'Kadınlar eşitsizlik son bulana kadar mücadele edecek'
7 yıl önce KHK ile ihraç edilen Melek Demir, onlarca farklı işte çalıştı. Demir, ekonomik mücadele verirken sadece devlet değil, aynı zamanda toplum baskısına da maruz kaldığını söyledi.
Evrim Deniz
DİYARBAKIR - Melek Demir, İskenderun Eğitim Sen Şubesi'nde Kadın Sekreteri iken 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. İhraç sürecini anlatan Demir, "Açılan davalar yaptığımız yasal sendikal faaliyetler üzerindendi" dedi.
İhraç edildikten sonra çok defa keyfi gözaltılara maruz kaldığını söyleyen Demir, "Bir keresinde yürütmesinde olduğum bir sendikal eylem sırasında gözaltına alındım. Bir defa da 10 Ekim'de katledilen arkadaşlarımız için karanfil bıraktık iş yerlerine ve bu suç görülerek 13 günlük gözaltı sürecinden sonra soruşturmalar açıldı" ifadelerini kullandı.
6 yıl süren bu soruşturmalarla ilgili yeni yeni takipsizlik kararı verildiğini dile getiren Demir, soruşturma açılamayacak derecede olan bu dosyaların, 5-6 yıldır hayatlarını etkilediğini, bu süre boyunca pasaport ve elektronik aletlerini alamadığını, ayrıca bankadaki parasına da el konduğunu ifade etti.
'SEN KADINSIN NE İŞİN VAR SİYASETLE'
KHK ile ihraç edildikten sonra toplumunda ötekileştirildiğini dile getiren Demir, “İnsan hakları bazlı bir mücadele de yürütseniz, en temel hak olan sendikal faaliyette de bulunsanız toplum sizi sadece kadın olarak, çocuğunuz varsa anne olarak yoksa da potansiyel anne olarak gördüğü için hemen bir yargılama süreci başlatıyor” dedi. Bu baskının önce evde başladığını belirten Demir, kendisine sürekli olarak ‘Ne yaptın da bunlar başına geldi? Sen kadınsın, çocukların var, senin siyasetle ne işin var‘ gibi birçok soru yöneltildiğini belirtti.
İlk süreçte topluma suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalıştığını dile getiren Demir, doğup büyüdüğü ve çocukluğunu geçirdiği köye gittiğinde kendisine ‘terörist’ gözüyle bakıldığını, insanlardan bu şekilde hakaretler duyduğunu da dile getirdi.
'HALEN NEDEN İHRAÇ EDİLDİĞİMİ BİLMİYORUM'
Kendisine, 'Neden ihraç edildin' diye sorulduğunda, 'Onlar söylerse ben de bileceğim’ cevabı verdiğini söyleyen Demir, özellikle komşuların, ailesinin ve arkadaşlarının en çok yönelttiği sorunun bu olduğunu belirterek şunları anlattı: “Devletin yasa dışı olarak soruşturma açtığı başlıklar ‘sendikal, insan hakları temelli eylemlerle birlikte kadın eylemleri.’ Bunlar aslında suç değil. Bu yüzden neden ihraç edildiğimi soranlara, genellikle 'Ben de halen neden ihraç edildiğimi bilmiyorum' diye cevap veriyorum. Çünkü gerçekten de neden ihraç edildiğimi bilmiyorum."
KADIN DAYANIŞMASI BİZİ HEP AYAKTA TUTTU
İhraç edildikten sonra ekonomik olarak çevresinden destek alamadığını belirten Demir, "Kasiyerlik yaptım, otellerde çalıştım, okullarda özel dersler verdim ama sonrasında çok fazla ihraç edilen kadın arkadaş vardı ve birlikte ne üretebiliriz diye düşünürken hayatımda ilk defa ekmek yapmayı öğrendim. Biz bu süreçte ekmek yapıp satmaya başladık hatta bir ara ‘Kadınların ekmekleri’ diye dağıtıldı bu ekmekler. Tabi ekonomik açıdan az bir gelir sağlasa da biz kadınları psikolojik olarak güçlendirdi çünkü yan yanaydık. Elimizden işimiz alınsa da kadın dayanışması bizi hep ayakta tuttu" dedi.
Maraş merkezli depremden sonra sahada çocuk ve kadın odaklı çalışmalar yürütmek için 10 yıl görev yaptığı Hatay’a giden Melek Demir, tanıdığı ve sevdiği şehrin yok olduğunu söyledi.
Hatay'da kaldığı süre boyunca halkın en temel ihtiyaçlara bile ulaşmadığına tanık olduğunu belirten Demir, "Türkiye’nin her yerinden kadınlar, dayanışma için koordinasyon merkezlerine geldi ve hepsi ellerinden geleni yapmak istiyorlardı" dedi.
"Devletin tehlikeli ve suçlu olarak bulduğu kadınlar ve sendikalılar muhteşem bir dayanışma örneği gösterdi" diye anlatan Demir, şunları söyledi: "Bizler deprem sahalarında örgütlü mücadelenin gerekliliğini bir daha deneyimledik çünkü koordinasyondaki arkadaşlar genellikle örgütlü olanlardı. İşte bunun için Hatay’daki koordinasyon ağına bile kayyım atadılar."
Hatay'a gönüllü gelen kadınların her koşula ayak uydurduğunu, çabucak koordinasyona ve oradaki düzene alıştığını belirten Demir, "Çünkü onlar zaten kadın mücadelesinden deneyimliler" ifadelerini kullandı.
8 Mart’tan sonra da deprem merkezlerine hijyen kiti başta olmak üzere kadınlara temel ihtiyaçlarını ulaştıracaklarını belirten Melek Demir, “Sahalarda, sokaklarda, evlerde ve diğer bütün alanlarda bu eşitsizlik son bulana kadar kadınlar mücadele edecek ve hesap soracak" diyerek sözlerini sonlandırdı.