Kadın örgütleri sözleşme için Erdoğan’dan randevu talep etti
Kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi veya şerh konulmasına karşı gerek alanlarda gerekse siyasi platformlarda mücadele edeceklerini açıkladı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere İstanbul Sözleşmesi’ni savunan AK Partili milletvekillerinden randevu talep ettiklerini belirterek, “Bugün İstanbul Sözleşmesi kalksın diyenler, yarın kadı nikâhı talep edecek” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de alanlarda olacaklarına işaret ederek, “Kadınların yaşam hakkını hiç kimsenin oy pazarlığı konusu ettirmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
ANKARA - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “Nasıl imzalanmışsa, usulü yerine getirilerek çıkılır” sözlerinin ardından büyüyen İstanbul Sözleşmesi tartışması sürüyor. Bazı kesimler tarafından “Aileye zarar veriyor”, “eşcinselliği özendiriyor” gibi iddialarla kaldırılması istenen İstanbul Sözleşmesi iktidarın gündeminde. AK Parti’de sözleşmeyle ilgili itirazlar doğrultusunda imzanın çekilmesi, şerh düşülmesi ya da niyet beyanında bulunulması gibi formülleri üzerinde durulurken, İstanbul Sözleşmesi’nin ’yaşam hakkı güvencesi’ olduğunu savunan kadın örgütleri, hiçbir haklarından vazgeçmeyeceklerini hatırlatarak gerekirse Türkiye’nin dört bir yanında eylem başlatabileceklerine vurgu yapıyor.
TKDF BAŞKANI GÜLLÜ: BUGÜN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇIKMAK İSTEYEN YARIN KADI NİKÂHI İSTEYECEK
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesine yönelik yaratılan gündemin temelini tarikat ve cemaatlerin oluşturduğunu düşünüyor. Sözleşmede iddia edildiği gibi aile birliğini yok eden, eşcinsel evliliği körükleyen herhangi bir maddenin olmadığına dikkat çeken Güllü, “Tarikat ve cemaatlerin bu yönde yaptıkları kara propaganda bir buçuk yıldır devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi iç siyasete kurban edilmek isteniyor. İstanbul Sözleşmesi, sadece insan hakları ve hürriyetleri nedeniyle kadına karşı şiddetin önlenmesi için hayata geçirilmiş bir sözleşme. Kadının yaşam hakkının bir güvencesi. Bugün İstanbul Sözleşmesi kalksın diyenler, yarın kadı nikâhı ve nafakanın kalkmasını talep edecek” ifadelerine yer verdi.
’KADINLAR KAZANILMIŞ HAKLARINDAN VAZGEÇMEZ’
Güllü, Türkiye’de kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının artmasının ana noktasının toplumsal zeminde bilinç eksikliği olduğunu vurgulayarak “Türkiye’de son 3 senede İstanbul Sözleşmesi’ni halka anlatmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte 40’a yakın baro ile görüşerek savunmaları İstanbul Sözleşmesi üzerinden yapmalarını istedik. Yerel yönetimler ile kadına şiddeti önlemek için protokoller imzaladık. Bu süreçte sözleşmenin kadınları nasıl yaşattığını anlatacağız. Kadınlar, haklarını koruyan, kazanılmış hak olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesine asla izin vermez ” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nde 3 seçenek: Ağırlık niyet mektubu
’CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN RANDEVU TALEBİMİZ VAR’
Kadın örgütleri olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan İstanbul Sözleşmesi’ni anlatmak için randevu talepleri olduğunu belirten Güllü, “AK Parti içinde bu sözleşmeye sahip çıkarak gerçekliğini anlatan arkadaşlar ile görüşme talep ediyoruz. Daha şimdiden kadınlar İstanbul Sözleşmesi de kaldırılıyor, devlet artık seni korumayacak gibi yanlış algılar ile donatılıyorlar. Eğer bu konuda diretilirse biz de eylem sürecine geçeceğiz” diye konuştu.
Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi'nin Anayasa gereği iç hukuktan üstün olduğuna dikkat çekerek, sözleşmenin ancak TBMM tarafından onaylanarak, yani Meclis’te 5’te 3 çoğunluğun sağlanması ile kaldırılabileceğini kaydetti.
İstanbul Sözleşmesi neden tartışılıyor?
FİDAN ATASELİM: KADINLARIN YAŞAM HAKKINI OY PAZARLIĞI KONUSU ETTİRMEYECEĞİZ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi veya herhangi maddesine şerh konulmasına karşı alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların ortak mücadele alanı olduğunu belirten Ataselim, "Ne zaman hedefe kadınların kazanılmış hakları konulsa anında erkeklik güç buluyor ve şiddet artıyor. İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmaya kalkmak demek devlet eliyle ayrımcılığı tasdiklemek olur. Kadına yönelik şiddet normalleştirilir, kadınlar güçsüzleştirilir. Biz Türkiye’nin her köşesinde eylemler yapmaya, İstanbul Sözleşmesi’ni halka anlatmaya devam edeceğiz. Kadınların yaşam hakkını hiç kimsenin oy pazarlığı konusu ettirmeyeceğiz, sözleşmenin tek bir maddesinin dahi değişmesine izin vermeyeceğiz” dedi.