Kadınlar metrobüsü güvenli bulmuyor
Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencileri, toplu taşıma kullanan kadınlarla anket çalışması yaptı. Buna göre, 10 kadından 9'u metrobüsü güvensiz buluyor.
DUVAR - Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencileri, 44 metrobüs durağında 227 kadınla yüz yüze görüşerek bir anket çalışması yaptı. Çalışmada metrobüsü kullanan kadınların kendilerini ne kadar güvende hissettikleri, alınan güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı ve herhangi bir suç unsuruna maruz kalıp kalmadıkları araştırıldı.
DHA'nın haberine göre, kadınların saatlere göre metrobüs kullanımlarını, kadınları etkileyen metrobüsteki suç unsurlarını ve alınan güvenlik önlemlerinin kadınları rahat hissettirip hissettirmediğini araştırmak için yola çıkan 6 üniversite öğrencisi, araştırmalarının sonucunda elde ettikleri bilgileri derledi.
Proje ile çarpıcı bilgilere ulaştıklarını söyleyen Seyranur Uykan, “Biz bu araştırmayı final ödevimiz kapsamında geliştirdik fakat daha da geliştirilmesi, farklı saatlerin de incelenmesi gerekiyor. Bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ve diğer kuruluşlardan destek bekliyoruz” dedi.
Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi Cafer Furkan Latifoğlu, “Araştırmamız, kadınların metrobüs kullanımında suç korkuları ile alakalı. İstanbul’da günde yaklaşık 7,5 milyon kişi toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Bunun 4 milyonunu İETT, 4 milyonun 1 milyonunu da metrobüsler üstleniyor. İstanbul’un Avrupa yakasında Beylikdüzü semtinden başlamak üzere, Anadolu yakasında Kadıköy semtine bir akış söz konusu. Bu akış bize bir çeşitlilik doğuruyor. Sosyal açıdan derinlik kazandıran bu çeşitlilik sosyal kesimleri ne kadar farklı gözden göreceğimizi ortaya çıkarıyor. Yapılan araştırmalar, herhangi bir suç konusunda mağdur olma korkusunu (suç korkusu) sosyal gruplar arasında en fazla hisseden kadınlar olduğunu gösteriyor. Bu korkular arasında kadınların en çok endişe duyduğu suç türünün de cinsel saldırı olduğu araştırmalarımız arasında ön plana çıktı” şeklinde konuştu.
Araştırma da öne çıkan bir diğer önemli konunun metrobüs duraklarındaki fiziksel faktörler olduğunu belirten Latifoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Kadıköy ve Beylikdüzü çerçevesinde baktığımızda genelde kadınları benzer şeylerin korkuttuğunu görüyoruz. Araştırmamızda sıklıkla karşılaştığımız en önemli sonuçlardan biri de ekolojik anlamda oluşan veya oluşmayan durumların kadınları korkuya ittiğini görmemizdi. Örneğin duraklardaki ışıkların yetersizliği. Araştırmamızda, kadınlar akşam saatlerinde ışıklandırmanın yetersiz oluşundan dem vuruyorlar ve böyle durumlarda kendilerini daha güvensiz hissediyorlardı. Öte yandan spesifik olarak bir örnek vermem gerekirse, birçok kadından Güzelyurt durağının bekleme alanının çok dar olduğuna dair şikayetler aldık. Darlık yüzünden hareket kısıtlamasına gidildiğini bu nedenle korkularının arttığını belirttiler. Güvenlik personellerinin sayısının artmasını dile getirdiler. Var olan güvenlik görevlilerinin de yalnızca kabinlerinde oturduğunu, alana dahil olmadığını ve bu sebeple kendilerini güvende hissedemediklerini aktardılar. Bunun çözümüne dair ise bir hoparlörden verilecek müziğin rahatlatıcı etkisi olabileceğini, ışıklandırmanın artırılabileceğini, güvenlik personelinin sayısının artırılmasından ziyade etkili bir güvenlik eğitimi gerektiğinin de altını çizdiler.”