Ayşe Başaran: Mücadeleyi berhava edecek bir adıma HDP'li kadınlar asla izin vermez

DUVAR - Kadınları şiddete karşı koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi tartışmaları sürerken ve bazı çevreler siyasi iktidara toplumsal cinsiyet eşitliği temelli tüm yasal düzenlemelerden vazgeçilmesi için baskı yaparken HDP, iki erkek milletvekili ile tartışmaların odağına oturdu.

Önce HDP Muş Milletvekili Mensur Işık’ın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı haberleri yansıdı kamuoyuna. Mensur Işık için uzaklaştırma kararı aldıran eşi daha sonra şikâyetini geri çekse de HDP, Işık ile ilgili disiplin soruşturması başlattı. HDP Kadın Meclisi bir açıklama yaparak “Şiddet kimden ve nereden gelirse gelsin karşısında duracağız ve bununla mücadele etmekte ısrarlı olacağımızı bir kez daha kadınlar başta olmak üzere tüm kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

Bu olayın yankıları sürerken bu kez de HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, hakkında yürütülen cinsel saldırı suçlaması nedeniyle istifa ettiğini duyurdu. HDP Kadın Meclisi’nin açıklamasında “Kadın Meclisimiz, süreçten pandemi başlamadan önce haberdar olmuştur. İddialarda bahsi geçen kadınla ‘kadının beyanı esastır’ ilkemizle yaptığımız görüşmelerimizde ısrarla sormamıza rağmen taciz veya tecavüze ilişkin herhangi bir beyanı olmamıştır. Haziran ayı sonunda Meclis’e gelen fezlekede ise taciz ve tecavüz iddiaları yer almıştır. Bu nedenle derhal disiplin süreci başlatılmıştır… Biz kadınlar, gerek içimizde gerek dışımızdaki erkek egemenliğine, örgütlü mücadelemiz ve dayanışmamızla cevap olacağız " denildi.

HDP Kadın Meclisi hedeflerini sıralarken şu ifadeyi kullanıyor, “HDP Kadın Meclisi, iktidarcı ve tekelci bir erkek alanı olarak kurgulanan siyaseti dönüştürmeyi, demokratikleştirmeyi, kadınların siyasete katılımını artırmayı, siyaseti toplumsallaştırmayı amaçlar”.

Kadın hareketinde yıllarca mücadele etmiş isimlerin yer aldığı HDP’de neler olduğunu, HDP’li kadın siyasetçilerin tutumunu, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’a sorduk. Başaran’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETE BİZİM PARTİMİZDE YER YOKTUR’

Kadına yönelik şiddete, cinsiyetçi yaklaşımlara bizim partimizde yer yoktur. HDP, çift evliliğe izin vermediğini tüzüğünde belirtmiş bir partidir. Biz sadece dışarıdaki erkek egemenliğiyle değil kendi içimizdeki erkek egemenliğiyle de mücadele ediyoruz. Eğer örgütlü bir güçseniz herkes o güce göre kendisine çekidüzen vermek zorunda kalıyor. Erkek egemenliğini bitirdik demiyoruz, mücadeleye devam ediyoruz ve mücadelemizle dönüştüre dönüştüre bu noktaya getirdik.

‘KADININ BEYANI ESASTIR DİYEREK SORUŞTURMA BAŞLATTIK’

Bizim için kadının beyanı esastır. Kadının beyanı üzerine soruşturmayı açarız, sonrası disiplin kurulunun işidir. Sanki HDP üstünü kapatıyormuş gibi bir algı yaratılmak isteniyor ama kadın örgütleri, dostlarımız bizi çok iyi tanır. Bizi tanıyanların kafasında soru işareti olmadığını biliyoruz.

‘IŞIK İLE ÇELİK’E GÖREVLERİNDEN EL ÇEKTİRDİK, SORUŞTURMA SÜRÜYOR’

Tuma Çelik’le ilgili mesele Meclis’e gelir gelmez haberimiz oldu ve hemen görevlerinden el çektirdik, hakkında disiplin soruşturması başlattık. Mensur Işık’ın da bütün görevleri donduruldu ve kadın mücadelesinin talebi üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Süreç devam ediyor.

‘HDP ÇOK GÜÇLÜ BİR KADIN MÜCADELESİNİN BİLEŞKESİDİR’

HDP, çok güçlü bir kadın mücadelesinin toplamı, bileşkesidir. Sol sosyalist feministler, Kürt kadın hareketinde mücadele etmiş feministler, Müslüman feministler ve daha birçok farklı kadın hareketinden gelen arkadaşlarımız var. Hepsi büyük çabalar sarf ederek buralara gelmişler. Yıllardır verilen mücadeleyi berhava edecek bir adımın atılmasına HDP’li kadınlar asla izin vermez.

‘KADIN KAZANIMLARINI GASP EDERKEN HDP’Yİ TARTIŞTIRIYORLAR’

Siyasi iktidar, geçen hafta çoklu baro kanunu getirdi, şimdi çocuğa cinsel istismar faillerinin affıyla ilgili bir düzenleme tartışması var, bir taraftan da kadınların en büyük güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtılar, CEDAW(BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi)’ı hedef aldılar. Medeni Kanun gibi kadınların lehine olan tüm mevzuatı değiştirmek, gündemlerinde. Kadınların kazanımlarını gasp ederken HDP üzerinden kendilerini bu tartışmaların dışında tutmaya çalışıyorlar.

‘BATMAN VE ŞIRNAK’TAKİ CİNSEL SALDIRILARA KARŞI TEK BİR SÖZ SÖYLEMEDİLER’

Filiz arkadaşımız (Kerestecioğlu) yıllardır feminist mücadeleyi yürüten bir arkadaşımız. Bizler Kürt kadın mücadelesinin 40 yıllık deneyimini taşıyoruz. Bugün bizi sınayanlar, bizi hedef gösterenler dönüp kendilerine baksınlar. Çağrılarımıza hiç kulak asmadılar. Defalarca Meclis’e çağrı yaptık, gelin kadın kimliğiyle, hep birlikte mücadele edelim dedik. Söz konusu HDP olunca birileri kadın konusunda özgürlükçü oluyor ama Batman’da, Şırnak’ta uzman çavuşların cinsel saldırılarına karşı tek bir söz söylemediler. Ensar Vakfı gibi, kendi içlerinde gelişen bir olay söz konusu olduğunda bir defadan bir şey olmaz bile diyebildiler. Bir milletvekilinin evinde bir kadın şüpheli biçimde öldü, dosya kapatıldı.

‘HESAP VERMESİ GEREKEN PARTİNİN HESAP SORMASI TARTIŞMALIDIR’

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun neredeyse uygulanmıyor, kadınları koruyan mekanizmalar işletilmiyor. Şimdi bu fiili durumu hukuki duruma büründürme çalışması yürütüyorlar, kadınları koruyan tüm mekanizmaları ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Hesap vermesi gereken bir yerde duran partinin hesap sorması tartışmalıdır. Trollerin devreye girmesi de kimin neyi amaçladığını gösteriyor. Türkiye toplumu AKP’yi de HDP’li kadınları da çok iyi tanıyor.