Japonya açıkladı: Çin'de okul servisine saldıran sanığa idam cezası verildi
Japonya hükümetinin açıklamasına göre, Çin'de bir Japon okulunun dışında, okul servisinde bıçaklı saldırı düzenleyerek bir anne ve çocuğunu yaralayıp bir kişiyi öldüren sanığa idam cezası verildi.
DUVAR - Çin'de 24 Haziran 2024'te bir okul servisinde düzenlenen bıçaklı saldırının failine idam cezası verildi. Japonya hükümeti, Japon bir anne ile çocuğuna bıçakla saldıran ve onları korumaya çalışan Çinli bir kadını öldüren 52 yaşındaki Çinli Zhou Jiasheng'in idam cezasına çarptırıldığını açıkladı. Mahkeme, Zhou'nun saldırıyı 'işini kaybetmesinin ve borca girmesinin ardından yaşama isteğini kaybetmesi sonrası işlediğini' belirtti.
BBC'nin haberine göre, bıçaklı saldırı, geçen yıl Çin'in Suzhou vilayetindeki bir Japon okulunun dışında yaşanmıştı. Bu, 2024 yılında Çin'de yabancıları hedef alan üç saldırıdan biri olmuştu. Japonya Kabine Baş Sekreteri Yoshimasa Hayashi, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, mahkeme kararına ilişkin detayları paylaştı. Buna göre, mahkeme, yaşanan olayın 'kasıtlı bir saldırı' olduğuna hükmederek bu suçun yarattığı 'önemli toplumsal etki' dolayısıyla sanığa idam cezası verilmesine karar verdi.
'KESİNLİKLE AFFEDİLEMEZ'
Öte yandan, Şanghay'daki Japonya Konsolosluğu yetkililerinin de duruşmaya katıldığı bilgisini veren Hayashi'ye göre, mahkeme, kararında Japonya'ya herhangi bir atıfta bulunulmadı. Hayashi, işlenen suçun aralarında bir çocuğun da olduğu 'masum insanların' ölümüne ve yaralanmasına yol açtığına işaret ederek bunun 'kesinlikle affedilemez' bir eylem olduğunu belirtti. Hayashi, Japon anne ve çocuğunu korumaya çalışırken Zhou tarafından öldürülen servis çalışanı Hu Youping'den de övgüyle söz etti.
Bu saldırı, 2024 yılında Çin'in Shenzen kentinde Japon bir öğrencinin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı saldırıyla da birlikte ülkedeki Japon toplumu arasında endişe yaratmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, dün düzenlediği basın toplantısında, son dava hakkında kısa bir yorumda bulunarak, dava sürecinin devam ettiğini ve Çin'in 'her zaman olduğu gibi Çin'deki yabancıları korumak için eylemde bulunacağını' söylemişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)