Son sözü Pınar’ın annesi söyledi: "Weyla ez qurbana vê qebrê bûma, kêla wê çiqas mezin nîne”*

Sinan Aygül 

BİTLİS -Muğla’nın Ula ilçesinde Cemal Metin Avcı tarafından işkence edilerek katledilen 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in, ailesi tarafından dün gece saatlerinde Muğla Adli Tıp Kurumu’ndan alınan cenazesi bugün memleketi Bitlis’in Hizan ilçesine getirildi.

Onlarca araçlık konvoyla kente gelen cenaze, Hizan Büyük Cami önünde binlerce kişi tarafından karşılandı.

Cenaze törenine genç kadının ailesi ve akrabalarının yanı sıra HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP Parti Meclisi Üyesi Serap Çakmak Genç, Hizan Belediye Başkanı Cezail Aktaş, Hizan Kaymakamı Mustafa Köleoğlu, STK’lar ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

TABUTU KADINLAR TAŞIDI 

Hizan Büyük Camii'nde kadınlar tarafından yıkanan cenazeyi musalla taşına kadar yine kadınlar taşıdı.

Hizan Müftüsü Murat Demir tarafından kıldırılan namazın ardından konvoy eşliğinde Gayda Köyü Mezarlığına getirilen cenaze, dualar ve Kürtçe ağıtlar eşliğinde defnedildi.

Mezarlıkta kısa bir konuşma yapan baba Sıddık Gültekin, fail Cemal Metin Avcı’nın en ağır cezayı çekmesi gerektiğini belirtti. Baba Gültekin, salgından dolayı taziye kurmayacakları bilgisini vererek gelen herkese teşekkürlerini iletti.

Kalabalığın dağılmasının ardından annesiyle beraber mezarın başına gelen Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin kızının mezar taşına sarılıp “Weyla ez qurbana vê kêlê, qurbana vê qebrê bûma, kêla wê çiqas mezin nîne, nehiştin keça min mezin bibe, mirazê xwe bike” diye ağıt yakarak uzun süre ağladı.

Pınar Gültekin'in cenazesi, Gayda köyü mezarlığında toprağa verildi.

BABA SIDDIK GÜLTEKİN: BU ÜLKE KANA DOYMADI MI?

Bu arada baba Sıddık Gültekin, Kanal D’de Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı'nın sunduğu “Neler Oluyor Hayatta” programına bağlandı.

Cemal Metin Avcı’nın kızını takıntı haline getirdiğini defalarca ayrılmak istemesine rağmen peşini bırakmadığını ifade eden baba Gültekin şöyle konuştu: “Bu vahşetten öte bir şey. Ben bir baba olarak kızımı teşhis edemedim. Bu benim yüreğimi yakıyor. Bu acıyla ben yaşayamam zaten. Bu yalnız kızımı öldürmedi, hepimizi öldürdü. Benim acımın tarifi edilemez. Benim acım çok büyük. Artık yeter diyelim. Bugün benim ocağım yandı, benim ciğerlerim yandı, ben bittim, öldüm. Bütün ailem bitti. Benim 27 sene verdiğim bütün emekler bitti. Ama bundan sonra hiçbir evlat ölmesin, hiçbir kadın ölmesin, hiçbir kız çocuğu ölmesin. Artık Türkiye öyle olmuş ki, her kız çocuğunun başına birer nöbetçi mi dikmemiz lazım? Pınar benim kızım değil bu saatten sonra, bütün Türkiye’nin kızıdır. Annesi tarif edilemez bir acı yaşıyor şu anda. Zaten hasta, orada da doktorlar geldi, müdahale etti. Kız kardeşi aynen öyle. Benim 5 tane çocuğum var, dördü de perişan. Biz bunu hak etmedik. Bir insan ne kadar kötü olursa olsun, hiçbir varlık, hiçbir canlı ölümü hak etmiyor. Artık yeter, bu ülke kana doymadı mı?"

* Kabrine kurban olduğum, mezar taşı nasıl da küçük kaldı. Kızımın büyümesine, muradına ermesine izin vermediler.