Çorum Kadın Platformu: Yasta değil, isyandayız!
Çorum Kadın Platformu Üyeleri, Pınar Gültekin’in öldürülmesini basın açıklaması ve yürüyüş yaparak protesto etti. Ellerinde meşalelerle ‘Yasta değil, İsyandayız’ diyen kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni savunma çağrısında bulundu.
Elvan Yılmaz
ÇORUM - Muğla’nın Ula ilçesinde öldürülen Pınar Gültekin için Çorum Kadın Platformu protesto yürüyüşü düzenledi. Platform adına basın açıklaması yapan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, iktidar kadınların yaşam hakkına kasteden yasal düzenlemelerde ısrar ettikçe kadınların her gün daha vahşi yöntemlerle katledildiğini söyledi ve “Her gün sosyal medyada kaybolan bir kadının haberi daha yüreğimize o bildik ateşi düşürüyor. Cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan erkek failler her gün en az üç kadını katletmeye devam ediyor. İsimler değişse de hikayeler hiç değişmiyor,” diye konuştu.
'CİNAYETLERİN SEBEBİ ERKEK EGEMEN DEĞERLER'
Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’nın da diğer kadın katilleri gibi toplumdaki erkek egemen değerlere sahip olduğunu vurgulayan Doğan, “Kadın cinayetlerinin medyada yer alış biçimi, eril yargı indirimleri, faili aklamaya dönük erkek egemen ahlak kodları katillerin imdadına yetişircesine seferber ediliyor her defasında. Pınar’ı vahşice katleden Cemal Metin Avcı da tıpkı diğer kadın katilleri gibi uygulanmayan tedbir ve önlemlerden, defalarca verilen haksız tahrik indirimlerinden medet umarak katletti Pınar’ı. Tıpkı Özgecan Aslan’ ı öldüren Ahmet Suphi Altındöken gibi, Şule Çet’i katleden Çağatay Aksu gibi, Gülistan Doku’yu kaybettiren Zainal Abarakov gibi iktidarın kadın düşmanı politikalarından cesaret alarak bu katliamı planladı,” ifadelerini kullandı.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI PINAR HAYATTA OLACAKTI'
Siyasal iktidarın bugünlerde çekilmeyi tartıştığı İstanbul Sözleşmesi’nin gereklilikleri uygulanmış olsaydı Pınar Gültekin’in bugün hayatta olacağını söyleyen Doğan, “Şiddeti önlemenin en önemli yolu önleyici politikaları hayata geçirmektir. Ancak Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı bu konudaki sorumluluğunu sadece başsağlığı mesajı yayınlamak ve davalara müdahil olmakla sınırlı tutmaktadır. Önleyici mekanizmalar oluşturmayı, kadın erkek eşitliğini sağlayan politikalar üretmeyi reddeden, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı yok edilirken en ufak bir itiraz geliştirmeyen bu bakanlığın biz kadınların yaşamını koruyamadığı bir kez daha açığa çıkmıştır,” dedi.
'KATİLLER CEZALANDIRILMIYOR'
“Onlarca kadın şiddete, tacize, tecavüze uğrarken, öldürülürken; tacizcileri, tecavüzcüleri, katilleri cezalandırmak yerine, neredeyse kadını suçlu bulabilecek kararlar alabiliyor,” diyen Doğan, Pınar Gültekin protestolarında polisin gösterdiği tutumu da, “Kadın katillerini engellemek için yasal gereklikleri yerine getirmeyen yetkililer, dün İzmir’de olduğu gibi şiddete karşı ses vermek için sokağa çıkan kadınları işkence uygulayarak engellemeye çalışıyorlar. Hiçbir baskı ve engelleme biz kadınları erkek-devlet şiddetine karşı bulunduğumuz her yerden isyanımızı ve sözümüzü büyütmeye engel olamayacak,” sözleriyle eleştirdi.
Doğan sözlerini İstanbul Sözleşmesi’ni savunma çağrısı yaparak bitirdi: “Eşit ve özgür bir yaşamdan yana olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” (DUVAR)