Şule Çet davasında savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi

Ankara’da bir plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirdiği iddia edilen üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin açılan davanın beşinci duruşması Ankara Adliyesi’nde görülmeye başlandı. Şule Çet davasında savcı, bir sanığın kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğerinin aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapsini istedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Ankara’da 29 Mayıs 2018’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin açılan davanın beşinci duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın mahkeme salonunda hazır bulunduğu beşinci duruşmada savcılığın karara ilişkin mütalaasını açıklaması bekleniyor.

SANIK AİLESİNİN HAZIRLADIĞI RAPORA KARŞI SUÇ DUYURUSU

“Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet”, “Adalet İçin Ses Ver” ve “Şule’nin Sesiyiz Hayatın İçindeyiz” pankartları eşliğinde duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, sanık Çağatay Aksu’nun ailesi tarafından gazetecileri ve kadın örgütü temsilcilerini hedef alan ve milletvekillerine gönderilen 141 sayfalık rapora tepki gösterdiler. Rapor hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden kadınların açıklamasında, “Kadın cinayetlerini durdurana kadar mücadele edeceğiz” denildi.

ŞULE ÇET’İN ESKİ ERKEK ARKADAŞI DİNLENDİ

Şule Çet’in eski erkek arkadaşı Muhammet Furkan beşinci duruşmada tanık olarak dinlendi. Şule Çet ile bir buçuk yıllık ilişkileri olduğunu belirten Furkan, “Çok kavgamız yoktu. Son bir kaç ayda ben sabahları okula akşamları işe gidiyordum. O da öyleydi. Son yüzyüze görüşmemiz ölümünden 3-4 gün önce oldu. Sanıklarla görüşeceğini söylemişti. Olay günü yedi sekiz civarı telefonla görüştük. Ben rahatsızdım, beni aramıştı. İş görüşmesine gideceğini bilmiyordum. Benden gizlediğinden değil iki üç gün öncesinden biliyordum. Sabah 11’de beni Şule’nin arkadaşı aradı. Ev arkadaşını aradım ilk başta net bir şey söylemedi” diye konuştu.

Sanık avukatlarının kendisine ilişkin iddiaları olduğunu belirten Furkan, “Utanarak söylüyorum Şule’yle cinsel birlikteliğimiz vardı. Tahmini sekiz dokuz gün önceydi. Utanarak söylüyorum aramızda hiçbir şekilde ters ilişki söz konusu dahi olmadı” dedi.

Mahkeme heyetinin, “Psikolojisi nasıldı” sorusu üzerine Furkan, “Psikolojisi çok iyiydi. Benim gördüğüm bir sıkıntısı yoktu. Benimle birlikte olduğunda psikolojik rahatsızlık için gitmedi” dedi.

Sanık Berk Akand’ın avukatı Hüseyin Ayan, “Birinin sarkıtılmış fotoğrafını Instagram’da paylaşmışsın. Nedeni nedir?” sorusu üzerine Çağatay Furkan, “Şule’nin, sanıkların psikolojisi konuşuldu. Benim psikolojim konuşulmadı. Ben okulumu bıraktım. Ben sarhoş olduğumda böyle bir fotoğraf çektirmişim. Altı ay sonra çekilen fotoğraf” diye konuştu.

Sanık avukatı Hüseyin Ayan, “Şule ile o gece ne mesajlaştın” diye sordu. Furkan ise şunları söyledi, “ Son telefonla görüşmemizden sonra hatırlamıyorum net, uyudun mu yazmıştım, iyi geceler yazdı, saat gece 23.00’den önceydi. Rahatsızdım ve erken yatmıştım” yanıtını verdi.

‘ŞULE’NİN ORADA OLDUĞUNDAN HABERİM YOKTU’

Sanık Çağatay Ulusoy, “Beyefendi muhtemelen yalan söylüyor. Bizim Şule ile aramızda iş konuşması geçmedi. Şule kafasında böyle bir şey mi kurmuş da iki üç gün öncesinde paylaşmış. Furkan öğrendi, geliyor, diye mesajı var Lilya’nın Şule’ye” dedi. Furkan ise, “Olay akşamı görüşmedim. Şule’nin orada olduğundan haberim yoktu” yanıtını verdi.

Furkan’ın yanıtı üzerine sanık Aksu, "Şule maaşını nasıl alıyordu?” diye sordu. Furkan’ın “Hatırlamıyorum, haftalık sanırım” sözü üzerine sanık Aksu, “Bu nasıl ilişki” dedi. Sanık Çağatay Aksu’ya tepkiler yükseldi.

SANIKLAR BİRBİRİYLE MEKTUPLAŞMIŞ

Mağdur avukatı Onur Tatar duruşma öncesi kendilerine sanık avukatları tarafından mektup ulaştırıldığını belirterek, “Mektuplar Çağatay Aksu’nun aynı suçtan yargılandığı Berk Akand’a yazdığı iddia edilen mektuplar. Çağatay Aksu ve Berk Akand mektuplara baksın” dedi.

