JES toplantısına salgın kısıtlaması yok

Seferihisar Orhanlı köyünde yapılması planlanan JES projesi için 21 Nisan günü Köy Kafeteryası'nda gerçekleştirilecek halkın katılımı toplantısı, sıkılaştırılan Covid 19 tedbirlerine rağmen yapılacak.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - İzmir'in Seferihisar ilçesinde bulunan Orhanlı köyünde yapılması planlanan ve kentin oksijen kaynağı olan Ege ormanlarını tehlike altına sokan jeotermal santral projesine (JES) karşı Orhanlı köylüleri, jeotermal sondajların durdurulması için dava açmıştı.

Köydeki sondaj faaliyetlerinin, proje sahası ile alakası olmayan 2016 tarihli "ÇED gerekli değildir" kararı gerekçe gösterilerek, ÇED süreci dışında bırakıldığını öğrenen köylülerin kararın iptali talebiyle açtıkları dava sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) bu sefer de bir başka JES projesi için ÇED sürecinin başladığını duyurdu.

21 NİSAN ÇED TOPLANTISI PANDEMİYE TAKILMADI

Bakanlık web sitesinden 7 Nisan günü yapılan duyuruda " İzmir İli Seferihisar ve Menderes İlçeleri, Orhanlı ve Yeniköy Mahalleleri Mevkii'nde Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Müh. İnş. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 37,5 MWe Jeotermal Enerji Santrali ve Yardımcı Kaynak (GES+RES) Tesisleri" projesi ile ilgili olarak, ÇED Yönetmeliğin 9. Maddesi gereğince ÇED sürecine halkın katılımını sağlamak, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla 21/04//2021 tarihinde, Orhanlı Caddesi No:274/2 (Köylü Kafeterya) Orhanlı/Seferihisar/İZMİR adresinde Saat:14:00’da Halkın Katılımı Toplantısı yapılacaktır” denildi.

Ramazan ayı ile birlikte İçişleri Bakanlığı genelgesiyle 81 ildeki pandemi tedbirleri daha da sıkılaştırılırken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise küresel salgını ve kısıtlamaları umursamadan, JES projesi için halkın katılımı toplantısı yapmakta ısrarlı.

'ORHANLI KÖYÜ JEOTERMAL FİRMALARININ RADARINDA'

Konu ile ilgili açıklamada bulunan Orhanlı köylülerinin avukatlarından Cem Altıparmak, Orhanlı Köyü'nün, bir süredir jeotermal enerji firmalarının radarına takılmış durumda olduğunu belirterek, "Yüzyıllardır biyoçeşitliliğin sürdürülebilmesine ve insanların doğanın bir parçası olarak yaşamasına ev sahipliği yapan Orhanlı Vadisi, çeşitli alanlarda jeotermal kaynak arama sondajları ve jeotermal enerji santrali kurulması gibi tehditler ile karşı karşıya" dedi.

Özellikle Orhanlı vadisinin bir “Kadim Üretim Havzası” olduğunun ve bölgede, 3 bin yıldır kesintisiz zeytincilik ve hayvancılık üzerine kurulu bir yaşamın devam ettiğinin altını çizen Altıparmak, "Bu havzada yüzyıllardır doğanın döngüsüyle uyumlu, onarıcı ve biyolojik çeşitliliği destekleyici işleme teknikleri kullanılarak tarım ve hayvancılık yapılmakta" dedi.

ÇŞB İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ: TOPLANTI YAPILACAK !

Söz konusu ilanın çıktığı tarihte Türkiye’de Covid-19 salgınının frenlenemez bir şekilde yol aldığına ve en nihayetinde 14 Nisan günü İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine “Kısmi Kapanma Genelgesi” gönderildiğine dikkat çeken Altıparmak, 17 Mayıs Pazartesi gününe kadar faaliyetlerine geçici olarak ara verilecek yani kapanacak olan yerler arasında kahvehane, kıraathane, kafe, dernek lokali, çay bahçesi gibi yerlerin de sayıldığını hatırlattı.

Altıparmak, bu gelişme üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇSB) İzmir İl Müdürlüğü’nü telefonla aradıklarını ve 21 Nisan günü HKT’nin yapılacağı söylenen yerin bir kafeterya olduğunu ve genelge uyarınca 17 Mayıs’a kadar kapatıldığını, bu sebeple toplantının iptal edilerek, 17 Mayıs sonrasına yeni gün verilmesini talep ettiklerini kaydetti. ÇŞB İzmir İl Müdürlüğü iletişim merkezinden aldıkları cevabın ise inanılmaz olduğunu söyleyen Altıparmak, görüşmeyi şu ifadelerle anlattı:

"Toplantının daha önce kararlaştırıldığı tarihte ve belirtilen kafeteryada yapılacağını, bu konuda ÇŞB’nin talimatı olduğunu söylediler. Genelgeye tamamen aykırı olan bu talimatı kimin verdiğini sorduk ve talimatı bizlerle paylaşmalarını istedik. Aldığımız cevap yine olumsuz oldu. Bizle talimatı paylaşamayacaklarını söylediler. Görüşmemizde, ÇŞB’nin bu ısrarının hukuki bir dayanağı olmadığını, genelge ile kapatılan bir kafeteryayı 21 Nisan günü açmaya zorlayamayacaklarını, eğer o gün sizin zorunuzla bu işletme sahibi iş yerini genelgeye aykırı bir şekilde açmak zorunda kalır ise ciddi cezalarla karşı karşıya kalacağını, o gün orada gelmek zorunda kalacak yüzlerce köylünün hayatını tehlikeye attıklarını ve bunların sorumlusunun da genelgeye aykırı olarak talimat veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğunu, bu hukuka aykırı talimatı veren, uygulayan ve uygulanmasına ses çıkarmayan ne kadar kamu görevlisi var ise her biri hakkında ayrı ayrı suç duyurusunda bulunacağımızı belirterek, görüşmeyi sonlandırdık."

'BİZİ ORADA OLMAYA ZORLAYANLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ'

Orhanlı halkı ve avukatları olarak, 21 Nisan günü toplantının yapılacağı mekanın önünde olacaklarını söyleyen Altıparmak, 60 bini aşan günlük vaka ve 300’e yaklaşan can kayıplarına rağmen, bu toplantıyı yapmaktaki ısrar sebebiyle suç duyurusunda bulunacaklarını vurguladı. Altıparmak son olarak, "Doğamız ve hayatlarımız, hukuka ve yaşama saygıları olmayanların insafına bırakılmayacak kadar değerli ve bizler bunu onlara öğreteceğiz" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili ulaştığımız ÇSB İzmir İl Müdürlüğü'nün iletişim birimi ise yetkili kimse olmadığı gerekçesiyle şu an yanıt veremeyeceklerini ancak geri dönüş yapacaklarını belirtti.