Kanal İstanbul'a bilirkişi incelemesi: 'Proje çevreyi ilgilendirmiyor'

Projenin iptali için açılan davada, taraf avukatları bilirkişi heyetine beyan sunuyor. Daha sonra bilirkişi heyeti, davalı Bakanlık ile davacılar inceleme için proje sahasını gezecek.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL – Kanal İstanbul projesine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının ardından açılan iptal davasında Danıştay 4’üncü Dairesi bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.

2 gün sürecek incelemenin ilk gününde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nde davacılar projeye ilişkin bilirkişilere beyan sunuyor. İncelemeye 14 davacı kurumla birlikte diğer davacı 190 kişi de katıldı.

Duruşma salonundaki beyan ve sunumlar başladı. Mahkeme başkanı, davanın teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle "Mahkeme heyeti bir yıldır dosyayı inceliyor. Bu iş bizim hukuk bilgimizle çözülebilecek bir şey değil" dedi.

 Şahintepe halkı da bir konuşma gerçekleştirdi: "Kanal İstanbul davasında yeniden bilirkişi incelemesi için buradayız. Kanal İstanbul'un bilimsel olarak yapılamayacağı ortaya kondu. Marmara'dan Karadeniz'e ulaşacak biçimde tüm ülkeyi etkileyecek bir projedir. Ülkemizi, doğamızı savunacağız."

'HER YÖNDEN SORUNLU BİR PROJE'

Davacı Cem Tüzün sunuma yönelik şunları söyledi: "Şu an boğazlardan geçen gemi sayısı 30 binin altına düştü. Ancak rapor hazırlandığında 50 bin geçişten söz ediliyordu. Gelecekte de artış olacağı öngörülüyordu. Rusya-Ukrayna savaşı, yeni ticaret yolları ve ekonomik iş birliklerini sanırım öngöremediler."

Eski CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de konuşmasında, "Sıkıntımız şu bir kişinin bize dayattığı proje var. Bilim insanları da buna kılıf arıyor. Onlar adına üzgünüm ama biz projenin karşısındayız. İstanbul'un suyunun yüzde 7'sini Sazlıdere Barajı karşılıyor. 'Son bir ay kaldı' dediklerinde aslında suyumuz olmayacak. Hatay'da yaşananlarda ders çıkarmıyoruz. Ulaşım kesilecek. Şu anda Çam Sakura Hastanesi'ne gitmek bile başlı başına bir sorun. İstanbul'dan yeteri kadar arıtma yapılmadan Marmara Denizi'ne atık bırakılıyor. Yani her yönden sorunlu bir projeden söz ediyoruz. Ekonomik olarak da Türkiye'ye etkisi var ve buna tahammülümüz yok" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Emine Beyza Üstün, konuşmasında davanın açılmasından bugüne dek yaşanan değişimin raporlanmasına ilişkin konuştu: "Bu dava sadece, kanal davası değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Davanın açılmasından bugüne olan değişikliğin raporlara geçirilmesini talep ediyorum. Bütün orman eko sistemini yok edecek bütün planların dosyaya eklenmesini talep ediyorum. K.çekmece lagününün kıyı bağlantısı kesilmiştir. Bunları inceleme esnasında raporlanmasını istiyorum."

Avukat Ekin Öztürk Yılmaz TMMOB adına yaptığı konuşmada, "Bu aşamaya kadar mahkemeye sunduğumuz evrakların değerlendrilmesini istiyoruz. İki husus var, 5 yıllık süre zarfında fiziki olarak çok şey değişti. Planlar değişti, alansal kullanım değişti. Yürütmeyi durdurma kararının ne kadar önemli olduğunu da fiziki değişim gösteriyor. İstanbul'un en kapsamlı tabiat koridoru, kuş göç yolu. ÇED olumlu kararı alınabilmesi için burada pek çok değişikliğin yapıldığını gördük. İstanbul'u ortadan ikiye bölecek proje hakkında etkiler değerlendirildiğinde zaten izin verilmeyecek" dedi.

Öztürk Yılmaz, dosyada şehir plancısı olmadığını, bu eksikliğin giderilmesini istedi. Ardından Şehir Plancısı Prof. Dr. Pınar Pelin Giritlioğlu söz aldı: "ÇED raporunun kendisine değil, eklerine bakın. Tsunami riskinden, Sazlıdere gibi İstanbul'un suyunu karşılayan yerin yok edileceğini söylüyor. Doğaya adres gösteriyorlar. Lütfen ÇED raporunun eklerine bakın."