“Neden mektup yazma ihtiyacı hissettiniz karşılıklı?” sorusuna sanık Çağatay Aksu, “Başından beri görüşemiyorduk. Dosyalar bana geliyordu. Ben sadece dosyaya gelen evrakları Berk’e aktarıyordum” dedi. Berk Akand ise “Çağatay görüştüğümüzde vermişti. Çağatay bana bir şeylerden bahsediyordum. Buraya gelirken veriyordu” yanıtını verdi.

Mağdur avukatı Tatar sanık Çağatay Aksu’ya, “Bir mektubunda sanık Berk Akand’a diyorsun ki ‘ya beraber çıkarız ya da batarız.’ Neden bunu söyledin?” diye sordu. Bu soru üzerine sanık Çağatay Aksu, “Burada yargılanmamızdan belli. Bunun sonucu olarak söyledim. Bunu söylemem normal. Nereye çekmek zorunda kalıyorsunuz” yanıtını verdi.

Mağdur avukat Tatar’ın, “Maktul Şule Çet’in on parmağından dokuzunda sanıklara ait DNA çıktı deniyor” sözlerinin ardından sanık avukatları itiraz etti. Çağatay Aksu, “Benim DNA’m çıkmadı. Yalan söylüyor efendim” dedi.

‘OLAY GÜNÜNE AİT BİRÇOK DELİL SİLİNMİŞ’

Mağdur avukatı Umur Yıldırım, tanık Pınar Turgut ve sanık Berk Akand’ın tüm arama kayıtlarının ve mesajlarının silindiğinin tespit edildiğini belirterek, “Olay gününe ait birçok delil silinmiş” dedi. Şule Çet’in iç çamaşırının hala kayıp olduğu ve incelenmediği Yıldırım’ın ifadesi arasında yer aldı.

SAVCILIK MÜTALAASINI VERDİ

Avukatların ifadelerinin ardından savcılık makamı mütalaasını mahkeme heyetine sundu. Savcılık mütalaada, sanık Çağatay Aksu’nun kasten öldürme ve cinsel saldırıdan cezalandırılmasını talep etti. Sanık Berk Akand’ın ise yardım etme ve kasten öldürme suçlamalarıyla cezalandırılmasını talep etti.

20 YIL HAPİS İSTEMİ

Şule Çet davasında savcı, bir sanığın kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğerinin aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapsini istedi.

SANIK AKSU: SUÇUM VARSA BENİ ASIN

Mütalaanın ardından sanık Çağatay Aksu, “Biz boşuna yatmışız. Savcı bey keşke ilk davada okusaydı. Hala nasıl cinsel saldırıdan bahsediyorlar. Bir insanla halay çekip nasıl tecavüz edersiniz? Bu dava saçma sapan şeylerle buraya geldi. Bizim bu suçu işlemediğimiz çok net. Beni asın. Suç bulabiliyorsanız beni asın. Bunu farz gibi düşünüp vicdanınıza göre karar verin” dedi ve suçlamaları reddetti.

Sanık Berk Akand ise, “Ben o gece uykusuzdum, 36 saattir uyumuyordum. Sandalyede uyuyordum. Gecenin bir yarısı oturduğum sandalyeden felaket ötesi bir şeyle uyandım. Uyandırılıyorum ve Çağatay sağı solu topluyor, siz normal uyandım sanıyorsunuz” dedi.

Mahkeme heyetinin, “Çağatay senin uyumadığını söylüyor” dediğini hatırlatılan Berk Akand, “Çağatay ile burada anlaşamıyoruz. Tek tanığı benim. Çağatay’ın bir kıza tecavüz edip öldürdüğüne inanmıyorum. Çağatay hakkında en ufak bir şey bilsem söylerim” diye konuştu.

SANIK AKAND: ÖZÜR DİLİYORUM

Şule Çet’in ailesinden ve sevenlerinden özür dilediğini ifade eden sanık Berk Akand, “Alkolü temkinli alsaydım belki olayı çözerdim. Benim alnım ak vicdanım rahat. Allah yardımcımız olsun. 16 aydır ilk defa beraatimi talep ediyorum. Ceza alacaksam harcanacağımı inanıyorum” diye konuştu.

Söz alan sanık Berk Akand’ın avukatı Hüseyin Ayan, kadın örgütleri ve sosyal medya aracılığıyla bu davanın büyüdüğünü ifade eden Ayan, “Bir milletvekillenin evinde öldürülen kız çocuğunun peşinden de gitsinler” dedi. Mahkeme başkanı Ayan’ın sözünü kesti.

Ayan, “Ben Şule’nin intihara sürüklendiğini düşünüyorum. Ya Furkan ya da Çağatay tarafından, bilmiyorum. Ben Şule’nin oraya iş sözü almak için geldiğini düşünüyorum. Ben daha önce mesajlardan Çağatay’ın ona asıldığını anladım” dedi. Ayan iş isteme kastıyla sanıklarla Şule’nin buluştuğunu düşünerek, “Bara gidip çalışmıyordu. Hangi bara gitse iş bulurdu ama belki de orada satarlardı” dedi. Salondam avukat Ayan’a tepkiler yükseldi ve “Ölünün arkasından düzgün konuş” diyenler oldu.

DURUŞMA 4 ARALIK’A ERTLENDİ

Sanık avukatları, savcılık mütalaasına ilişkin itirazlarının ardından müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Ara kararında sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 4 Aralık tarihine erteledi. (DUVAR)