Kızı öldürülen Feride Karaman: 'Ne zaman ki başıma geldi, çıktım alanlara'

ANKARA - Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bugün dolayısıyla binlerce kadın en temel hak ve özgürlüklerden biri olan "yaşama hakkı" için sokağa çıkıyor.

Kadına yönelik şiddetin son yıllarda sistematik olarak arttığı Türkiye'de, 2018 yılında 440 kadın öldürülürken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı verilere göre, 2019’un ilk 10 ayında bu sayı 383'e ulaştı.

Türkiye'de eylemler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi başladı. Gencinden yaşlısına çok sayıda kadın, kızının gözü önünde eski eşi tarafından "Ölmek istemiyorum" feryadı altında katledilen Emine Bulut, Isparta'da ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından 17 saat yaşamak için direnmesine rağmen öldürülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Güleda Cankel, öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar ve plazanın 20. katından atılarak öldürülen Şule Çet başta olmak üzere katledilen tüm kadınlar için meydandalardı.

ELİNDE KIZININ FOTOĞRAFI İLE SLOGAN ATTI

Ankara'da yapılan eylemde meydanlarda, kadına yönelik şiddetin sona ermesi, kadın katillerinin hak ettikleri cezayı alması için 'yaşamak istiyoruz' diye haykıranlardan biri de doktor Özgür T. tarafından vücuduna 'anestezik madde' enjekte edilerek öldürülen 25 yaşındaki Anestezi Teknikeri Ayşe Karaman'ın acılı annesi Feride Karaman'dı. Karaman, elinde kızının fotoğrafı ile polis kordonu altında tüm kadınlar ile birlikte slogan attı, kadın cinayetlerinin sona ermesini istedi.

.

Eylem yapılan alanda konuştuğumuz Feride Karaman, kızı Ayşe öldürülmeden önce kadın hakları ve cinayetlerin önlenmesine yönelik eylemlere yabancı olduğunu söyledi, "Ne zaman ki kendi başıma geldi; 'Bu insanlar bu acıya nasıl dayanıyor' diyerek çıktım alanlara. Şimdi elimden geldiği kadar katılıyorum. Hem alanlarda hem de duruşma salonlarında. Önce de kadın cinayetleri olduğu zaman çok üzülüyordum. Hatta Münevver Karabulut öldürüldüğünde günlerce ağlamışımdır. Ama kendi canına geldiğinde o acı bambaşka. Şimdi buradayım. Hem kızımın hakkı hem de tüm kadınların hakkı için" dedi.

'KIZIMIN HAYALİ KARDEŞİ İÇİN KLİNİK AÇMAKTI'

Ayşe Karaman'dan başka bir de engelli oğlu olduğunu ifade eden Feride Karaman, kızının hayalinin kardeşi ve kardeşi gibi hastalar için klinik açmak olduğunu, bu yüzden de psikoloji okumak istediğini söyledi. Kızının hayalinin yarım bırakıldığını dile getiren anne Karaman, şöyle konuştu:

"Yaşadığımız her kötü an gözümün önünden gitmiyor. Kızımı adım adım yönlendirmiş. Kızıma karşı saplantılı duygusu varmış. Kızım, Özgür hocanın ameliyata çağırdığını söylemişti. Aklıma hiç böyle bir şey gelmedi. Çocuğum gitti, gelemedi. Kardeşi çok sarsıldı, ne yemek yiyebiliyor ne de mutlu. Çocuğum kardeşini öldüren adamı görmek için mahkemeye gitmek istiyor."

'9 ARALIK'TAKİ İLK DURUŞMAYA DESTEK BEKLİYORUZ'

Karaman'ı öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanarak dava açılan Uzman Dr. Özgür T. hakkında, 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor. Anne Feride Karaman, kızının ilk duruşmasının Ankara Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Aralık'ta görüleceğini ifade ederek, kadın örgütlerinden destek istedi. Karaman, "İlk duruşma 9 Aralık'ta. Kadın örgütleri başta olmak üzere herkesi davaya bekliyoruz. Benim çocuğumu öldürüp intihar süsü verilmek isteniyor. Bu duruşmada olumlu bir sonuç almayı umuyoruz. Hak edenler hak ettikleri yerde olacaklar" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Ankara’da özel bir hastanede anestezi teknikeri olan Ayşe Karaman, 29 Temmuz’da erkek arkadaşı olan anestezi uzmanı doktor Özgür T.’nin evinde ölü bulunmuştu. Cumhuriyet Savcısının yaptığı incelemede, genç kadının yattığı yatağın yanındaki komodinin üzerinde 1 adet 20 milimetre 'propofol' ampül, 1 adet 20'lik boş kullanılmış enjektör, 1 adet 20'lik içerisinde 10 milimetre 'propofol' enjektör, 1 adet 10 milimetre içerisinde 7 milimetre 'propofol' içeren enjektör bulunmuştu.

Hazırlanan iddianamede, şüpheli Özgür T'nin Karaman'ın ölüme neden olan ilacın da anestezide kullanılan ve sağlık çalışanlarının ulaşabileceği bir ilaç olduğu belirtilerek bu nedenle "tasarlayarak öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılması istendi. İddianame, Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması 9 Aralık'ta görülecek.