 

'MARMARA DENİZİ'Nİ VE ÇEYREYİ İLGİLENDİRMİYOR'

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcisi, davacıların beyanları üzerine söz aldı: "Çevreye olumsuz etkilerini çevreye zarar vermeyecek şekilde bakanlığımız rapor verdi. Bunun sorumluluğu düşünüldü. Davacılarımızdan birisinin bilirkişi heyetini zan altında bırakan ifadelerini kabul etmiyoruz. Projenin hayırlı olmasını diliyoruz. Proje Marmara Denizi'ni ve çevreyi ilgilendirmiyor."

21 KİŞİLİK BİLİRKİŞİ HEYETİ BELLİ OLDU

21 kişilik bilirkişi heyeti şu isimlerden oluştu : Prof Dr. Vedat Uyak - İTÜ Çevre Müh./ Prof Dr. Sadullah Levent Kuzu - İTÜ Çevre Müh/ Doç Dr. Mustafa K. Çubuk, Gazi Üni. İnşaat Müh., Prof Dr. Uğur Buğra Çelebi YTÜ (Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fak. - Gemi Makineleri İşletme Müh bölümü), Gemi Ulaşımı ... Tuncay Özyurt., Prof Dr. Şevket Çokgör - İ.Ü ( İnşaat Müh), Prof Dr. Mustafa Emir Demirbağ - İTÜ ( Jeofizik Müh.), Prof Dr. Bülent Kaypak Ankara Üni ( Jeofizik Müh.), Prof Dr. İrfan Yolcuvar. (İstanbul Üni Jeodezi Müh - uzmanlık alanı Jeoloji), Prof Dr. Celal Kargı (ODTÜ - Maden Müh), Prof Dr, Mehmet Ilıcak- İTÜ, Prof Dr Mustafa Yücel, Prof Dr. Melek İşinibilir Okyar (İ.Ü - Su Bilimleri Fak. Hidrobiyoloji - deniz biyolojisi), Prof Dr. Meriç Albay (İ.Ü - Su Bilimleri Fak), Prof Dr. Hatip Kurt - Ankara Üni (Biyoloji Bölümü) Prof Dr. Umur Yeğin, (Hayvan sistematiği ve ekoloji), Doç. Dr. Günay Ertol  (Toprak bilimi), Prof Dr. Ahmet Yeşil, İ.Ü (Orman Müh Fak.), Prof Dr. Şebnem Tokay Keçe - İÜ. (Arkeoloji Bölümü), Prof Dr. Fatih Yürügen YTÜ, İnşaat Fak.

 'KANALI YAPTIRMADIK, YAPTIRMAYACAĞIZ'

İstanbul İdare Mahkemesi önünde Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamada, "Bu dava artık idare ve Danıştay mahkemeleri arasında top çevirmeye döndü. Kanal İstanbul yapılamayacak. Proje güzergahında inşaatların yükseldiğini, arazi satışlarının arttığını görüyoruz. ÇED raporunun hiçbir bilimsel yanı yok. 5 yıldır yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz. Kanalı yaptırmadık, yaptırmayacağız" denildi.

 

 

Ne olmuştu?

Kanal İstanbul ilk olarak 2011 yılında dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyuruldu. Kanal, Marmara denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan ikinci bir geçiş güzergahı olarak planlanmıştı. Geniş kesimler tarafından itiraza konu olan projenin yapımı mücadeleler sonucu durduruldu. Çeşitli davalar açıldı. Yenişehir Rezerv Yapı Alanı imar planları mahkeme tarafından iptal edildi. 2020 yılının başında verilen ÇED olumlu kararına karşı da ayrı bir dava açıldı. Aradan neredeyse 5 yıl geçmişken, yeniden bilirkişi incelemesine karar verildi.

Ancak daha öncesinde Danıştay 4’üncü Dairesi, mevcut bilirkişi raporuna rağmen, geçen yıl yürütmeyi durdurma istemiyle ilgili herhangi bir karar vermemişti. Bilirkişi incelemesi, Küçükçekmece Lagünü ile Arnavutköy/Yeniköy sahili arasında kalan geniş alanda yapılacak.