iyi hatırladığını' söyleyen Ardern, "28 yaşındaydım. Ailem başka bir ülkede yaşıyordu ve ben sadece birkaç ay önce Yeni Zelanda'ya dönmüştüm. Dürüst olmam gerekirse, burada olmak bende şok olma duygusundan biraz daha fazlasını yaratmıştı. Bu öyle bir duyguydu ki 15 yıl sonra bile beni hiçbir zaman tam anlamıyla terk etmedi" dedi. 

'BENİ BURAYA GERİ DÖNDÜREN SEBEPLER DE BENİ HİÇ BIRAKMADI'

Kendisini Yeni Zelanda'ya geri döndüren sebeplerin de kendisini bırakmadığını aktaran Jacinda Ardern, "Tüm bunlar orada, yaptığım ilk konuşmada duruyor: İklim değişikliği, çocuk yoksulluğu, eşitsizlik... Ben her şeyden önce kanaatlere dayanan bir siyasetçiyim ve her zaman buranın fark yaratmak için geldiğiniz bir yer olduğuna inandım. Buradan bunun doğru olduğunu bilerek ayrılıyorum. Fakat buna rağmen başbakan olarak geçirdiğim zamanın çoğu farklı bir listeye evrildi: Ülkede yaşanan bir terör saldırısı, bir yanardağ patlaması ve bir pandemi..." ifadelerini kullandı.

'GEÇMİŞE ÖFKEYLE BAKMIYORUM, GURUR DUYACAĞIM ÇOK ŞEY VAR'

Bahsettiği üç olay sırasında 'insanların en acılı veya travmatik zamanlarında hayatlarında olduğunu' aktaran Jacinda Ardern, "Bu hikayeler ve yüzler zihnime kazındı ve muhtemelen sonsuza kadar orada kalacak. Bu, başbakanlık rolünün sorumluluğu ve ayrıcalığıydı. Bu hiçbir zaman bana göre olduğunu düşünmediğim bir roldü" dedi. Bir arkadaşının kendisine siyaset hayatının ilk dönemlerinde geçmişe öfkeyle bakmanın hiçbir anlamı olmadığını öğrettiğini söyleyen Ardern, "Gurur duyacağım bu kadar çok şey varken geçmişe öfkeyle bakma ihtiyacı duymuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

'DEĞİŞMEM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMÜŞTÜM; GEREK YOKMUŞ'

"Benim buradaki zamanımı neyin tanımlayacağını belirleyemem. Ama umarım tamamen başka bir şeyi gösterebilmişimdir: Endişeli, hassas, kibar olabilirsiniz ve içiniz dışınız bir olabilir. Anne olabilirsiniz ya da olmayabilirsiniz, eski bir Mormon veya inek bir öğrenci olabilirsiniz ya da olmayabilirsiniz, sulu gözlü ve insanlara sarılmayı seven biri de olabilirsiniz. Bunların hepsi olabilirsiniz ve sadece burada olmakla kalmaz burada liderlik de edebilirsiniz" diyen Ardern, "Hayatta kalmak için çok büyük bir değişimden geçmen gerektiğini düşünmüştüm. Öyle değilmiş. Buradan hiç olmadığım kadar hassas bir şekilde ayrılıyorum: Olumsuz olana odaklanmaya yatkın ve parlamentodaki soru zamanından birkaç gün öncesinde yemek yiyemeyecek kadar nefret ederek... Ve ben o insan olabileceğinizi ve yine de burada olabileceğinizi söylemek için buradayım" ifadelerini kullandı.

'OLABİLECEĞİM EN İYİ ANNE OLDUĞUMU BİLEREK GİDİYORUM'

28 yaşında siyasete giren biri olarak bir çocuğunun olacağını hiç düşünmediğini belirten Ardern, "İşçi Partisi'nin lideri olduğumda uzun süre devam eden başarısız tüp bebek denemeleri yaşadım" diyerek, doğumdan sonraki hayatına ilişkin, "Buradan olabileceğim en iyi anne olarak ayrıldığımı biliyorum. O insan olabilir ve burada olabilirsiniz" diye konuştu. 

Ne olmuştu?

Ardern, 19 Ocak'ta televizyonda yaptığı açıklamayla başbakanlıktan istifasını duyurmuş ve 14 Ekim'de düzenlenecek genel seçimlerde yarışmayacağını, İşçi Partisi liderliğinden de ayrılacağını ifade etmişti. Ardern, Ekim 2017'de 37 yaşında başbakan seçildiğinde 'dünyanın en genç kadın başbakanı' unvanını almıştı.

Eski Başbakan, parlamentodan ayrıldıktan sonra “Christchurch Çağrısı” için özel elçi olarak gönüllü faaliyetlerine devam edecek. (DIŞ HABERLER)