Üç kadına darbın kamera kayıtları nerede?
The Peak Hotel kafeteryasında şiddet gören ve son günlerde İsmail Küçükkaya-Ekrem İmamoğlu görüşmesi ile tartışılan The Marmara Hotel tarafından olayın kamera görüntülerinin saklandığını söyleyen avukat R.Ö. darp günü yaşananları anlattı. Olayın peşini bırakmayacaklarını söyleyen R.Ö., "Olayın yaşandığı otelin kamera kayıtlarının olmadığı bildirildi. The Marmara kamera kayıtlarına da yasal yollardan talep etmemize rağmen ulaşılamadı" dedi.
DUVAR - İstanbul Taksim'de bulunan The Peak Hotel kafeteryasında şiddet gören kadın avukat R.Ö. yaşananları anlattı. 14 Aralık 2018 tarihinde bir iş toplantısından çıktıktan sonra Taksim Asmalı Mescit’de bulunan The Peak Hotel’in kış bahçesinde iki kadın arkadaşıyla birlikte oturduklarını söyleyen R.Ö., darp edildikten sonra oteldeki kamera kayıtlarını istediklerini fakat kendilerine verilmediğini söyledi.
NELER YAŞANDI?
Gazeteci İsmail Küçükkaya'nın İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldiği anlara dair güvenlik kamerası görüntülerini medya kuruluşlarıyla paylaşan The Marmara tartışılmaya devam ederken, otelde yaşanan bir şiddet olayı gündeme geldi.
The Peak Hotel’in kış bahçesinde iki kadın arkadaşıyla birlikte darp edilen R.Ö. olayı şöyle anlattı: “The Peak Hotel’in kış bahçesinde ben ve yanımda bulunan 2 kadın arkadaşımla oturuyorduk. Bizim dışımızda turistlerim masaları da bulunuyordu ve sonradan öğrendiğimiz gibi karşı masada oturan şahıs, önce turist masasına sonra da bizim olduğumuz masaya doğru ağır cinsiyetçi küfürlerle sözlü şiddete başladı. Bu durumdan rahatsız olduk ve kim olduğunu bilmeden sakin olmasını istedik. Sonrasında da arkadaşım resepsiyona rahatsız edildiğimizi söylemek üzere ayağa kalktı. O sırada kendisinin otelin sahibi olduğunu öğrendiğimiz Mehmet Dursun Şehitoğlu bize hakaretler ederek masamıza doğru yaklaştı. 'Ben kayıt alıp sizi şikayet ederim kendinize gelin' diye uyarmama rağmen elimdeki telefonu almak üzere bana saldırdı. O sırada aldığım darbeyle telefonum düştü, sonra masadaki cam su şişesini bize doğru fırlattı ve arkadaşımın başına geldi. Sonrasında yine devam etti ve masayı üzerimize doğru devirdi. Ağır küfürlerine devam etti ve elindeki şişeyle tekrar arkadaşımın başını tutan elini parçaladı.”
'KAFAMI KORUMAYA ÇALIŞIRKEN PARMAĞIM KIRILDI'
R.Ö. kendilerine saldırganın kim olduğunu bilmeden lobiye geçerek ambulansı ve polisi aradı. Bu sırada darp edilen bir kadın ise baygınlık geçirdi. Arkadaşını kendisine getirmeye çalışan R.Ö. bundan sonra yaşananları şu sözlerle aktardı: “Onu kendine getirmeye çalışırken şahıs tekrar benim arkamda belirdi ve beni saçlarımdan tutup sürükleyerek otelin kapısından dışarı çıkarıp darp etmeye devam etti. Arkadaşım beni korumak için dışarıya çıktığında onu çalışanlar engellemişler. Yaklaşık 15 dakika süren bu fiziksel şiddet sırasında Taksim’in göbeğinde ambulans ve polis gelmedi. Otelin sahibi olan Mehmet Dursun Şehitoğlu'nu ne çalışanlar ne de 'ablam' dediği şahıs durdurmaya çalışmadı. Kafamı korumaya çalışırken parmağım kırıldı. Arkadaşımın başına ve eline ise 4 dikiş atıldı. Aramızda en az şiddete maruz kalan arkadaşımız suç duyurusu için otelde kalırken biz yarım saat sonra Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne ambulansla götürüldük.”
'SUÇ DUYURUSU BULUNAMADI'
R.Ö. darp olayı yaşandıktan sonra bir arkadaşlarının kendilerini darp eden kişiyle birlikte polis arabasıyla Taksim Polis Karakolu'na götürüldüğünü söyledi. Olay bununla da bitmedi. R.Ö'nün anlattığına göre yapılan suç duyurusuna ise ulaşılmadı: “Polisler arkadaşımıza 'biz yanınızdayız bir şey olmaz' derken darp eden şahısa ise 'abi bu işten bir şey çıkmaz hadi sen git' deyip göndermişler. Ertesi gün hastaneden suç duyurusu için biz de yanımızda barodan avukatlarla gittik fakat arkadaşımızın suç duyurusu bulunamadı. Biz ifadelerimizi verdik fakat hiçbir şekilde darp eden Şehitoğlu'na dair yaptırım uygulanmadığını öğrendik. Sonunda tekrar savcılığa suç duyurusunda bulunduk ve ancak ifadelerimiz neredeyse 20 gün sonra bizim dosyaya ulaştırıldı.”
Peki delil oluşturan otelin kamera kayıtlarına ne oldu? R.Ö. bu soruya yanıt verirken şöyle devam ediyor: “Delil oluşturan otelin kamera kayıtları olmadığı ve diğer otelin de kamera kayıtlarına yasal yollardan talep etmemize rağmen ulaşılamadı. 26 Haziran 2019 Çarşamba günü Çağlayan Adliyesi’nde ilk duruşma olacak. Biz Türkiye’de yaşayan yıllardır çalışma hayatı içinde olan insanlar olarak bir işletme sahibinin bize uyguladığı şiddetin her ne sebepten olursa olsun meşrulaştırılmasına görmezden gelinmesine göz yummayacağız. Şahsın daha önce şiddetle ilgili buna benzer bir çok suç işlediği elimizdeki kayıtlarda var ve hâlâ kendisi burada bir oteli işletip tüm bu yaşananları gerek para gerek güç ile örtbas etmeye devam ediyor. Bu tür insanların iş hayatından, sosyal hayattan hızla uzaklaştırılması ve gereken cezayı bir an önce almaları gerektiği ile ilgili açıklamalarımızdır.”