Kamulaştırmasız el atma konusunda adil bir karar
Anayasa Mahkemesi, kamulaştırma kararı olmadan mülküne el konulan vatandaşların dava açabilmek için harç yatırması zorunluluğunu iptal etti. Karar 9 ay sonra yürürlüğü girecek.
İzzet Doğan*
Bir gün, devletin korumakla görevli olduğu ve devletin güvencesinde olduğu arsanızda-arazinizde, kamuya ait bir yapı, bir sosyal tesis yapılmış olduğunu, elektrik hattı çekilmiş olduğunu, altyapı çalışmalarının başladığını veya arazinize yol döşenmiş olduğunu görebilirsiniz. Bizde bu uygulamanın yüzlerce örneği vardır.
Çünkü İdareler, Anayasanın 46. maddesinde “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir./ Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir." denildiği halde; özel mülkiyete tabi taşınmazlara, Anayasa ve yasalara uygun bir kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el koymaktadırlar.
Bu durumla karşı karşıya kalan mülk sahibi vatandaşların yasal olarak idarelere karşı müdahalenin önlenmesi, üzerindeki yapıların yıkılması ve ecri misil davaları veya taşınmaz bedelinin tahsili talepli tazminat davaları açılabilme hakları vardır. Uygulamada daha çok, zaten fiilen el konulmuş bulunan taşınmazın bedeline karşılık tazminat davası açma yoluna gidilmekte, alınan bedel karşılığına tapu idareye terk edilmektedir.
Kamu gücüne sahip yönetimlerin kamulaştırma yapmaksızın vatandaşların taşınmazlarına el atmaları, Anayasanın güvencesi altında olan mülkiyet hakkınıza 4/11/1983 tarihinden sonra el atması karşısında açacağınız dava için talep edilecek harç bedelin binde 68,31’i olarak hesaplanmakta ve bunun öncelikle 1/4'ü yatırılmaktadır. Yani bu duruma göre mülkiyet hakkı elinizden alınmış olmasına karşın, eğer harç yatıracak paranız yoksa bu haksızlığa karşı dava açıp yerinizi geri alma veya bedelini tahsil etme hakkından yoksun kalırsınız. Ayrıca yasaya göre nispi karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe sonraki işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Birçok vatandaş için bu davayı açarken harç büyük sorun olmakta ve bu yüzden dava açmamaktadırlar.
Dikkat ederseniz burada yönetimler kamu gücünü kullanarak mülkünüze haksız olarak el atmakta, dava açma yükünü de size bırakmaktadırlar. Elbette ki bu durum adil değildir ve hakseverlik kurallarına aykırıdır.
Anayasa Mahkemesi bu haksızlığa; "Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davalarının görülebilmesini nisbi karar ve ilam harcının ödenmesi şartına bağlayan kuralları 08.09.2022 günlü 2022/61-101 sayılı kararı ile" iptal ederek son verdi. Bu kararla haksız olarak mülküne el atılan vatandaşlar artık peşin harç ödemeden dava açabilecekleri için hak arama yolundaki engel kalkmış ve bu konuda adalete erişim yolu açılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin bu kararı haklı gerekçelere dayanmakta ve “Kaldı ki Anayasa’ya uygun bir kamulaştırma sürecinde mâlikin taşınmazın gerçek karşılığını elde edebilmek için katlanması gereken bir külfet bulunmamaktadır. Mâlike yüklenecek bir külfet nedeniyle taşınmazın gerçek karşılığı ödenmeden idare adına tescil edilmesi sonucunu doğurabilecek herhangi bir hüküm Anayasa’nın 46. maddesinde öngörülen gerçek karşılığın ödenmesi güvencesi ile bağdaşmayacaktır” denmektedir.
Anayasa mahkemesini bu haklı kararı Resmî Gazetede yayınlandıktan 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.
*E. İstanbul Hâkimi