Kapatılan Boğaziçi LGBTİ+ Kulübü düzenlemediği etkinlikten sorumlu tutuldu

Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü, düzenlemediği etkinlikten sorumlu tutularak hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında kulüp odasında arama yapan polisler, gökkuşağı bayrağını suç unsuru saydı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’nun imzasıyla kapatıldı. Soruşturmanın asılsız bilgiler ve hukuk dışı yöntemlerle yürütüldüğünü belirten öğrenciler, kararın LGBTİ+ nefretinin bir yansıması olduğu görüşünde.

ÖNCE ADAY, SONRA KULÜP OLUNUYOR

Kulübün kapatıldığını bildiren tebligat, dün (2 Şubat Salı) öğle saatlerinde öğrencilere ulaştı. Kulüp henüz aday statüsünde bulunuyordu, kararın ardından bu statü kaldırıldı. Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Faaliyetleri Ana Tüzüğü’ne göre kulüp kurmak bazı şartlara bağlı. Öğrenciler önce bir topluluk çatısı altında bir araya geliyor ve kulüp olmak için üniversiteye başvuruyor. Topluluklardan bir tüzük oluşturması ve üç akademik dönem boyunca tüzükte yer alan etkinliklerin tamamını yapması bekleniyor. Şartları yerine getiren topluluklar üç akademik dönemin sonunda kulüp statüsü kazanıyor.

Pazartesi (1 Şubat 2021) gecesi bir tweet atarak Boğaziçi LGBTİ+ Kulübü’nün kapatıldığını duyuran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kararının görüntüsünü de paylaşarak “Görüleceği üzere kutsal değerlerimizi ayaklar altına almaya çalışanlara karşı üniversite yönetimi meşru bir tasarrufta bulunmuştur” demişti. Gündem olan bu paylaşımın doğruluğuna kuşkuyla yaklaşıldı. Kararı sosyal medya üzerinden öğrendiklerini belirten kulüp üyeleri, dün (2 Şubat Salı) akşam saatlerinde Twitter üzerinden bir açıklama yaptı ve Altun’un ortaya attığı belgeyi doğruladı. 

SERGİYİ LGBTİ+ KULÜBÜ DÜZENLEMEDİ

Kapatma kararında, LGBTİ+ Kulübü’nün 29 Ocak tarihinde düzenlediği sanat sergisinde yer alan bir eser sebebiyle kulüp hakkında soruşturma başlatıldığı ve soruşturma kapsamında yapılan aramada yasadışı yayın ele geçirildiği gerekçesiyle kulübün kapatıldığı ifade ediliyor. Ancak, kararda önemli teknik hatalar bulunuyor. Bunların başında 29 Ocak tarihinde yapılan ve Boğaziçi’ndeki birçok kulüp ve topluluk tarafından sahiplenilen sanat sergisinin LGBTİ+ Kulübü’ne mal edilmesi geliyor. Gazete Duvar’a konuşan öğrenciler, Melih Bulu rektör olarak atandıktan sonra “Kayyum otoritesini kabul etmemek ve onun izniyle bir etkinlik yapmamak” için LGBTİ+ Kulübü’nün tüm etkinliklerini durdurduğunu belirtiyor.

29 Ocak Cuma gece geç saatlerde Cumhuriyet Başsavcısı’nın onayıyla LGBTİ+ Kulübü’nün ve BÜKAK’ın beraber kullandıkları kulüp odasında arama yapıldı. Kulüp üyeleri ya da kulübün danışman hocaları odada yokken yapılan aramada üç farklı suç unsuru tespit edildiği belirtildi. Suç unsurları arasında LGBTİ+ bayrakları, LGBTİ+ pankartları ve yasadışı diye nitelendirilen bir kitap bulunuyor.

‘OKULA YÖNELİK KARALAMA KAMPANYASI İÇİN LGBTİ+’LAR KOZ OLDU’

Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim gören LGBTİ+ öğrencilerden Mert, “Bayraklar ve pankartlar zaten bütün eylemlerde taşınan ve herkes tarafından kullanılan şeyler. Herhangi bir suç unsuru teşkil edecek özellikleri de yok, çok barışçıl semboller bunlar. Yine de suç unsuru olarak saydılar. Kulübün kapatılması için hiçbir hukuki dayanak yok. Yapılanların ve soruşturmanın usulsüzlüğü de buna delil olacaktır diye düşünüyorum” diye konuşuyor. Mert, LGBTİ+ bireylerin hedef alınmasını ise şöyle yorumluyor: “Sergide yer alan eserlerden birinde LGBTİ+ bayrağı vardı ve LGBTİ+’lar kayyum protestolarına destek veriyordu. Dolayısıyla okula yönelik karalama kampanyası yürütmek isteyenler bunu bir çeşit koz olarak kullandı ve bu durumu LGBTİ+ Kulübü’nü kapatmak için de araçsallaştırdı.”

KARARDA YASADIŞI YAYIN DİYE GEÇİYOR, İNTERNETTE SATILIYOR

İsmini vermek istemeyen bir başka öğrenci ise kapatma kararında yasadışı yayın olarak ifade edilen Kongra-Gel isimli kitabın satışının sürdüğünü belirtiyor. “Kaldı ki, baskın sonrası yapılan araştırmada bahsi geçen kitabın, hâlihazırda satışta olduğu, dolayısıyla yasaklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bir ihtimal yasaklı olsa bile, salt kitap bulundurmanın AİHM ve diğer yüksek mahkeme kararlarına göre suç delili olmayacağı açıktır.”

Öte yandan öğrenciler, soruşturma evresinde kendilerine hiçbir şey sorulmadığını ve iki kulübün üyelerinin de yasadışı olarak adlandırılan kitaptan haberdar olmadığını söylüyor.

‘NORMALDE KULÜP KAPATMA KARARINI REKTÖR TEK BAŞINA VERMİYOR’

Peki Boğaziçi Üniversitesi’nde faaliyet gösteren bir kulüp nasıl kapatılıyor, kapatma kararı nasıl alınıyor? Mert, bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Aslında bizim okulumuzdaki teamüller çok farklı. Normalde kulüp kapatma kararının, tek başına rektör tarafından verilmiyor olması lazım. Bir kurul var, kapatma kararının önce o kuruldan geçmesi gerekiyor. Lakin o kurul Melih Bulu ile görüşmediği için Melih Bulu bu kararı tek başına alıyor. Eylemlerin başında hocalarımız, Melih Bulu okulun sistemini bilmediği için çok karışıklıklar yaratacak derken bunu kastediyorlardı, haklı çıktıklarını görebiliyoruz.”

Aramadan sonra rektör Melih Bulu’nun talimatıyla kulüp odasının kilidi değiştirildi. Öğrenciler ve akademisyenler odaya giremiyor.